Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Cumhuriyet’e 100 Gün - Lozan Antlaşması’ndan 29 Ekim’e Günbegün Yaşananlar

Üretici Liste Fiyatı
239,00 TL
155,35 TL
%35 İndirim
Kazancınız
83,65TL
Parapuan: 155
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Cumhuriyet’e 100 Gün - Lozan Antlaşması’ndan 29 Ekim’e Günbegün Yaşananlar
Türü : Tarih Araştırma ve İnceleme Kitapları
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 400
ISBN : 9786256611511
Basım Yılı : 2024
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Satış Rakamları:2 adet satılmıştır.

Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı ile ilgili temel kaynakları bir arada okumak, kimi tartışmalı konuları tarafların nasıl anlattıklarını karşılaştırmalı olarak yayımlamak, sanırım ilk kez Cumhuriyet’e 100 Gün’de yapılan bir şey oldu. Hepimiz, okul sıralarından başlayarak Kurtuluş Savaşı’nın nasıl yapıldığı ve Cumhuriyet’in nasıl kurulduğu ile ilgili olarak bilgi bombardımanına tutulduk. Verilen bütün bu bilgiler, elbette Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet ve devrimlerini yüceltmek, Atatürk’ün ne büyük bir işi başaran bir lider olduğunu anlatmak içindi. Ve hepsi de tartışmasız doğruydu ama bana soracak olursanız, yine de başarılanın ne kadar büyük bir şey olduğunu anlatmakta yetersiz kalıyordu. Ülke işgal edilmişken bir kişinin (Atatürk) çıkıp işgalcilerle uzlaşmayı reddetmesi, bunu yapmak için de meşruiyet kaynağını doğrudan halkta, yani bir anlamda demokratik katılımda bulması, bana göre bu destanın ana öyküsüdür. Unutmayın, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun başkanı Mustafa Kemal Atatürk’tür, Kurtuluş Savaşı’nı yapan güç. Bana göre 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM açıldığı gün Osmanlı İmparatorluğu sona ermiş, Türkiye Cumhuriyeti de kurulmuştur. Zaten ilk Meclis bu durumu ‘Yeni Türkiye Devleti’ diye adlandırmaktan da çekinmemiştir. 1 Kasım 1922’de o Meclis, halktan aldığı yetkiyle artık bir teferruat haline dönüşen saltanatı kaldırdı. Saltanat da sona erdiğinde, rejimin adı artık zaten Cumhuriyet’ti. 29 Ekim 1923 elbette tarihimizde son derece önemli bir gün. Ama bu açıdan bakınca, bir prosedürün yerine getirilmesi, çoktan doğmuş olan çocuğun adının konması. Ama benim sanki çok sıradan bir şeymiş gibi ‘prosedürün yerine getirilmesi’ dediğime de bakmayın; ne saltanatı kaldırmak ne de Cumhuriyet’i ilan etmek o kadar kolay oldu. Cumhuriyet’e 100 Gün işte o zorlukların öyküsünü anlatıyor.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.