Edebiyat dünyasının önemli kalemlerinin ucundan sayfalara dökülüp hayat bulan kadın kahramanlar, herhalde pek çok hemcinsleri tarafından ilham alınmış, çoğu kurgu bile olsa kendi yaşamlarında birden fazla özdeşlik kurulmuştur. Yazın tarihinin ünlü yazarları eserlerinde, ana karakteri bir kadın olan kurgulara imza atmış, unutulmaz hikayeler oluşturmuş, sanki gerçekten yaşamışcasına tutkuyla okunan kadınlara hayat vermiştir. Bunların çoğu, onlarca dile çevrilerek milyonlarca kişi tarafından okunmuştur.
BKM Kitap olarak, romanların unutulmayan kadın karakterlerine saygı duruşu niteliğinde bir liste hazırladık. Onlar ki sadece kadınların değil, kadın-erkek tüm kitap kurtlarının kalbinde yerlerini aldılar ve yaşamaya devam ediyorlar; farklı farklı kişilerde, benzer hikayelerle…
Gerçek bir yaşam öyküsünden romana aktarılan Adı:Aylin romanı usta yazar Ayşe Kulin’in tanınmasında büyük rol oynadı. Klasikleşen roman şöyle özetlenebilir: “Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü.”
Madam Bovary – Gustave Flaubert
Klasiklerden biri… Dünya edebiyatının onlarca dile çevrilen ünlü eseri… Bir kadın hikayesi…Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını ve iç dünyasını ele alıyor. Dönemin kadın erkek ilişkilerine de ayna tutuyor: Vasat bir doktorla evlendikten sonra boğucu taşra yaşamı içinde sıkışıp kalan genç ve güzel Madam Bovary, mutsuzluğu bir kader olarak kabul etmeye razı olmaz. Büyük hayalleri, hayattan büyük beklentileri vardır; okuduğu romanlardaki tutkunun ve romantik fantezilerin özlemiyle yaşar ve aradığı ideal aşkı bulmak için çıktığı yolda hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. Madam Bovary'nin bu mücadelesini ve sürüklendiği çıkmazı anlatan roman, tutkulu bir hikâyenin gerisinde evlilik, cinsellik ve zenginlik kavramlarını sorguluyor.
Türk edebiyatının usta kalemi Halide Edip Adıvar’ın ünlü eseri Handan, yayımlandığı dönemde büyük yankı uyandırmış, yazarın da tanınmasında büyük rol oynamıştı. Romanda, bir yandan 20. yüzyıl başlarında Osmanlı aydınlarının savrulmuşluğunu anlatılırken, diğer yandan Handan üzerinden dönemin kadın-erkek ilişkilerini irdelenir. Handan ayrıca, edebiyat eleştirmenlerince Türk edebiyatında kadın psikolojisini anlatan ilk eser olarak tanımlanıyor. Handan 2. Abdülhamit döneminde yetişen, güzel terbiye alan, bilgi peşinde koşan, genç yaşlarında dahi kalbine hislerine yenik düşmeyerek aklıyla hareket eden bir karakter olarak evrensel bir yapıt olduğunu da gözler önüne seriyor.
Anna Karenina – Lev Nikolayeviç Tolstoy
Anna Karenina’yı okumayan bir edebiyat tutkunu düşünülemez herhalde. Ünlü eser, 19. yüzyıl Rus toplumunun ruhsal dalgalanmalarına çarpıcı bir aşk ve ihanet anlatısıyla bir başyapıt olarak kabul edilir. Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina'nın mutsuz ve monoton bir evliliği vardır. Üst düzey bir devlet memuru olan Aleksey Aleksandroviç ile evliliğinde tek tesellisi oğludur. Ağabeyi ile yengesinin aralarını düzeltmek için gittiği Moskova'da yakışıklı ve genç kont Vronski ile tanışması, Anna'nın hayatında dönüm noktası olur. Tolstoy’un Anna Karenina'sı otoritelerce gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri olarak kabul edilir.
