Tükendi
Gelince Haber VerCeza yargılaması sürecinde, soruşturmanın tamamlanması, fail/faillerin tespit edilmesi ve yakalanması, suç delillerin ele geçirilmesi veya ele geçirilen delillerin muhafaza edilmesi suretiyle maddi gerçeğe ulaşılması ve makul sürede yargılamanın tamamlanması amacıyla bir takım tedbirlere başvurulur. Koruma tedbiri olarak ifade edilen bu tedbirler, temel hak ve özgürlüklere doğrudan/dolayısıyla müdahale özelliği bulunması nedeniyle koruma tedbirleri ile başvuru koşulları 5271 sayılı CMK’nın 90 ilâ 140 maddeleri arasında açıkça düzenlenmiştir.
Kanunda hükme bağlanan koşullar gerçekleşmeden başvurulan koruma tedbirlerine maruz kalan kişiler maddi ve manevi zarara uğrayacağı da inkar edilemez bir gerçektir. İnsan için en önemli hak yaşam hakkı, ondan hemen sonra gelen de özgürlük hakkıdır. Bu anlamda yakalama, gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri yanlış ve usulsüz uygulandığı zaman, insan haklarının önemli ölçüde ihlaline neden olmaktadır.
Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, Devletin organları aracılığıyla uygulanan koruma tedbirinin yanlış olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, kişiyi kısmen de olsa rahatlatacak, uğradığı haksızlığın (maddi/manevi zararın) giderilmesi gerektiğinden hareketle özellikle yakalama, gözaltına alma, tutuklama, elkoyma ve arama tedbirinin hukuka aykırı olarak uygulanması nedeniyle kişilerin uğramış olduğu zararları giderilmesi koşulları ve yargılama usulü, (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5 maddesinin son fıkrasına paralel bir şekilde) CMK’nın 141 ilâ 144. maddelerinde düzenlenmiştir.