Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Derin Tarih Dergisi 29. Özel Sayı - Osmanlı Sonrası Rumeli

Üretici Liste Fiyatı
199,00 TL
153,23 TL
%23 İndirim
Kazancınız
45,77TL
Parapuan: 153
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Derin Tarih Dergisi 29. Özel Sayı - Osmanlı Sonrası Rumeli
Türü : Tarih Kitapları
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 248
ISBN : 4444444443118
Basım Yılı : 2024
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Satış Rakamları:1 adet satılmıştır.

FIRTINADAN GERİYE KALAN…
Saraybosna’nın tarihî merkezinde, Gazi Hüsrev Bey Külliyesi’ni teşkil eden eserleri sağlı-sollu ge-çerek Saraçlar Caddesi’nin sonuna vardığınızda, tam Ferhâdiye Caddesi başlarken sizi bambaşka bir atmosfer karşılar: Artık İslâm âbideleri geride kalmış, cadde boyunca Viyana’yı andıran bir ya-pılar silsilesi göğe uzanmış, gördüğünüz manzara artık sizi Müslüman Saraybosna’dan çekip çıkar-mıştır. Doğuyla batının kesişim noktası, çok az şehirde Saraybosna’daki kadar nettir. Dikkatli bir göz, Saraybosna’nın böyle keskin parçalardan ve yamalardan oluştuğunu çok çabuk fark eder. Yüz yıllar içinde üst üste, yan yana, alt alta sıralanmış nice ayrıntı, Saraybosna’yı bugünlere getirmiştir. Bu yürüyüş, elbette rahat ve sıkıntısız olmamıştır. Bunun da ispatı, Başçarşı Sebili’nin üstündeki Kovaçi Şehitliği’nde kıyamet sabahını bekleyen Saraybosnalılardır.
Balkanlardaki hemen her şehir, Saraybosna gibi parçalanmış hâldedir. Üsküp’ün içinden geçen Vardar’ın iki yakası böyledir mesela. Mostar Köprüsü, şehri hem birleştirir hem de ayırır. Tiran’da Ethem Bey Camii, bir karmaşanın ortasında tek başına dikilen bir nöbetçi gibidir. Selânik, vaktiyle Gümülcine ve İskeçe’nin öz kardeşi olduğunu bugün unutmuştur. Filibe’de Hüdâvendigâr Camii, bir ulu rüyayı görmüş ama çoktan uyanmıştır. Kalkandelen’de Alaca Cami, Hurşide ve Mensûre Hanımların vasiyetini artık içi sızlayarak hatırlar. Vişegrad’ın dağlarından Sokollu’nun gölgesi sili-nip gitmiştir. Prizren, Anadolu’daki kardeşleri Amasya, Bursa ve Safranbolu’yu özler. İşkodra’da Kurşunlu Cami’de Hafız Sabri Koçi’nin gür sesi yankılanır. Erzurum’dan Konya’ya, Tuzla / Graça-nitsa’dan Muhammed Tayyib Okiç’in belli belirsiz selamı gelir… 
Velhasıl, Balkanlarda bugün hangi köşeye gözünüz kayarsa kaysın, bizden ve hepimizden nice par-çalar ve parçalanmışlıklar görürsünüz. Bir ihtişamın şimdi artık hafızalardan silinmeye yüz tutmuş hatıraları eşliğinde…
Derin Tarih’in 29’uncu özel sayısında, “Osmanlı’dan Sonra Rumeli”nin peşine düştük. Balkanlar’a dair araştırmalar yapan Zeynep Duygu Coşkuner Hanımefendi ile gerçekleştirdiğimiz bir toplantıda tohumları atılan özel sayımızda bilhassa şu sorulara cevap aradık: Uzun ve asude Osmanlı asırlarının ardından, Balkanlarda neler yaşanmıştı? Birinci Dünya Savaşı’nın fırtınası dindiğinde, Rumeli’nin manzarası nasıl şekillenmişti? Osmanlı ne bırakmış, bu mirasa sonrasında ne olmuştu? Geçtiğimiz yüzyıldan günümüze, Balkanların şahit olduğu başlıca gelişmeler ve değişmeler nelerdi? Rumeli dün neydi, bugün neye dönüşmüştü? 
