Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Rıza Tevfik Bölükbaşı Kimdir?
15.12.2022

Rıza Tevfik Bölükbaşı Kimdir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı (1869, Cisr-i Mustafa Paşa – 31 Aralık 1949, İstanbul) felsefe, dil, sosyoloji, folklor, tasavvuf, eğitim, politika ve sanat gibi birçok alanda faaliyet göstermiş, "feylesof" lakabıyla bilinen Türk şair, edebiyatçı, filozof, siyasetçi ve hekimdir. Asıl adı Ali Rıza'dır. Çok yönlü bir aydın olan Bölükbaşı, dönemin felsefe ve estetik anlayışının oluşmasına katkı sağlamıştır. Sade bir dille ve hece vezni ile kaleme aldığı şiirleri ile ön plana çıkmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın biyografisi incelendiğinde eğitim hayatına İstanbul'da babasının hocalık yaptığı Sion Mektebi’nde başladığı görülmektedir. Ardından Beylerbeyi ve Davutpaşa rüştiyelerine devam etmiştir. 1884 yılında Galatasaray Sultanîsi’ne kaydolmuştur; fakat buradaki eğitimini tamamlayamamıştır. 1887 yılında döneminin en iyi okullarından Mekteb-i Mülkiye’ye kaydolmuştur. Bir hocasının tavsiyesi üzerine Tıbbiyye-i Mülkiyye’ye giren Rıza Tevfik, tıbbiyeden mezun olduğunda yıl 1899’dur.

Bölükbaşı, Tıbbiyenin son sınıfındayken Türk-Yunan Savaşı’nda yaralı askerleri Manastır’dan İstanbul’a nakleden seyyar bir hastanede stajyer doktor olarak çalışmaya başlamıştır. Karantina İdaresi'nde doktorluk, İstanbul Gümrüğü'nde Eczâ-yı Tıbbiyye müfettişliği yapmıştır. Eğitim alanında da çalışmalar yapan Bölükbaşı, Rehber-i İttihâd-ı Osmânî Mektebi’nde felsefe dersleri, Dârülfünûn’da felsefe ve estetik dersleri vermiştir. Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni’ninde çalışmıştır. Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın yaşam özeti incelendiğinde güreşen, gülle atan, halter kaldıran, koşan birisi olduğu ve "Pehlivan Rıza Tevfik" olarak da anıldığı görülmektedir.

Rıza Tevfik, 1907 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olmuştur. 2. Meşrutiyet'in ilan edildiği dönemde Edirne mebusu seçilerek Meclis-i Mebusan’a girmiştir. 1911 yılında Hürriyet ve İtilâf Fırkasına geçen Bölükbaşı, 1918'de Ahmed Tevfik Paşa kabinesinde Maarif nâzırı olmuştur. Damad Ferid Paşa kabinesinde Şûrâ-yı Devlet reisliği yapmıştır. Sevr Antlaşması’nı imzalayan heyette yer alan Rıza Tevfik, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Yüzellilikler listesine alınmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın yazıları ve şiirleri döneminin belli başlı gazete ve dergilerinde yayımlanmıştır. Kitapları Brill Yayınevi, İnkılâp Kitabevi, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İletişim Yayınları, Kitabevi Yayınları, Kubbealtı Yayınları, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Büyüyen Ay Yayınları, Vakıfbank Kültür Yayınları, Kapı Yayınları, Çağrı Yayınları, Çizgi Kitabevi Yayınları ve Dergah Yayınları gibi birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Eserleri Nelerdir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın 17 adet eseri aşağıda listelenmiştir:

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın İlk Eseri Nedir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın ilk eseri "Textes Houroûfis" başlıklı eserdir. Kitabın ilk basım yılı 1909’dur. Bir bölümü Fransızcadır. Fazlullah Hurufî ve Hurufilik mezhebinin inanç sistemi, Anadolu'daki temsilcileri hakkında bilgiler içermektedir. Eserde yazma metinlere de verilmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Kaç Tane Eseri Vardır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın 15’ten fazla eseri vardır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Şiirleri

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın şiirleri "Serâb-ı Ömrüm" isimli eserde bir araya getirilmiştir. Rıza Tevfik’in en ünlü şiirlerinden dördü aşağıda verilmiştir:

SULTAN ABDÜLHAMİT HAN'IN RUHANİYETİNDEN İSTİMDAT

Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?

