Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914 – 14 Kasım 1950), asıl adı Ahmet Orhan olan Cumhuriyet Döneminde şiir, hikaye, deneme, makale ve çeviri türlerinde eserler kaleme almış, 30'dan fazla eseri bulunan, Garip akımının kurucusu olan Türk şair, deneme, makale, öykü yazarı, çevirmen ve nasirdir.
Orhan Veli Kanık, 1914 yılında İstanbul’un Beykoz semtinde Fatma Nigar Hanım ve Mehmet Veli Bey'in çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Füruzan ve Adnan Veli adında iki kardeşi vardır.
Sokaktaki insanların dilini şiire taşımış olan Orhan Veli Kanık, eğitim hayatına Akaretler İlkokulu’nda başlamıştır. Üniversite eğitimini yarım bırakmış ve 1937 yılında Ankara’da PTT Umum Müdürlüğü Telgraf İşleri Reisliği Muamelât'ta memur olarak çalışmaya başlamıştır. Askerliğini Gelibolu'da yapmış olan Orhan Veli Kanık, Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nda da çalışmıştır. İçkiye düşkün olan şair hayatı boyunca düzenli bir çalışma hayatının içerisine girememiştir
Orhan Veli Kanık, çevresi tarafından sevilen, iyi yürekli, dost canlısı, kibar ve duygulu birisidir. Orhan Veli Kanık, fiziksel olaraksa oldukça kemikli bir vücuda sahiptir ve kollarıyla bacakları epey uzundur. Yaylanarak ve göğsünü hafifçe öne doğru eğerek yürüyen Orhan Veli, ince ve beyaz ellere sahiptir. Şair, geniş bir alına ve sivri bir çeneye sahiptir. Yüzünde gençliğinde yaşadığı sivilce problemi nedeniyle sivilce izleri vardır. Büyük bir tiyatro tutkunu olan Orhan Veli Kanık, hem tiyatro oyunu yazmış hem de çeşitli oyunlarda sahneye çıkmıştır.
Orhan Veli Kanık, şiire getirdiği yenilikler nedeniyle başlarda büyük ölçüde yadırganmış ve çok sert eleştirilere maruz kalmış bir şairdir. Alışılmışın dışındaki eserleri ile önce yadırganmış sonra da eğlenme ve aşağılamaya maruz kalmıştır. Yaşadığı dönemde büyük bir üne sahip olan nadir şairlerden Orhan Veli Kanık, tüm olumsuz tepkilerin yanı sıra büyük bir sevgi ve hayranlıkla da karşılaşmıştır.
Orhan Veli Kanık, 1940 yılında Abidin Dino, Alaeddin Hakgüder ile birlikte sadece bir sayı yayımlanabilen "Küllük" isimli bir dergi çıkarmıştır. Bu dergi bir sayı çıksa da Orhan Veli Kanık'ın ilk sayıda yayımladığı "Tahattur " şiiri 1968 yapımı "Vesikalı Yarim" filmine ilham kaynağı olmuştur. Orhan Veli Kanık'ın yayımlanmış bir romanı olmasa da yazmaya başladığı bir roman olduğu bilinmektedir. Kitabın adı "Dünyalarının Dışında"dır fakat şair vefatına kadar kitabı tamamlayamamıştır.
Şair Orhan Veli Kanık, 14 Kasım 1950 tarihinde ise İstanbul’da vefat etmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın 30 adet eseri aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın bilinen ilk eseri 30 Ekim 1930 tarihinde Ankara Erkek Lisesi’nin "Sesimiz Dergisi"nde yayımlanan "Yahudinin Fendi Arnavutu Yendi" isimli oyunudur.
Orhan Veli Kanık’ın 30’dan fazla eseri bulunmaktadır.
Orhan Veli Kanık’ın 6 adet şiir kitabı aşağıda listelenmiştir.
ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum
İSTANBUL'U DİNLİYORUM
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR
1
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye
2
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
3
Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzgar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yaz işiyle:
'Ölüm Allah'ın emri,
'Ayrılık olmasaydı.'
DEDİKODU
Kim söylemiş beni
Süheyla'ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim,
Eleni'yi öptüğümü,
Yüksek kaldırımda, güpe gündüz?
Melahat'ı almışım da sonra
Alemdara gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım, fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galata'ya dadanmışız;
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları, anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem;
Bilirim ben yaptığımı.
Ya o, Mualla'yı sandala atıp,
Ruhumda hicranını söyletme hikayesi?