Yoğun bir çalışmanın ardından, yine dopdolu ve arşivlik bir sayıyla karşınızdayız. “Osmanlı’dan Sonra Rumeli”yi okurken, Balkanların dününe, bugününe ve yarınına dair kapsamlı bir seyahate çıkacağız. Ve eminim, gönüllerimizde, sayfalarımıza sığdırabildiğimiz ayrıntılardan çok daha fazlası arz-ı endâm edecek. 
Yeni özel sayılarımızda hayırla buluşmak üzere…      

NELER VAR?
Osmanlıların Balkanlar’da nasıl beş yüz yıldan fazla kalmayı başardıklarını merhum tarihçimiz Prof. Dr. Halil İnalcık’tan öğrendik. 
“Urumeli Ne Zaman Balkan Oldu?” sorusunun cevabını D. Mehmet Doğan’ın satırlarından aldık. 
Oryantalist bakışın bir sonucu olarak ortaya çıkan “Balkanlar” tanımlamasının ne anlama geldiğini Doç. Dr. Galip Çağ’ın kaleminden okuduk.
Osmanlı-Türk geçmişinin Balkanlar’daki kültürel ve politik boyutlarını Dr. Zülküf Oruç inceledi.
Osmanlı sonrası Balkan şehirlerinin nevi şahsına mahsus unsurlarının nasıl yok edildiğine Prof. Dr. Bozidar Jezernik ile yakından baktık.
Balkanlar’da Osmanlı mirasından geriye neler kaldığını Prof. Dr. Semavi Eyice’nin satırlarından öğrendik.
Beş asır boyunca Balkanlar’ı hoşgörü şiarıyla yöneten Osmanlı Devleti’nin, bu toprakları vakıf me-deniyetiyle tanıştırarak nasıl birbirinden güzel eserlerle donattığını Prof. Dr. Fikret Karaman yazdı. 
Osmanlı’nın Balkanlar’daki silinmez mirasının tarihî köklerini ve bugüne yansıyan dönüşümünü Türk-İslâm kültürü açısından Doç. Dr. Caner Sancaktar ile birlikte inceledik. 
Osmanlı hakimiyeti sonrasında Balkanlar’daki tekke ve zaviyelerin durumuna Araştırmacı-Yazar Mikail Türker Bal ışık tuttu.
Başta “14. asrın ortalarından 19. yüzyıla kadar barış ve istikrar içinde Osmanlı hâkimiyetinde nasıl kalabildi?” sorusu olmak üzere, Balkanlar’a dair birçok merak edilen sorunun cevabını Prof. Dr. Heath W. Lowry’den aldık.
Prof. Dr. Kemal Karpat’ın Balkanlar ve milliyetçilik konusunda başka söze hacet bırakmayan bir köşe taşı mahiyetinde olan “Balkan Devletleri ve Milliyetçilik: İmge ve Gerçek” adlı makalesinden, Balkan milliyetçiliğinin ortaya çıkışını ve akabinde Balkan devletlerinin nasıl kurulduğunu öğren-dik. 
“Büyük Güçler”in Balkanlar’da yaktığı milliyetçilik ateşinin yıkıcı etkilerine Prof. Dr. Fahri Ye-tim’in kaleminden şahit olduk.
Balkanlar’da yaşanan trajedilerden biri olan Balkan Savaşı sırasında işlenen insanlık suçlarına ve Müslümanlara yapılan zulümlere H. Yıldırım Ağanoğlu değindi. 
Balkanlar’da tarih yazıcılığında daralma, dönüşüm ve çeşitlenme dönemini Doç. Dr. Abdülkadir Macit inceledi. 
Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın Kavala şehrinde inşa ettirdiği külliyenin günümüzdeki durumunu Oktay Türkoğlu yazdı.
