Konuştu, Burası tekin değil, dedi. Ses tonu görünüşünden beklenmeyecek kadar toktu, konuşması düzgündü, hoş bile denebilirdi. Yanıt vermedim, yürümeye devam ettim. Burası tekin değil, dedi yine, Evet, değil, dedim. Yaklaştı, omzu omzuma değiyordu, Sen ne arıyorsun, diye fısıldadı, aradıklarım bir bir düştü aklıma, hepsi bulanıktı, aslında bir şey aradığım da yoktu, Ne istiyorsun, dedim. Ne istediğini biliyordum. Niçin istediğini de bir an bildiğimi düşündüm. Şuracığa sıkıştırsa beni rahatlayacaktı. Rahatlamak istiyordu. Ben de. Bunaltı.Burası Tekin Değil, son yıllarda niteliği giderek artan öykücülüğümüzün en dikkat çekici kitaplarından biri. Sine Ergün, yirmi yedi kısa öyküsünün yer aldığı bu ilk kitabında her türlü gösterişten, süslü anlatım yöntemlerinden uzak kalmayı başarıyor; alabildiğine yalın bir dille yazıyor. Öykülerin güzelliği de bu yalın anlatımın okurda bıraktığı çok özel, buruk duygudan kaynaklanıyor. Burası Tekin Değil, özellikle kent insanının fotoğrafına bakan, okuduktan sonra uzun süre unutulmayan öykülerden oluşan bir kitap.