Fosforlu Cevriye – Suat Derviş
Fosforlu Cevriye'yi bilmeyen var mıdır? O Yeşilçam'ın gözbebeklerinden biridir. Peki, onun bir roman karakteri olduğunu bilen kaş kişiyiz? Suat Derviş, Fosforlu Cevriye’de duyarlıkla yarattığı İstanbullu bir sokak çocuğu, bir sokak kadınını anlatır. Fosforlu Cevriye, yüreği saf, ağzı bozuk bir sokak kızı olarak edebiyatımızın halen zihinlerde yaşayan en canlı kahramanlarındandır.
Tante Rosa, Sevgi Soysal'ın, sinema ve tiyatroya da uyarlanan eserlerinden biridir. Bir roman bütünlüğüne sahip olacak şekilde birbirine ustalıkla bağlanmış 14 hikayeden oluşan Tante Rosa’nın ana konusu kadınlık ikilemleridir. Sevgi Soysal'ın, o kendine özgü ironisiyle anlattığı Tante Rosa, yaşamın kurallarına ve sınırlandırmalarına başkaldıran, ancak kadınlığına hapsolduğu için hep yenilen biridir.
İngiliz kadın yazar Jane Austen, 1815’te 39 yaşındayken tamamladığı Emma’nın en sevdiği romanı olduğunu söyler. Kitap kurtlarının en çok sevdiği Austen romanlarından biridir ayrıca. Bir taşra kasabasındaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roman, bir yandan insan yaradılışının zayıf yönlerini, bir yandan da dönemin İngiliz toplumunun katı ve ikiyüzlü geleneklerini sorgular.
Milena’ya Mektuplar – Franz Kafka
Onların aşkı dillere destandır. Öyle ki bu aşkın izleri pek çok yapıta da ilham olmuştur. Praglı yazar Franz Kafka’nın tutkulu bir aşk mektubuna dönüşen Milena'ya Mektuplar eseri, adeta bir dışavurumdur. Yirmi üç yaşındaki Milena Jesenská oldukça yetenekli ve etkileyici bir kadındı. Kafka'nın eserlerini Çekçeye tercüme eden Milena, onun son derece karmaşık dehasını ve daha da karmaşık olan kişiliğini kısa sürede kavrayabilmişti. Otuz altı yaşındaki Kafka, en mahrem benliğini açmıştı Milena'ya ve ilişkilerinin sona ermesinin ardından, bu günlükleri ona emanet etmişti.
Jane Eyre, birçoklarınca kadın hak ve özgürlüklerine sahip çıkan ilk romanlardan biri olarak kabul edilir. Yazarı Charlotte Brontë’nin yaşamından izler de taşıyan roman, zorlu bir yaşam süren yapayalnız bir genç kızın güçlü bir kadına dönüşmesinin öyküsüdür. Küçük yaşta öksüz kalan Jane Eyre, kendisini hiçbir zaman sevmeyen ancak kocasının vasiyeti üzerine bakımını üstlenen yengesiyle zor bir yaşam sürmektedir. Katı kurallarla yönetilen bir yatılı okula gönderilince, bu kez hayatın başka zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Okulda geçirdiği on yılın ardından öğretmen olarak mezun olur. Edward Rochester’ın malikânesinde mürebbiye olarak iş bulur. Evin gizemli efendisi Rochester’a âşık olur; ancak onu hayal bile edemeyeceği zorluklar ve acılar beklemektedir.
Çalıkuşu (Feride) – Reşat Nuri Güntekin
Bizim sevimli, tatlı, cesur, bir o kadar da güçlü Çalıkuşu’muz… Türk edebiyatının klasiklerine imza atan Reşat Nuri Güntekin’in ilk kez 1922 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak basılmış olan romanı Çalıkuşu bir başyapıttır. Türk edebiyatının okunmazsa olmazlarından, okunduğunda ise kalplerde yerini alan eserlerinden biridir.