Samipaşazade Sezai, (d.1860, İstanbul - ö. 26 Nisan 1936 İstanbul) Batılı anlamda ilk öykü örneği Küçük Şeyler’in ve Tanzimat döneminin ilk realist roman denemesi olan Sergüzeşt’in yazarıdır. Samipaşazade Sezai’nin günümüze kadar yayımlanmış dört adet eseri bulunmaktadır.
Samipaşazade Sezai, Tanzimat devrinin tanınmış romancılarındandır. Samipaşazade Sezai’nin babası devrin ileri gelen devlet adamlarından Sami Paşa olması sebebi ile Sami Paşazade olarak tanınır. Öğrenimini babasının konağında özel hocalar aracılığı ile eğitim görmüş, edebiyata çocukluğunda merak sarmıştır. Henüz 21 yaşında iken elçilik katipliği ile Londra’da üç yıl kalmıştır. Dolayısıyla Batı medeniyet ve edebiyatı ile yakından tanımıştır. Samipaşazade Sezai, İstanbul’dan Paris’e kaçıp Jön Türkler’e katılmıştır. Yazar, Ahmet Rıza Bey’in Paris’te çıkardığı Şura-yi Ümmet gazetesine II. Abdülhamidaleyhinde yazılar yazmıştır. 1909 yılında Madrid elçisi kabul edilerek burada 12 yıl kaldıktan sonra emekliye ayrılmıştır. Samipaşazade Sezai, 1936 yılında ise zatürre nedeniyle vefat etmiştir.
Samipaşazade Sezai’nin dört adet eseri aşağıda listelenmiştir:
Sergüzeşt (1888)
Küçük Şeyler (1890)
Samipaşazade Sezai, hikaye ve roman türü dışında hatıra, gezi notları, mektuplar, edebi makaleler ve takrizler yazmıştır. Samipaşazade Sezai’nin yarım kalan eserlerinin tamamı Zeynep Kerman tarafından neşredilmiştir.
Samipaşazade Sezai’nin ilk eseri Sergüzeşt’tir. Sergüzeşt adlı eser 1888 yılında yazılmıştır. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı eserinin konusu bir paşanın oğlu ile cariyenin aşk macerasıdır. Eser, Osmanlı döneminin cariyeli, köleli büyük konak hayatının Türk romanındaki en başarılı örneğidir. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı romanı Doğu medeniyeti ve Batı medeniyetinin ikili düşünüş ve yaşayış tarzını bir konağın günlük hayatı içinde ve realist bir şekilde verir.
Samipaşazade Sezai’nin dört adet eseri vardır.
Samipaşazade Sezai, iki adet öykü türünde eser yazmıştır. Eserleri aşağıda listelenmiştir:
Samipaşazade Sezai’nin tek romanı Sergüzeşt’tir. Sergüzeşt adlı eser 1888 yılında yazılmıştır. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı eserinin konusu bir paşanın oğlu ile cariyenin aşk macerasıdır. Sergüzeşt romanının baş kahramanları Dilber, Celal Bey, Zehra Hanım ve Asaf Paşa’dır.
Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı romanı Tanzimat döneminin ilk realist roman denemesidir. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı eserinin konusu bir paşanın oğlu ile cariyenin aşk macerasıdır. Eser, devrin cariyeli, köleli büyük konak hayatının Türk romanındaki en başarılı örneğidir. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı romanı Doğu medeniyeti ve Batı medeniyetinin ikili düşünüş ve yaşayış tarzını bir konağın günlük hayatı içinde ve realist bir şekilde verir. Sergüzeşt adlı eserde Fransız mürebbiyeyi, Fransızca ve piyano öğretmenlerini, Batı musikisini, edebiyatını, mobilyasını görülmekle birlikte; Doğu mobilyası, adetleri, zihniyeti, yaşayışı ve cariyeleri de görülür.
Samipaşazade Sezai’nin tiyatro oyunları aşağıda listelenmiştir:
Samipaşazade Sezai, romantizme karşı çıkıp his ve hayal hakimiyetini ortadan kaldırarak gözleme ve pozitivist görüşe dayanan realist ve natüralist akımının Türkiye’deki ilk denemelerini yapmıştır. Bu doğrultuda Samipaşazade Sezai, Türk edebiyatında romantizmden realizme geçiş eseri olarak kabul edilen "Sergüzeşt" romanını kaleme almıştır.
Samipaşazade Sezai, Tanzimat dönemi yazarıdır. 1860’da Tercüman-ı Ahval gazetesinin çıkmasıyla başlayan, batı kültürüne yönelerek yazınsal türlerini benimsemeyi amaçlayan edebiyat yönelimidir.
Samipaşazade Sezai, sanat için sanat anlayışını savunmuştur. Batı medeniyeti unsurları eserlerinde gelişigüzel yayılmıştır. Yazarın eserlerinde toplum için bir anlayış kaygısı bulunmamaktadır.