Feryâdım varır mı bârigâhına?

Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,

Şu nankör milletin bak günâhına.

Tahkîre yeltenen tâc ü tahtını

Denedi bu millet kara bahtını

Sınadı sillenin nerm ve sathını

Rahmet et sultanım suz-i âhına.

Târihler ismini andığı zaman,

Sana hak verecek, ey koca Sultan;

Bizdik utanmadan iftira atan,

Asrın en siyâsî Padişâhına!

...

Rıza Tevfik Bölükbaşı bu şiirini sürgündeyken kaleme almıştır ve eser ilk kez Müsavat dergisinde yayımlanmıştır. Şairin zamanında muhalefet ettiği Sultan 2. Abdülhamit'ten özür dilediği şiiridir.

UÇUN KUŞLAR

Uçun kuşlar uçun doğduğum yere;

Şimdi dağlarında mor sünbül vardır.

Ormanlar koynunda bir serin dere,

Dikenler içinde sarı gül vardır.

O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?

Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem?

Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?

Yüce dağ başında siyah tül vardır.

Orda geçti benim güzel günlerim;

O demleri anıp bugün inlerim.

Destan-ı ömrümü okur dinlerim,

İçimde oralı bir bülbül vardır.

Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok;

Öyle akar sular, öyle hava yok;

Feryadıma karşı aks-i seda yok;

Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.

Hey Rıza, kederin başından aşkın,

Bitip tükenmiyor elem-i aşkın,

Sende -derya gibi- daima taşkın,

Daima çalkanır bir gönül vardır.

Rıza Tevfik, “Uçun Kuşlar” başlıklı şiirini Lübnan’da sürgündeyken Cünye’de yazmıştır. Sade bir dille kaleme alınmış bir eserdir. Şiirde konu olarak “vatan hasreti” işlenmiş, hiçbir yerin insanın kendi memleketi gibi olmadığı düşüncesi vurgulanmıştır. Şiirin nazım şekli koşmadır ve 11’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Şiirde kullanılan tam ve zengin kafiyeler, asonans, aliterasyon ve redifler sayesinde ahenk oluşturulmuştur.

GÖZLERİN

Ruhumda gizli bir emel mi arar

Gözlerime bakıp dalan gözlerin

Aklıma gelmedik bilmece sorar

Beni hülyalara salan gözlerin

Nigahın gönlümü -eyperi- peyker

Leyal-i hasretin hüznünü döker

Karanlıklar gibi yığılır çöker

İçimde yer edip kalan gözlerin

Huzurunda bazan benliğim erir

Tavrın hulusumdan şüphe gösterir

Bazan da ne olmaz ümitler verir

Sab-u kararımı alan gözlerin

Gamzende zahir ey ömrümün varı

Füsun-ı hüsnünün bütün esrarı

Neşr eder aleme reng-i baharı

Koyu menekşeye çalan gözlerin

Sihirdir şüphesiz bütün bu şeyler

Bakışın zihnimi perişan eyler

Bana aşk elinden efsane söyler

Aşka inanmayan yalan gözlerin

Bölükbaşı, “Gözlerin” başlıklı eserinde aşk temasını sade bir dille işlemiştir. Dörtlükler halinde yazılmış olan şiirde 11’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Birçok sanatçı tarafından bestelenmiş bir eserdir.

ANADOLU

Anadolu, Sultan Osman'ın yurdu,

Tuğrul Beyin konağıdır o eller!

Milletimiz orda doğdu, büyüdü,

Bize ana kucağıdır o eller!

Osmanlılar unutmasın soyunu;

Anadolu'dan aştık hudud boyunu,

Orda oldu zorlu ateş oyunu,

Ataların ocağıdır o eller!

Bu devlete orda temel atıldı,

O meydanda can alınıp satıldı;

Yaylasında zağlı silâh çatıldı,

Kahramanlar otağıdır o eller!

Bir zamanlar krallardan tâc aldık.

Uçan kuştan, akan sudan bac aldık.

Nice yavuz düşmanlardan öç aldık.

Bu kuvvetin kaynağıdır o eller!