II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin Yunanistan’a uzanan yardım eli olan Kurtuluş Vapuru’nun bi-linmeyenlerine Arşiv Yönetimi Uzmanı Ahmet Güven ve Belge Yönetimi Uzmanı Turan Araz ışık tuttu. 
Yunanistan’daki Batı Trakya Türklerinin hüviyet mücadelesine Gümülcine Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet’in satırlarından şahit olduk.
Osmanlı hâkimiyeti boyunca Balkanlar’da vakıflar aracılığıyla tesis edilen medreselere Prof. Dr. Bilgin Aydın ile birlikte yakından baktık.
Elveda Rumeli, Tarafsız Bölge ve Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu yapımları üzerinden Metin Taha Yılmaz, Balkanlar’ın sinema ve televizyonda nasıl tasvir edildiğini değerlendirdi. 
Bulgar milliyetçiliğinin İstanbul’da filizlendiği mekânlardan biri olan Balkapan Han’ın tarihine Fa-tih Fırat ışık tuttu. 
Balkanlar’daki cami katliamına karşı olan Bulgar bilim adamı Bogdan Filov’un direnişine Prof. Dr. Hüseyin Mevsim’in kaleminden şahit olduk.  
Bulgaristan’daki Müslüman Türklerin yaşadığı insanlık dışı uygulamalardan biri olan zorunlu göç politikasının detaylarını Prof. Dr. Cengiz Hakov’dan öğrendik. 
Batı Trakya’daki Müslüman Türklerin sesi haline gelen iki gazete olan Yarın ve Müdâfaa-i İslâm gazetelerini Doç. Dr. Hamdi Çilingir ile birlikte inceledik. 
Komünist rejim döneminde Arnavutluk’ta halk arasında yaşanan dinî dönüşümü Dr. Tadeusz Czekalski yazdı.
1912’de Balkanlar’da bağımsızlığını ilan eden tek Müslüman ülke olan Arnavutluk’un 1967’de dünyanın ilk ateist devleti haline gelmesine uzanan süreci Dr. Fatih Şabani değerlendirdi.
Balkanlar’da İslâm düşüncesinin serüvenine süreli yayınların merceğinden Sevba Abdula ve Ah-met Köroğlu ile birlikte baktık.
Üsküp’ün İslâmî kimliği nasıl imha edildi? Sorusunu Doç. Dr. Adanan İsmaili cevapladı.
Yahya Kemal’in penceresinden görünen Üsküp’ü Tarihçi-Yazar Arif Emre Gündüz anlattı. 
Balkanlar’daki fethiye camiilerinin güzel örneklerinden olan Selanik, Sofya ve Ohri Ayasofyala-rı’nın hikâyesini Dr. Selçuk Ural yazdı.  
Kosova Savaşı’nın 600. Yıldönümünde Slobodan Milosevic’in on binlerce kişiye yaptığı konuşma-nın Kosova’daki milliyetçiliği nasıl tetiklediğini Doç. Dr. Galip Çağ satırlarına taşıdı.
1 Mart 1992’de Saraybosna’nın Sırplar tarafından kuşatılmasıyla başlayan ve 12 bine yakın kişinin şehit edilmesiyle sonuçlanan bu elim hadisenin detaylarını Dr. Bahadır Celâl İslâm’dan öğrendik.
Saraybosna’daki Gazi Hüsrev Bey kütüphanesinin nasıl taşınıp korunduğunu Ahmet Yasin Çomoğlu kaleme aldı. 
Bosna Savaşı sırasında Müslüman kadınların yaşadığı travmaları Nena Mocnik’in makalesiyle ye-niden gündeme taşıdık.
BAŞKA NELER VAR?
Derin Tarih, 29. Özel sayısında tüm okurlarına Mehmet Cemâl Öztürk’ün yazdığı  Pîrân-ı Rumeli Ve Meşâyih-İ Müştehire (Rumeli Pîrleri Ve Meşhur Şeyhler) kitabını tüm okurlarına hediye ediyor.
Tarih Okuyan Şaşırmaz

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.