Samipaşazade Sezai, Küçük yaştan beri Namık Kemal’in etkisinde kalmış ve ömrünün sonuna kadar onun fikirlerinin savunucusu olmuştur. Samipaşazade Sezai, ayrıca Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem’den de etkilenmiştir.
Samipaşazade Sezai, Türk edebiyatında ilk romantizmden realizme geçişin örneği olan Sergüzeşt’i ve Batılı anlamda ilk öykü örneği Küçük Şeyler’i kaleme almıştır. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı eserinin konusu bir paşanın oğlu ile cariyenin aşk macerasıdır. Eser, devrin cariyeli, köleli büyük konak hayatının Türk romanındaki en başarılı örneğidir. Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı romanı Doğu medeniyeti ve Batı medeniyetinin ikili düşünüş ve yaşayış tarzını bir konağın günlük hayatı içinde ve realist bir şekilde verir. Eserde Fransız mürebbiyeyi, Fransızca ve piyano öğretmenlerini, Batı musikisini, edebiyatını, mobilyasını görülmekle birlikte; Doğu mobilyası, adetleri, zihniyeti, yaşayışı ve cariyeleri de romanda görülür. Samipaşazade Sezai’nin Küçük Şeyler adlı eseri ise hikayesini olayları uzatmadan, fazlalıklardan arınmış küçük hacimli şekilde yazılmıştır. Küçük Şeyler adlı eser, Batılı tarzda yapılmış ilk Türkçe hikaye denemesidir. Samipaşazade Sezai, bu eserinde küçük hikayelerini toplamıştır.
Samipaşazade Sezai, İstanbulludur.
Samipaşazade Sezai’nin babası Abdurrahman Sami Paşa’dır. Abdurrahman Sami Paşa, Osmanlı Devleti’nin ilk eğitim bakanıdır.
Samipaşazade Sezai, öğrenimini babasının konağında özel hocalar aracılığı ile görmüş, edebiyata çocukluğunda merak sarmıştır. Taşkasap’taki konakta eğitim aldığı yıllarda Farsça, Arapça, Fransızca, Almanca; daha sonra Londra’da görev yaptığı yıllarda İngilizce öğrenmiştir. Samipaşazade Sezai, yirmi yaşına kadar resmi bir görev almayıp, edebiyat konusunda bilgi edinmeyi tercih etmiştir. Henüz 21 yaşında iken elçilik katipliği ile Londra’da üç yıl kalmıştır. Dolayısıyla Batı medeniyet ve edebiyatı ile yakından tanımıştır. Samipaşazade Sezai’nin “Maarif” başlıklı ilk yazısı 1874 yılında “Kamer” adlı gazetede yayımlanmıştır. 3 perdelik bir piyes olan “Şir” isimli ilk eseri ise 1879’da yayımlanmıştır.
Samipaşazade Sezai’nin üslubunda tam bir istikrar yoktur. Birçok eserlerinde Türkçe’nin Arapça ve Farsça kelimelerden temizlenmesi konusunda taraftar olduğunu söyleyen yazarın, tasvir ve tahlillerde, Türkçe’den uzaklaştığı görülmüştür. Yazar, üslubunda Namık Kemal’den etkilenmiştir. Samipaşazade Sezai, birçok türde eser vermesine rağmen asıl ününü realist roman ve hikayeleriyle kazanmıştır. Yazmış olduğu eserlerde konularını yerli hayattan seçmiştir. Küçük olayları konu alan hikayeleri ile kısa hikaye türünü, Türk edebiyatına sokmuştur. Tanzimat döneminin en genç yazarlarıdır. Sami Paşazade Sezai kendi hayatındaki özel durumunu hikâyelerine yansıtmıştır. Ondan faydalanmıştır. Bu bakış açısını hikâyelerinde kullanmıştır.
Samipaşazade Sezai, Güler Güven, Sami Paşazade Sezayi ve Eserleri adlı kitabında (Güven, 2009: 44) Samipaşazade Sezai’nin evliliğinden bahsederken onun 1866 yılında Paris’te iken Tunuslu Mahmut Bin Âyât’ın kızı Lâtife Hanım’la evlendiğine değinmiştir. Ancak bu evliliğin uzun sürmemiş, ayrılıkla sonlanmıştır. Güler Güven bu bilgiyi, Samipaşazade Sezai’nin arkadaşı olan şair Salih Zeki Aktay’dan öğrenmiştir.
Samipaşazade Sezai, 1936 yılında 76 yaşında vefat etmiştir.
Samipaşazade Sezai’nin mezarı İstanbul’da Kabri Küçüksu Mezarlığı'ndadır.
Samipaşazade Sezai hakkındaki kitaplar aşağıda listelenmiştir:
Zeynep Kerman – Samipaşazade Sezai Tüm Eserleri