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın “Anadolu” başlıklı şiiri dörtlükler halinde kaleme alınmıştır. Eserde sade bir dil kullanılmıştır. Şair şiirde Anadolu'ya olan sevgisini dile getirmiş, yeni nesillere geçmişini hatırlatmış ve soyunu unutmamalarını istemiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Kaç Tane Şiir Yazmıştır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı 130’dan fazla şiir yazmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı En İyi Şiiri Hangisidir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın “Uçun Kuşlar!” başlıklı şiiri en ünlü ve en sevilen şiirlerindendir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı İlk Şiiri Hangisidir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı ilk şiirlerini 1895 yılından itibaren döneminin belli başlı edebiyat dergilerinde yayımlamıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Şiirlerinin Özellikleri Nelerdir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı ilk şiirlerini aruz vezniyle kaleme almıştır. Bu şiirlerde romantik şairlerin ve kısmen Servet-i Fünun şairlerinin etkisi sezilmektedir. Şiirlerde sıkça kullanılan temalar: Tanrı, kâinat, varlık - yokluk; gam, keder, aşk ve ölüm duygusudur. Felsefi ve metafizik imajlar kullanmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, 1905 yılından itibaren şiirlerde hece ölçüsünü kullanmıştır. Sade bir Türkçe ile kaleme alınan bu eserlerde âşık tarzı şiirlerin etkisi görülmektedir. Ünlü halk şairlerinin kullandığı imajlar ve mutasavvıf şairlerin mistik unsurlarından yararlanmıştır. İlk şiirlerinde daha çok bireysel temalar işleyen Bölükbaşı, heceyle yazmaya başladıktan sonra toplumsal sorunları da ele almaya başlamış, vatan sevgisi, tasavvufi konular ve biraz da mizah içeren şiirler yazmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın yurt dışında yaşadığı dönemde kaleme aldığı şiirlerine ise karamsar bir hava hâkimdir. Bu şiirlerde öne çıkan temalar vatan hasreti ve gurbet duygusudur.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Şiirleri Hangi Türdedir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı lirik şiirler yazmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Şiir Anlayışı Nedir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, şiirlerinde âşık tarzı şiirlerden ve Milli Edebiyat akımından etkilenmiş, yeni bir şiir anlayışının oluşmasına öncülük etmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Şiirlerinde Hangi Ölçüyü Kullanmıştır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı ilk şiirlerinde aruz veznini kullanmıştır; fakat asıl şöhretini ilerleyen yıllarda hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerle kazanmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Şiirlerinde Hangi Kafiyeyi Kullanmıştır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı şiirlerinde birçok kafiye türünü kullanmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Şiirleri Nerelerde Yayımlanmıştır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın şiir kitapları Kitabevi Yayınları, Kapı Yayınları ve Çağrı Yayınları gibi birçok yayınevi tarafından yayımlamıştır. Şairin şiirlerinin yayımlandığı belli başlı edebiyat dergileri ise aşağıda listelenmiştir:

  • İrtika
  • Maarif
  • Mekteb
  • Hazine-i Fünün
  • Resimli Gazete

Rıza Tevfik Bölükbaşı Çevirileri

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın çeviri eserleri bilinmemektedir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Hangi Dönem Yazarıdır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı 2. Meşrutiyet dönemi şairidir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Sanat Anlayışı Nedir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, sanat anlayışı olarak subjektivizmi (öznelcilik) benimsemiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, romantizm ve Millî Edebiyat akımından etkilenmiştir; fakat hiçbir edebi akıma tamamen bağlı kalmamıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Kimlerden Etkilenmiştir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın etkilendiği kişilerden birkaçı aşağıda listelenmiştir:

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Edebiyat İçin Önemi Nedir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı sade bir dil ve hece vezni ile kaleme aldığı, döneminde çığır açan şiirleri ile edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Eserleri Nerelerde Yayımlanmıştır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın kitapları Brill Yayınevi, İnkılâp Kitabevi, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İletişim Yayınevi, Kitabevi Yayınları, Kubbealtı Yayınları, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Büyüyen Ay Yayınları, Vakıfbank Kültür Yayınları, Kapı Yayınları, Çağrı Yayınları, Çizgi Kitabevi Yayınları ve Dergah Yayınları gibi birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Rıza Tevfik’in eserlerinin yayımlandı gazete ve dergilerin bir kısmı ise aşağıda listelenmiştir:

  • Bahçe
  • Büyük Duygu
  • Mekteb
  • Maârif
  • Servet-i Fünûn
  • Malûmat
  • Mecmuâ-i Ebuzziya
  • İçtihâd
  • Rübâb
  • Ulûm-ı İktisâdiye ve İçtimâiye Mecmuası
  • Türk Yurdu
  • Muhibbân
  • İkdâm
  • Âlemdar
  • Yeni Gazete
  • Edebiyat­ı Umûmiye Mecmuası
  • Peyâm ­Sabah
  • Peyâm­ı Edebi
  • Düşünce
  • Bilgi
  • Yeni Sabah

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Yazarlık Dışındaki Kariyeri

Rıza Tevfik Bölükbaşı, Tıbbiyenin son sınıfındayken 1897 Türk-Yunan Savaşı’nda yaralı askerleri Manastır’dan İstanbul’a nakleden seyyar bir hastanede stajyer doktor olarak çalışmaya başlamıştır. Cenap Şahabettin’in desteğiyle Karantina İdaresi'ne doktor olarak atanmıştır. İstanbul Gümrüğü'nde Eczâ-yı Tıbbiyye müfettişliği de yapmış olan Bölükbaşı, Cem‘iyyet-i Mülkiyye-i Tıbbiyye’ye üye seçilmiştir.

Bölükbaşı, sağlık alanının yanı sıra eğitim alanında da çalışmıştır. Rehber-i İttihâd-ı Osmânî Mektebi’nde felsefe dersleri, Dârülfünûn’da felsefe ve estetik dersleri vermiştir. Batı kaynaklı terimlere Türkçe karşılıklar bulmak için kurulan Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni’ninde çalışmıştır. Rıza Tevfik, Sevr Antlaşması’nı imzalayan heyette yer aldığı ve Millî Mücadele'ye muhalif bir tavır sergilediği için talebelerinin tepkisini çekmiştir. Dârülfünun’daki görevinden istifa etmek zorunda kalmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Siyasi Görüşleri

Rıza Tevfik Bölükbaşı liberal ve meşrutiyet yanlısı birisidir. Tarihimizde masonluğu ile de dikkat çekmektedir. Rıza Tevfik Bölükbaşı 33. dereceye kadar yükselmiş bir masondur ve 1918 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nda Büyük Üstat seçilmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Siyasi Hayatı

Rıza Tevfik Bölükbaşı, 1907 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olmuştur. 2. Meşrutiyet'in ilan edildiği günlerde Selim Sırrı (Tarcan) ile beraber, İstanbul sokaklarında Meşrutiyeti öven nutuklar vermiştir. Aynı yıl yapılan seçimlerde Edirne mebusu seçilerek Meclis-i Mebusan’a girmiştir. 1909 yılında İngiliz Parlamentosu’nun davetiyle Talat Paşa başkanlığındaki bir heyetle beraber Londra’ya gitmiştir. Bir süre sonra partili arkadaşlarıyla arası açılmaya başlayan Rıza Tevfik, 1911 yılında Hürriyet ve İtilâf Fırkasına geçmiştir. 1912 yılında Büyükada'da yaptığı bir seçim konuşması nedeniyle bir ay kadar hapiste kalmıştır. Hapisten çıktıktan sonra seçim konuşması yapmak için gittiği Gümülcine'de İttihatçılar’ın tuttuğu adamlar tarafından darp edilmiştir.

Bölükbaşı, 1913-1918 yılları arasında politikadan uzaklaşmıştır. 1918'de Ahmed Tevfik Paşa kabinesinde Maarif nâzırı olmuştur. Damad Ferid Paşa kabinesinde Şûrâ-yı Devlet reisliği yapmıştır. Paris Barış Konferansı’na Osmanlı Devleti’ni temsilen katılan Rıza Tevfik, Sevr Antlaşması’nı imzalayan heyette yer almıştır. Bu heyette yer aldığı için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Yüzellilikler listesine alınmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Sürgün Hayatı

Rıza Tevfik Bölükbaşı, Paris Barış Konferansı’na Osmanlı Devleti’ni temsilen katılmış ve Sevr Antlaşması’nı imzalayan heyette yer almıştır. Bu anlaşmadan sonra hayatı tamamen değişmiştir. Sevr Antlaşması, 1. Dünya Savaşı sonunda 10 Ağustos 1920 tarihinde Osmanlı Devleti ile İtilâf devletleri arasında imzalanan barış antlaşmasıdır. Oldukça ağır maddelerden oluşmaktadır ve Osmanlı Devleti’ni yok etmek için hazırlanmıştır. Rıza Tevfik’te Millî Mücadele hareketine muhalefeti, Sevr Antlaşması’nı imzalaması ve İngiliz Muhipler Cemiyeti’ndeki faaliyetleri nedeniyle çok tepki çekmiştir.

Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanması ve saltanatın kaldırması sonrasında Milli Mücadele hareketine karşıt tutum sergileyenler ülkeyi terk etmeye başlamıştır. Rıza Tevfik’te 8 Kasım 1922’de bazı arkadaşlarıyla Kahire’ye gitmiştir. Sevr’i imzalaması nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Yüzellilikler listesine alınmıştır. Bu listede Milli Mücadele'de düşman iş birlikçisi olarak görülen ve Türkiye'den sürgün edilen isimler yer almaktadır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, Emîr Abdullah’ın davetiyle Kahire'den Ürdün’e gitmiştir. Burada kralın divan tercümanlığını, Sıhhiye ve Âsâr-ı Atîka Müzesi müdürlüğü yapmıştır. 1934 yılında emekli olmuştur. Emekli olduktan sonra Lübnan sahilinde Cünye kasabasına yerleşen şair, 1936 yılında eşi Nazlı Hanım ile birlikte Avrupa seyahatine çıkmıştır. 1938 yılında Yüzellilikler’in affına dair kanunun yürürlüğe girmiştir. Bölükbaşı da af kanunundan yaklaşık beş yıl sonra İstanbul’a geri dönmüştür.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Sözleri

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın eserlerinden alınmış 20 alıntı aşağıda listelenmişti:

  • Sılasıdır serde, Türk’ün sevdası / Memlekettir gece gündüz rüyası / Askerlerin odur gelin odası / Gönüllerin bucağıdır o eller!
  • Beni sevsen bile sen ey işvebaz / Ben o muhabbete layık olmazdım.
  • Ben seni sevmiştim ey melek kadın / Sızlıyor içimde sevgili yâdın
  • Kızıl saçlarını ateş sanırdım / Güneş nuru gibi yakışı vardı.
  • Hüsnünde bir eda var ki asıydı / Beni harab eden o edasıydı / Sevdalı gönlümün aşinasıydı / Yüzüme bir şirin bakışı vardı.
  • Bir olmaz emelin düştüm peşine / Vuruldum hüsnünün şen güneşine / Elâ gözlerinin aşk ateşine / Yanıp da bahtiyâr ölmek isterim.
  • O nazlı ismini son nefesimde / Anıp da bahtiyâr ölmek isterim.
  • Yalnız değil, çoktan beri ben gönlümle yoldaştım.
  • Gâyesi bilinmez mukadderâtın / Ölümdür en büyük sırrı hayâtın!
  • Farkı var mı benden şeyda bülbülün / Ben de meftunuyum bir gonca gülün / Tutamam zârını şu dertli gönlün / İçimde kimsesiz bir öksüz ağlar
  • Sözlerim hep senin meâlindir.
  • Güldüm, bu gülüş benden eziyet gibi geçti.
  • Biz ömrümüzü mahvediyoruz / Tükenen ömre, zaman diyoruz!
  • Zihnimi durduran bütün şüpheler / Fikir dizisinde birer ilmektir / Bir feylosof için en büyük hüner / Onları akl ile çözebilmektir.
  • Sanırım ki rûhum ezelden beri / Elâ gözlerinin âşinâsıdır.
  • Affet kusurumu, bu aşk-ı nâşâd / Dîvâne gönlümün son hatâsıdır.
  • Dalgın akşamları andıran hüznün / Mahabbet çağının bir edâsıdır.
  • Mâteminle şâdım güzelim, inan!
  • Dilerim ki fânî dünyâda kimse / Ömrünü mihnetle telef etmesin / Fakat kâmil adam olmak isterse / Elem çektiğine esef etmesin.
  • O güzel başını göğsüme daya / Hasretle bakayım şu dolunaya