Orhan Veli Kanık’ın şiir kitaplarının sayısı 6’dır.
Orhan Veli Kanık’ın en ünlü şiiri “Anlatamıyorum”dur.
Orhan Veli Kanık’ın ilk şiiri 1 Aralık 1936’da Varlık dergisinde Mehmet Ali Sel imzasıyla yayımladığı “Sicilyalı Balıkçı” şiiridir.
SİCİLYALI BALIKÇI
Yüz sene sonra bugünkü dünyadan
Bir tek insan kalmadığı gün,
Sicilya sahillerinde yasayan bir balıkçı
Bir yaz sabahı ağlarını atarken denize
Her zamankinden daha geniş gökyüzüne bakıp
Benden bir mısra mırıldanacak
Şarki halinde bu dünyadan Mehmet Ali isminde bir şairin
Gelip geçtiğini bilmeksizin...
Bu güzel düşüncenin
Olmayacağından eminim
Fakat nedense bu is
Benim pek tuhafıma gidiyor.
Orhan Veli Kanık’ın 19 adet bestelenen şiiri ve besteyi seslendiren sanatçılar aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın şiirleri üç devreye ayrılmaktadır. Bunlar: Garip öncesi, Garip devresi ve Garip sonrasıdır.
Garip Öncesi Devre 1936 ve 1941 yılları arasındaki şiirlerini kapsamaktadır. Orhan Veli Kanık'ın bu dönemdeki şiirleri eski ve yeni şiirler olmak üzere iki farklı karaktere sahip şiirlerdir. İlk başta içerik, şekil, dil ve üslup bakımından geleneğe bağlı şiirler kaleme almıştır. Hece ölçüsünü kullanmış, kafiyeli şiirler yazmıştır. Şiirleri romantik, lirik ve felsefidir.
Garip Devresi ise Orhan Veli Kanık ve arkadaşları Melih Cevdet, Oktay Rıfat’la birlikte yayımladığı Garip adlı şiir kitabıyla başlamıştır. Bu şiir hareketi kendisinden önceki şiir anlayışını tamamen reddetmektedir. Sade bir dille hem ferdi hem de toplumsal konuları şiirine taşımıştır. Çocuk söyleyişleri ve tekerlemelerini de şiirinde kullanmıştır.
Orhan Veli Kanık, Garip Sonrası Devre’de ise halk kültüründen yararlanmış, sanatını ferdiyetçilikten topluma doğru yöneltmiştir. Fakat ferdi konulara ağırlık vermeye de devam etmiştir. Bu dönemdeki şiirlerinde sıklıkla işlediği temalar ise deniz ve sudur.
Orhan Veli Kanık, şiirlerini belli bir türe bağlı kalarak yazmamıştır.
Orhan Veli Kanık, Garip hareketinin şiir anlayışına sahiptir.
Orhan Veli Kanık, şiirlerinde ölçü kullanmamıştır.
Orhan Veli Kanık, şiirlerinde kafiye kullanmamıştır.
Orhan Veli Kanık’ın şiirlerinin yayımlandığı yerlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın tek öykü kitabının adı “Hoşgör Köftecisi”dir.
Orhan Veli Kanık’ın düz yazılarından oluşan beş adet kitabı aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın mektuplardan oluşan tek eseri “Yalnız Seni Arıyorum”dur.
Orhan Veli Kanık’ın çevirilerinden oluşan 15 adet eser aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık, her şeyin şiire konu edilebileceğini savunmuş ve şiirlerinde birçok temaya yer vermiştir. Orhan Veli Kanık’ın şiirlerinde işledi temalar aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık, bazı şiirlerini Mehmet Ali Sel takma ismini kullanarak yazmıştır.
Orhan Veli Kanık, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Orhan Veli Kanık, sanat toplum içindir anlayışını benimsemiştir.
Orhan Veli Kanık, Garip Akımı’ndan etkilenmiştir.
Orhan Veli Kanık, Garip Akımı’nın kurucusudur. İnci Enginün, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı kitabında Garip hareketini “Garip hareketi ( Yeni Şiir, Birinci Yeni Şiir) diye de adlandırılan bu hareket Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday’ın, o yıllarda savundukları şiir görüşünü ortaya koyan şiirlerinden bir kısmını “Garip” (1941) adıyla yayımlamalarıyla başlar… Kitaplarına seçtikleri ad ve kitaptaki “Bu kitap, sizi alışılmış şeylerden şüpheye davet edecektir” cümlesi, geleneklerin dışında, yepyeni bir tutum takındıklarını, yerleşik bütün şiir anlayışlarına meydan okuduklarını duyurmaktadır. ‘Mısracı zihniyete’ karşı oldukları için vezin ve kafiyeyi reddediyorlardı… Bütün söz oyunlarına karşıydılar… Özel bir şiir dilini reddediyorlardı… Şiir bütün geleneklerden uzaklaşmalıydı…” sözleriyle anlatmıştır.
