Tükendi
Gelince Haber VerHayat, her gün yeniden başlayan bir yarış belki, basit kuralları olan:
Ya önüne bakar ilerlersin ya da arkana bakar tökezlersin!
Ya düştüğünde kalkarsın ya da nafile kurtarıcı beklersin.
Ya pes edersin ya da son ana kadar savaşırsın.
Ya kaderine küfredersin ya da kaderini kendin çizersin.
Ya karalar bağlarsın ya da umudunu hiç kaybetmezsin.
Ya Güneş battı diye üzülürsün ya da yarın yine doğacak diye sevinirsin.
Ya hayata gülümsersin ya da bahtına çıkana razı olursun.
Ya geçmişten ders alırsın ya da maziye takılır kalırsın.
Ya sen olursun ya da gölgelerde kaybolursun.
Ya aynı çıkmaz yoldan gitmeye devam edersin ya da inadı bırakıp yeni bir yol denersin.
Ya aklını kullanır özgürlüğe kavuşursun ya da kısır bir döngüde hapsolursun.
Ya her gün yeni bir umut dersin ya da hep aynı şeyler diye kendi kendini yersin.
Ya aydınlığı seçersin ya da güpegündüz karanlık yollardan geçersin.
Ve durmaksızın karşımıza çıktığı hâlde, hep göz ardı ettiğimiz gerçek:
“Ya denersin ya da deneyenleri seyretmeye devam edersin.”
Felsefî bir bakış açısıyla harmanlanmış denemelerin yer bulduğu bu müstesna kitap, okuyucuları, “doğru rota ile yeni ufuklara” giden düşünsel bir yolculuğa katılmaya davet ediyor.