CHD’nin 2014 yılının ilk sayısında yine sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz. Daha önceki sayılarımızda olduğu gibi, bu sayımızda da birbirinden değerli çalışmalara yer vererek, üstlenmiş olduğumuz misyonu kararlı bir şekilde sürdürmeye tüm hızımızla devam ediyoruz. Bu vesileyle, her sayımızda olduğu gibi, bilimsel çalışmalarıyla dergimize katkıda bulunan yazarlara ve hakemlik görevini üstlenerek desteklerini eksik etmeyen meslektaşlarımıza teşekkürlerimizi borç biliyoruz. Başlamadan önce, internetin insanların cebine kadar ulaştığı bir yüzyılda, gündemin internet yasaklarıyla meşgul olmasının aydınlık, onurlu bir ülkede yaşama ideali taşıyan bireyler için ciddi bir çekince noktası oluşturduğunu buradan dillendirmek istiyoruz. Şüphesiz kişilik haklarının korunması da devletin önemli görevlerinden biridir. Ancak sosyal paylaşım sitesine erişimi engellemek gibi yaşam alanlarının ortadan kaldırılması suretiyle suçlulukla mücadele edilmesi, önlenmek istenen davranışın doğuracağı tehlikeden daha ağır sonuçlara gebe olacaktır. Oysa, suçlulukla mücadele için alınacak önlemler *ÖLÇÜLÜ* (Anayasa m. 13) olmalı; deyim yerindeyse pire için yorgan yakılmamalıdır. Aksi durum, bu önlemlerin toplumsal yararı değil, belli kişi veya guruplara ait yararları konu edindiği şeklinde anlaşılmaya müsait bir hal alır. Bugün sosyal medya halkın önemli bir haber alma, iletişim ve hatta örgütlenme aracı haline gelmiştir. Hele ki, son yıllarda basın şirketlerinin tabi olduğu sermaye ve ideolojik görüş ekseninde haber yapma yönündeki tercihini çekinmeden ortaya koyarcasına takındığı tutum, haber alma ve yayma hakkı bakımından sosyal medyanın önemini bir derece daha arttırmaktadır. Böylesi bir önemi göz ardı ederek, kişilik haklarını zedeleyen görüntü ve yazıların yayımlandığı gerekçesiyle sosyal medyaya erişimin engellenmek istenmesi, hukuk devletine yakışan bir durum değildir. Güçlü olanların yaptıklarının yanına kar kaldığı algısı silinmediği ve başta yargı olmak üzere devletin bütün kurumlarına tam bir güven duygusu hakim kılınmadığı müddetçe, vatandaşlar özellikle kendilerini yönetenlerin ne yaptıklarını ve ne konuştuklarını bilmek istemeye artan bir merakla devam edecektir. Bunun önüne geçilebilmesi ise ancak insan haklarına saygılı, şeffaf, adil, kişisel hırs ve ihtiraslarının egemenliğinden kurtulmuş bir yönetimle mümkün olabilir. Böylece zararlı içerikler erişimin engellenmesi suretiyle değil, zararlı içeriğe konu olan ve gerek ahlaki gerekse de hukuki açıdan tasvip edilmeyen davranışların minimize edilmesi suretiyle kendiliğinden ortadan kaldırılmış olacaktır. Özgürlükleri bastırmak suretiyle adil bir düzenin sağlanmasının mümkün olmadığı artık açıkça ortadadır. Dolayısıyla, özgürlükler ekseninde adil ve kalıcı bir hukuk düzeni için çaba sarf edilmediği sürece, *huzur* kavramı hem yönetenler hem de yönetilenler bakımından soyut bir ideali ifade etmekten öteye geçemeyecektir. Son olarak bu sayımızın yayınlandığı tarihte gerçekleştirilecek önemli iki etkinlikten bahsetmek istiyoruz. Dergimizin kurucu kadrosu ve değerli genç akademisyen kardeşlerimizin katılımıyla 22 ve 23 Nisan 2014 tarihlerinde Friedrich Alexander (Erlangen) Üniversitesi Hukuk Fakütesi’nde Türk kökenli hukuk fakültesi öğrencilerine yönelik *Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler* bağlamında Türkçe terminoloji kursu gerçekleştirilecektir. Ardından 24 ve 25 Nisan 2014 tarihlerinde ise Julius Maximilian (Würzburg) Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde *İzmir Şerhi – Würzburg Buluşması: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler* başlıklı bir etkinlik organize edilecektir. Bu etkinlikte Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümler sistemi değerlendirilerek karşılaştırmalı hukuk perspektifinde tartışmaya açılacaktır. Aynı etkinlik kapsamında Julius Maximilian (Würzburg) Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gören Türk kökenli öğrencilere de *Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler* bağlamında Türkçe terminoloji kursu ile ayrıca hem Türk kökenli hem de Alman hukuk fakültesi öğrencileriyle Türk ceza hukuku uygulamasından yargı kararı analizleri yapılacaktır. *İzmir Şerhi – Würzburg Buluşması: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler* etkinliği ile ilgili tüm çalışmalar Dergimizin Aralık 2014 sayısında özel bir dosya olarak siz değerli okurlarımızla paylaşılacaktır. Bu vesileyle söz konusu organizasyon fikrinin şekillenmesi, geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesi noktasında çok büyük çaba sarf eden Julius Maximilian (Würzburg) Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku, Ceza Muhakemesi Hukuku, Hukuk Teorisi, Enformasyon Hukuku ve Hukuk Bilişimi Kürsü Başkanı sayın Prof. Dr. Dr. Eric HILGENDORF’a ve Friedrich Alexander (Erlangen) Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku, Ceza Muhakemesi Hukuku ve Hukuk Felsefesi Kürsü Başkanı sayın Prof. Dr. Hans KUDLICH’e; her iki organizasyonun sekreterya sorumluluğunu üstlenen Dr. Mustafa Temmuz OĞLAKCIOĞLU (Erlangen), Araş. Gör. İlker TEPE (İzmir) ve Asist. Tilmann GAUSS’a ( Würzburg) yürekten teşekkür ediyoruz. (Önsöz’den)