Garip akımı bazı yazarlar tarafından desteklenmiş, bazıları tarafından ise sertçe eleştirilmiştir. Hem döneminde hem de sonrasında sıklıkla tartışılan bu şiir hareketi Türk şiiri için önemli bir akımdır.
Orhan Veli Kanık’ın etkilendiği isimler aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın etkilediği isimler aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık, edebiyatımızda büyük yankı uyandıran Garip hareketinin kurucusu olması ve günlük yaşamı her şeyiyle şiire taşımış olması ile edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.
Orhan Veli Kanık’ın eserlerinin yayımlandığı yerlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık, Cumhuriyetçi bir yazardır. Lise mezuniyeti sınavında içinde Mustafa Kemal Atatürk’ün de bulunduğu bir heyet karşısında sınav olan Orhan Veli Kanık, Mustafa Kemal’e karşı sevgisini “Yalnız tarihi değil, bütün bildiklerimi, öğrendiklerimi onun karşısında anlatsaydım, saatlerce o sorsa ben cevap verseydim. Gazinin karşısında imtihan vermek şerefini, bahtiyarlığını ömrüm oldukça saklayacağım.” sözleriyle dile getirmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın belgesellerine internet üzerinden ulaşmak mümkündür. Orhan Veli Kanık hakkındaki belgesel ve programlar aşağıda listelenmiştir.
Orhan Veli Kanık’ın 20 adet sözü aşağıda listelenmiştir.
Vazgeçmek mümkün olmasın."
Gülümsediğimin farkına vardığım zaman
Beni deli zannedeceklerini düşünüp
Gülümsüyorum."
İşçi kadınları da severim;
Güzel işçi kadınları
Daha çok severim."
Gönlümüzü verdik de"
Ona bağlandığım kadar."
Dünden beri seni kovalıyorum
Ne kadar insafsızsın
Kelebek!"
Bana hep senden gelir"
En azından içim aynı değil."
Orhan Veli Kanık’ın aldığı ödüller bilinmemektedir.
Orhan Veli Kanık baba tarafından İzmir, anne tarafından İstanbulludur.
Orhan Veli Kanık’ın babası İzmirli tüccar Fehmi Bey'in oğlu Mehmet Veli'dir. Mehmet Bey, Cumhuriyet'ten önce Mızıka-yı Hümâyun'da klarnistlik yapmış, Cumhuriyet'in ilanından sonra ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın şefi olmuştur. Musiki Muallim Mektebinde armoni profesörü olarak da görev yapmıştır. Birçok işte çalışmış olan Mehmet Veli Bey, bir dönem Ankara Radyosu'nda müdürlük, İstanbul Konservatuvarında ilmî kurul üyeliği ve İstanbul Radyosu'nda ses uzmanı olarak da çalışmıştır. Türk klarnet virtüözü Veli Kanık, 1953 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
Orhan Veli Kanık, Beykoz'a bağlı Yalıköyü'nde bulunan İshak Ağa Yokuşu'ndaki Çayır Sokağında 9 numaralı konakta dünyaya gelmiş bir çocuktur. Çocukluk dönemi Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir'de geçen şair, küçük yaşta edebiyata ilgi duymaya başlamış ve "Çocuk Dünyası" isimli dergide bir öyküsünü yayımlatmayı başarmıştır.
Orhan Veli Kanık, eğitim hayatına Akaretler İlkokulu’nda başlamıştır. Bu okula başladıktan bir yıl sonra ise Galatasaray Lisesi’nin ilkokul kısmına yatılı olarak kaydettirilmiştir. 5. sınıfı ise 1924 yılında Ankara'da okumuştur. Ortaokulun son senesinde ise Oktay Rıfat ile tanışmış ve arkadaş olmuştur. Liseyi de Ankara Lisesi'nde okuyan Orhan Veli Kanık'ın buradaki öğretmenlerinden birisi şair, yazar Ahmet Hamdi Tanpınar'dır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yönlendirmesi ile şiir ve çeşitli yazılar kaleme almıştır. Lisedeki diğer edebiyat hocaları ise Rıfkı Melül Meriç, Halil Vedat Fıratlı ve Yahya Saim Ozanoğlu'dur. Melih Cevdet’le de lise de Ankara Lisesi'nde tanışmış ve arkadaş olmuştur. Üniversite eğitimine İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde başlamıştır fakat okula devam edememiştir. Okulu bırakarak iş hayatına atılmış fakat düzenli bir iş hayatına da sahip olamamıştır.
