Çal Söyle Şarkımı

Türk gençliğinin kabiliyetine hayranım. Kısa zamanda gösterdikleri muvaffakiyet şâyan-ı hayrettir. İşte Fırat Kızıltuğ da bunlardan biridir. Konservatuarımıza intisap ettiği zaman, sene sonu imtihanındaki başarısı yalnız beni değil, o gün misafir olarak aramızda bulunan, son devrin en kıymetli bestekârı İsmail Baha Sürelsan’ı da hayrette bırakmıştı. Lâika Karabey-1959

Fuzûlî’den Ali Şir Nevâî’ye, Kul Hâce Ahmed’den Nâbî Hazrî’ye, Bayburtlu Zihnî’den, Şeyh Galib’den Necip Fazıl, Talât Sait Halman ve Husrev Hâtemî’ye uzanan bir şiir dünyasında izlenimleri, etkilenmeleri, sohbetleri ile binbir çiçekten bal derleyen arı misâli çalışır.Bir simurg olarak küllerinden yeniden, yeniden doğmayı, özgürce kızıl ufuklara kanat açmayı ve hiçbir karşılık beklemeden, ummadan hayatlarımıza yeniden, yeniden can suyu vermeyi bilmiştir. Ruhi Ayangil - 2015

Fırat Bey hem sesi ve sazı hem kelamı ile babasının yönettiği Bayburt Halk Evi Bandosu’ndan esen Batı mûsikîsinin rüzgârını, yıllar sonra Gerhard Braun’la sürdürdüğü flüt çalışmalarıyla birleştirmiş; bu nağmeleri Arel’den, Laika Karabey’den, Münir Nurettin Selçuk’tan süzülen saz virtüözlüğü ile buluşturmuştur. Asya’dan Avrupa’ya sesten bir gök kuşağına binerek gitmiş, oradan tekrar Anadolu’ya, Osmanlı’nın XX. yüzyıla miras kalan muhteşem ses ummanına dalmak üzre dönmüş ve bu yolculuğu hayatının hemen her gününde tekrar etmiştir. Fırat Bey’in mûsikî ve edebiyat dünyamızdaki yeri, iki yarım kıtanın tam ortasıdır. O kanatlarını Anadolu’da kalmasını bilerek her iki kıtaya da açmış, ses dünyasındaki dengesini her zaman zirvede tutarak bizlere de tutmamız gerektiğini öğretmiştir. Ümit Meriç - 2015

Hazırladığımız  eser Fırat Kızıltuğ hocamızın farklı coğrafyalarda farklı zaman dilimlerinde ama ille de Mûsikîmiz ve onu besleyen edebiyatımız üzerine yazılmış makalelerinden oluşmaktadır. Çal söyle Şarkımı, sizi, insan mahşerinde müstesna insanlara yaklaştıracak, duymadığınız belki de hiç bilmediğiniz yaşanılmış veya düşünülmüş ummanlara doğru yol almanıza vesile olacaktır. Pek çoğu edebi bir dille ve sanatçı hassasiyetiyle yazılmış makaleleri okudukça Türk Mûsikîsi üzerine tartışmaların hala bitmediği günümüzde Fırat hocamızın ısrarla hep aynı şeyleri savunduğunu ve ifade buyurduklarındaki ısrarların ne kadar yerinde olduğuna bir kez daha tanık olacaksınız.