Tükendi
Gelince Haber Ver“Anıtları taşlar değil, işler yapar’’ diye bir söz vardır. Âdil Gu¨lvahaboğlu’nun şiirlerini okurken bu söz geliyor aklıma. Vahaboğlu, kendi anıtını şiirleriyle yapan adamdır. O, öğretmendir, avukattır, deneme, makale yazarıdır. Başarılı, ödu¨l alan araştırmacılığı da vardır. Tu¨m bu çalışma alanlarında bile onun şiir dili, şiir yönu¨ hep öne çıkar. “Umut ve direnç ozanı’’ olan Âdil Gu¨lvahaboğlu, yaşamın şiirini yazar. Şiirlerinde toplumsal yan hep ağır basar. “Hayatın canlı renklerini orada buluruz’’ der. Şairimiz sözu¨nu¨ su¨rdu¨ru¨r: “Hayat bir yerde şiir fırtınasıdır. Şiirsiz hayatın tadı, tuzu yoktur. Şiirde hu¨zu¨n ve neşe bir aradadır. Du¨şu¨ncelerimiz aklın su¨zgecinden koşma olur, bazen koçaklama, bazen ağıt olur. Avukat oğlu Özgu¨r’u¨n ani bir rahatsızlıkla 39 yaşında aramızdan ayrılmasının acısı, baba Âdil Vahaboğlu’na pek ağır gelir. “Edebiyat Kavşağı ve Özgu¨r’e Mektuplar’’ adıyla kitaplaşan şiirler bu acının u¨ru¨nu¨du¨r. Şair baba, “Yapabilseydim Heykelini Acının’’ dizesiyle acısını ölu¨msu¨zleştirir.
Yazı, şiir adları önemli göstergedir. Her şiir kitabından ikişer şiir adı vereceğim; bu kitaplar hakkında bizi az da olsa aydınlatır: “Anadolu Çocuğu’’, “Ot Olsaydım’’, “Doğaya Özlem’’, “Umut’’, “Cerattepe’de Artvinli Kadınlar’’, “Hu¨zu¨n Be-nim Ekmeğimdir’’, “52 Şehit’’, “Özgu¨r’u¨n Ölu¨mu¨’’, “Hayat Yaşadığın Kadar Gu¨zeldir’’ “Yazıyor destanlarını Cerattepe’de /Artvinli kadınlar, zalime karşı, zulme karşı/Altın bulacaklarmış yerin altında/Görmeden yerin u¨stu¨ndeki altını/İnsan, ağaç, kuş cennetini’’ Direnen Artvinli kadınların önu¨nde bu şiirle şair Âdil Gu¨lvahaboğlu vardır.
“Gazze’ye saldırının on birinci gu¨nu¨nde/ Ölu¨ sayısı yedi yu¨z/Yetmiş beşi çocuk/İki bin yaralı’’
Du¨nya şairi olmak, evrensel şair olmak işte böyle bir şey. Ve şiirleriyle kendi anıtını yapıyor…
Nusret ERTÜRK
(Ankara-2022)