Orhan Veli Kanık, yenilikçi bir yazardır. Behçet Necatigil, “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü” isimli eserinde Orhan Veli Kanık’ın yazarlığını “Kişiliğini belli eden ilk şiirlerini arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet’le birlikte 1936’da ‘Varlık’ dergisinde yayımlamaya başladı, çok kısa zamanda büyük bir ilgi gördü, sağlığında kendinden en çok bahsettiren şair oldu. Şiiri birtakım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtararak, daha kısa, daha basit bir şekle soktu; yalın bir halk dili kullandı, gündelik sözlerle, zaman zaman yergi ve espriden faydalanarak, gündelik yaşantılar üzerine yazdı.” sözleriyle anlatmıştır.
Orhan Veli Kanık, insanları, İstanbul’u ve doğayı iyi bir şekilde gözlemleyebilen bir yazardır. Gözlem yeteneği Orhan Veli’nin arkadaşına yazdığı mektupta yer alan “Bazen güzel havalarda ormanda yahut deniz kenarında dolaşıyorum. Sazlıdere’ye doğru o kadar güzel çamlıklar, o kadar harikulade sahiller var ki bu güzellik karşısında adeta ağlayacak gibi oluyorum. Geçenlerde yine böyle havanın son derece güzel bir gününde Karaçalı ormanının önünde, deniz kenarındaki yüksek bir yarın üstünde idim. O gün akşama kadar topraktan dumanlar çıkmış ağaçlar tomurcuklanmış, her tarafta yaz böcekleri ötmüş, insanlar yeni yeni ümitlere kapılmıştı. Bundan üç sene evvel sıcak bir nisan akşamı yine aynı halet-i ruhiye içinde Eyüp Sultan sırtlarında idim. Sazlıdere sahilinde öyle bir hale düştüm ki, bunu ne rüya, ne de hayal kelimeleriyle anlatamam. Saros Körfezi’nin ne kadar bomboş olduğunu bilirsin. Halbuki ben denizde kayıklar görüyorum. Kahvede bir radyo valsler, poporiler çalıyordu. Bir Haliç vapuru iskeleye yanaştı. Ahali boşaldıktan sonra haydi bir aşçı dükkanına gidelim, bu akşam da orada içeriz dedim.” cümlelerinden anlamak mümkündür.
Orhan Veli Kanık, evlenmemiştir.
Orhan Veli Kanık’ın çocuğu yoktur.
Orhan Veli Kanık, 14 Kasım 1950 tarihinde vefat ettiğinde 36 yaşındadır. Yaprak dergisinin işleri nedeniyle Ankara'ya giden Orhan Veli Kanık, karanlık bir sokakta gece vakti yürürken açılmış bir çukura düşmüş ve başını vurmuştur. İstanbul’a döndüğü 14 Kasım gecesi ise Şişli, Hasat Sokak 36 numaralı evde oturan bir arkadaşını ziyaret etmiştir ve aldığı fazla alkol nedeniyle fenalaşmıştır. Cerrahpaşa Hastanesi’ne kaldırılan şair Orhan Veli Kanık, burada vefat etmiştir. İlk bulgular alkol zehirlenmesi üzerine komaya girdiği yönünde olsa da adli tıp raporuna göre beyin kanaması geçirdiği için vefat etmiştir. Orhan Veli Kanık, vefat ettiğinde cebinden “Gelirli Şiir” ve otuz kuruş çıkmıştır.
GELİRLİ ŞİİR
İstanbul'dan ayva da gelir, nar gelir,
Döndüm baktım, bir edalı yar gelir
Gelir desen dar gelir
Günaşırı alacaklılar gelir.
Anam anam,
Dayanamam,
bu iş bana zor gelir.
Orhan Veli Kanık’ın mezarı Aşiyan Mezarlığı'ndadır.
Orhan Veli Kanık hakkında yazılmış kitaplardan bazıları aşağıda listelenmiştir.