Tükendi
Gelince Haber VerBu kitabı İzmir\Narlıdere Dinlenme ve Bakımevi’ne gitmek istediğimi söylediğim zaman ‘’Hayır!’’ diye itiraz eden, beni bu istediğimden vazgeçirmek için pek çok öneriler sunan çocuk- larıma ve torunlarıma; ayrıca: Dışarıdan bizim yaşantımızı bilmeden. ‘’Bakacak kimsen yok muydu? Aman! Allah beni huzurevine düşmekten korusun’’ diyenlere (fikirlerinin değişmesi ümidiyle) adıyorum.
Yaşadığımız bazı güzellikleri yeniden yaşamak istediğimizde, karşımıza olanaksızlıklar çıkınca panikleriz. Yüreğimize özlemler, acılar dolar. Yaşam boyunca bir çok güzel şeyler yaşama olasılığımız var tabi. Ama hiçbiri geçmiştekinin yerini tutamaz. Biz de onların adını ‘’ANI’’ koyarız.
"Anacığım altmış yaşımdayım" dedim. Eline aldığı bardağı dudaklarına götürmeden aceleyle masaya geri koydu. İnanmayan gözlerle yüzüme baktı "doğru mu söylüyorsun nasıl altmış yaşında olabilirsin, sen altmış olmuşsan ben de seksen yaşında mı oluyorum şimdi? İnanmıyorum" dedi. "Eeee... Beni yirmi yaşında doğurduğunu söylüyorsun o zaman demek ki sen de seksen olmuşsun" "Hadi çayını soğutma, ikimiz de yaşlanmışız onun için kararını ver de beraber oturalım" dedim. Kızdı "Halt etmişsin, bunda bir yanlışlık var. Seksen demek ne demek saymakla bitmez; bu kadar seneyi ben ne zaman yaşadım?" dedi. Canım anam bu konuşmamızdan sonra, yirmi sene daha yaşadı. Nur içinde yatsın.