Tükendi
Gelince Haber VerBu kitap, yaşam yolunda oldukça korkusuz adımlar atmayı seçen yirmi Çin gencinin hikâyesini anlatır.
Çin’de reform ve dış dünyaya açılım döneminde yetişen nesil, 1970’lerde dünyaya gelenler, bu insanların anlatacağı hikâyeler, aslında ülkenin içinde bulunduğu ruh halini yansıtıyor. Kitabımızda, bu insanlar yaşamda seçtikleri yol ve benimsedikleri değerler hakkında çekinmeden konuşuyorlar.
Bu genç neslin ataları büyük devrime katılarak Yeni Çin’i kuran ve Kültür Devrimi’nin özel dönemini ortaya çıkartan özel tutkulara sahipti. Oysa yukarıda belirttiğimiz nesil, tam aksine çok daha rahat koşullarda yetişmiş ve el üstünde tutulmuştur. Bununla birlikte, onlar atalarının hayal edemeyecekleri ölçüde tüketim tutkusuna sahiptirler.
Bu yeni nesil, özellikle ekonomik küreselleşmenin teşvik ettiği, farklı değerlerin ve farklı alt kültürlerin yarattığı, eşi benzeri görülmemiş bir çatışmayı yaşadı. Aynı zamanda bunlar, daha çok genç yaşlarda eğitim, uzmanlık ve hırslı iş bulma avcılığının getirdiği yarışmalardan sağ salim çıktılar. Bu gençler, ailelerinin yüksek başarı beklentilerine yanıt vermek durumunda kaldılar. 1970’lerde doğan bu genç nesil, son 35 yılda oluşan Çin ekonomik mucizeleri içinde yaşadı ve şimdi, bu mucizenin geleceği onların ellerindedir. Ülkenin geleceği ile ilgili düşünürken, onların vereceği mücadeleleri göz ardı ederek, sonucun nereye evrileceğini bilmek olanaksız olacaktır.
Bu gençlerin hikâyeleri oldukça tipiktir; çünkü bunların çoğu arkadaşlarına kıyasla başarı şansları görece zayıf olan ve aileleri görece dar gelirli gençlerdir. Bazıları ulaşmayı hedefledikleri daha iyi bir yaşamı henüz elde edemediler. Onlardan bazıları ise, hala Çin’in bilinen göçmen işçileri gibi büyük metropol kentlerde, ailelerinden uzak, görece daha zorlu ve yüksek tempolu bir çalışma ve yaşam mücadelesi veriyor. Bununla birlikte bu gençlerin paylaştıkları ortak bir şey var: Çin’in gelişiminin bu aşamasını tanımlayan tüketim çağına pek de uymayan daha alçak gönüllü hayaller besliyorlar. Medyadaki bazı flaş haberlerde yansıtıldığı gibi, lüks bir ev ya da şık bir otomobil ya da zengin erkek ya da kız arkadaşı bulmak gibi hayalleri yok.
Örneğin, Tao Xiangli ilkokul mezunu ve daha önce bir barda çalışmış. Bit pazarlarından topladığı parçalarla bir denizaltı yapmak istiyor. He Yueling genç bir adam, elleri yok, ehliyet almak için yıllarca çalışan bir çeşit yol savaşçısı. Su Xi’in annesi küçük kızına güvenli gıda sağlamak için organik yiyecek endüstrisine girmiş.
Bu gençlerin atalarının hayali, genel, herkesi kapsayan bir ortak refaha erişmek iken, onların hayali ise, bireysel başarılar kazanmaktır; fakat bu gençler tek taraflı bir bencilliğe kapılmış görünmüyorlar. Bunlardan biri olan Chen Andrew *Bir Kilo Daha* adını verdiği bir kampanyaya öncülük ediyor. Bu kampanya yoğun seyahat edenleri ülkenin geri kalmış yörelerinde yaşayan çocuklara, kitap ve edebi metinler ya da eğitim malzemeleri bağışlamaya ikna etmeyi hedefliyordu. Chen Andrew şöyle diyordu: *Bir insana, o sizden daha yoksul olduğu için değil, o da bizim gibi bir insan olduğu için yardım etmeliyiz.*
Bu yirmi genç, Çin’in sayılamayacak kadar çok sayıda olan gençlerinin sadece çok küçük bir kısmı, hayalleri karanlık gecelerde ışık saçan ve her birimizde sıcak bir duygu bırakan ateşböceği gibidir. Bu ışıklar, en sonunda hızla ve sarsıntılarla yenilenen bir ulusun aydınlık geleceğini ışıklandıracaktır.