Rıza Tevfik Bölükbaşı Nerelidir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı baba tarafından Arnavut asıllı, anne tarafından Kafkasyalı Çerkez asıllıdır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Babası Kimdir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın babası Arnavutluk’tan Debre-i Bâlâlı Hoca Mehmed Tevfik Efendi'dir. Tevfik Efendi hem Batı hem de Doğu kültürünü bilen, iyi eğitim almış birisidir. Cisr-i Mustafa Paşa'da kaymakamlık yapmıştır. Sion Mektebi, Beylerbeyi ve Davudpaşa gibi okullarda hocalık yapmıştır. Kafkasya’dan kaçırılarak İstanbul'da zengin bir konağa hizmetçi olarak satılan Münire Hanım ile evlenmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Çocukluğu Nasıldır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, 7 Ocak 1869 yılında eskiden Edirne vilayetine bağlı bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan Cisr-i Mustafa Paşa şehrinde ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Asıl adı Ali Rıza'dır. Çocukluk döneminde ailesiyle birlikte önce İstanbul'a sonra da İzmit’te yerleşmiştir. İzmit’te annesi Münîre Hanım sıtmadan vefat etmiştir. Bu olay şairi çok etkilemiştir. Annesinin vefatından sonra Rıza Tevfik'in çocukluk ve gençlik yıllarının geçeceği Gelibolu'ya taşınmışlardır. Gelibolu, şairin çocukluğu için önemli bir yerdir. Şehrin güzelliğinden etkilenmiş, ilk şiir denemelerini bu şehirde yazmıştır. Serbest bir çocukluk hayatı yaşamıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Eğitim Hayatı Nasıldır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, eğitim hayatına İstanbul'da babasının hocalık yaptığı Sion Mektebi’nde başlamıştır. Ardından Beylerbeyi ve Davutpaşa rüştiyelerine devam etmiştir. 1884 yılında Galatasaray Sultanîsi’ne kaydolan şair, buradaki eğitimini tamamlayamamıştır. 1887 yılında döneminin en iyi okullarından Mekteb-i Mülkiye’ye kaydolmuştur. Şair bu okulda Mizancı Murad, Recâizâde Mahmut Ekrem, Mikail Portakal Paşa ile Ohannes Efendi gibi ünlü isimlerden dersler alma fırsatı bulmuştur. Siyasi faaliyetlere katıldığı için okuldan uzaklaştırılmıştır. Bir hocasının tavsiyesi üzerine Tıbbiyye-i Mülkiyye’ye girmiştir. Rıza Tevfik burada da siyasi faaliyetlerinden dolayı okuldan uzaklaştırılmış, kısa bir süre hapis yatmıştır. Tıbbiyeden mezun olduğunda yıl 1899’dur.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Edebi Kişiliği Nasıldır?

Rıza Tevfik Bölükbaşı felsefe, dil, sosyoloji, folklor, tasavvuf, eğitim, politika ve sanat gibi birçok alanda faaliyet göstermiş, “feylesof” lakabıyla bilinen ve edebiyatımızda şiirleri ile ön plana çıkan bir isimdir. İlk şiirlerinde romantik şairlerden ve kısmen Servet-i Fünun şairlerinden etkilenmiştir. 1905 yılından itibaren de tekke ve halk şiiri geleneğinden yararlanan şiirler yazmıştır.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Evlendi Mi?

Rıza Tevfik Bölükbaşı 1895 yılında Dârülmuallimât müdîresi Ayşe Sıdıka Hanım ile evlenmiştir. Ayşe Sıdıka Hanım, 1903 yılında vefat etmiştir. Şair ilk eşinin vefatından sonda Nazlı Hanım ile evlendirilmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Çocukları

Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın ilk eşi Ayşe Sıdıka Hanım’dan Suat, Selma ve Munise adlarını verdikleri üç kızı dünyaya gelmiştir. İkinci eşi Nazlı Hanım’dan ise Said ve Nazif isimlerini verdikleri iki erkek çocuğu olmuştur.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Kaç Yaşında Vefat Etti?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, 1949 yılında 80-81 yaşlarındayken vefat etmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Mezarı Nerededir?

Rıza Tevfik Bölükbaşı, Zincirlikuyu Asrî Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Rıza Tevfik Bölükbaşı Hakkındaki Kitaplar

Rıza Tevfik Bölükbaşı hakkında bilgi içeren kitaplardan beşi aşağıda listelenmiştir:

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.