Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Namık Kemal Kimdir? Namık Kemal Hayatı ve Başarıları
09.08.2021

Namık Kemal Kimdir? Namık Kemal Hayatı ve Başarıları

Namık Kemal Kimdir?

Namık Kemal, (21 Aralık 1840; Tekirdağ; - 2 Aralık 1888; Sakız Adası)  ilk tarihi roman olan Cezmi’yi, ilk edebi roman İntibah’ı, sahnelenen ilk tiyatro eseri Vatan Yahut Silistre’yi, Batılı anlamda yazılan ilk eleştiri yazısı Lisan-ı Osmanî'nin Edebiyatı Hakkında Mülâhazatı Şâmildir’i yazmış; Genç Osmanlı Hareketinin mensubu, yazar, gazeteci ve şairdir.

Namık Kemal’in babası Yenişehirli Asım Bey, annesi bir Arnavut olan Fatma Zehra Hanım’dır. Namık Kemal’in çocukluğu annesi Fatma Zehra Hanım’ın babası Abdülatif Paşa’nın yanında geçmiştir. Abdülatif Paşa, Tekirdağ sancağında vali yardımcısı olup Afyonkarahisar sancağına tayin edildiğinde Afyon’a taşınmıştır. 1848 yılında ise annesi Fatma Zehra Hanım’ı Afyon’da kaybetmiştir. Namık Kemal, annesinin ölümünden sonra yaşamını dedesinin yanında sürdürmüştür.

Namık Kemal’in dedesi Abdülatif Paşa’nın farklı kentlerde görev yapması nedeniyle düzenli bir eğitim hayatına devam edememiştir. Bu sebeple özel dersler almış, kendi kendini yetiştirmeye çalışmıştır. Namık Kemal, Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Dedesinin İstanbul’a görev sebebi ile tayin edilmesi ile üç ay Bayezid Rüştiyesine ve ardından dokuz ay Valide Mektebi’nde devam etmiştir.

Namık Kemal’in Sofya Yılları

Namık Kemal, 1855 yılında babasının Bulgaristan’ın Filibe Mal Müdürü, dedesinin Sofya kaymakamı olması ile Sofya’ya gitmiştir. Dedesinin Kars’ta mutasarrıf olduğu zamanlarda öğrendiği hece ve aruz veznini Sofya’da kaldığı dört yıl boyunca geliştirmiştir. Sofya’da evlerine ziyarete gelen Abdülatif Bey’in arkadaşı şair Binbaşı Eşref Bey, şiirlerini okuduktan sonra Mehmet Kemal’e yazıcı, katip anlamlarında olan ‘’ Namık ‘’ adını vermiştir. Binbaşı Eşref Bey’in söyleminden sonra Mehmet Kemal’e ‘’ Namık ‘’ denilmeye başlanmıştır. Namık Kemal, 18 yaşına kadar kaldığı Sofya’da komşusu Niş Kadısı Mustafa Ragıp Efendi’nin kızı Nesime Hanım ile evlenmiştir. Bu evlilikten Feride, Ulviye ve Ali Ekrem adında iki kızı ve bir oğlu dünyaya gelmiştir.

Namık Kemal’in İstanbul Yılları

Namık Kemal, 1857 yılında İstanbul’a dönmüş ve Bab-ı Ali Tercüme Odası’nda stajyer olarak memurluğa başlamıştır. İsmail Hikmet Ertaylan, Tercüme Odası’na giriş tarihini 8 Kasım 1857 şeklinde kaydetmiştir. İbnülemin Mahmud Kemal’in naklettiği bir rivayete göre Leskofçalı Galip, 1859 yılı yazında emtia gümrüğü başkâtipliğine getirildiğinde Nâmık Kemal’i de yanına muavin olarak kayıtlara geçirmiştir. Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem, babasının Sofya’dan döndükten sonra zamanın büyük isimlerinde tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, Arap ve Acem edebiyatı dersleri aldığını söylemiştir.

Namık Kemal, ilk şiirlerini Sofya’da yazmış, İstanbul’a geldiğinde kısa sürede şairler arasında tanınmıştır. Leskofçalı Galip Bey ile yakın dostluk kurmuş, Leskofçalı Galip Bey’in başkanlığında kurulan Encümen-i Şuara adlı şairler topluluğuna katılmıştır.

Namık Kemal, Tercüme Odası görevi sırasında Batı’yı tanıyanlarla tanışma imkânı bulmuş ve Batı kültürü hakkında çalışmalar yapmaya başlamıştır. Yazarın  İbrahim Şinasi ile tanışmasıyla sanat ve hayat görüşü değişmiştir. Bu süreçte Batı edebiyatını öğrenmeye başlamış; tarih ve hukuk alanında da kendini geliştirmeye çalışmıştır. Namık Kemal, Tercüme Odası’nın bir kâtibinden Fransızca dersleri almış, Tasvir-i Efkar’da fıkra ve tercüme yazılar kaleme almıştır. Yazar, ilk defa Şinasi’de gördüğü “hak, millet, vatan, hürriyet, millet meclisi” gibi kelimeleri Türk edebiyatında yaygınlaştırmıştır.

Namık Kemal ve Tasvir-i Efkâr

Tasvir-i Efkar gazetesi, Tanzimat Döneminde yayımlanan Ceride-i Havadis ve Tercüman-ı Ahval gazetelerinden sonra Osmanlı’da yayımlanan dördüncü Türkçe gazetedir. Gazetenin ilk çıkan sayısı 27 Haziran 1862 tarihinde Şinasi tarafından yayımlanmıştır.  Tasvir-i Efkar gazetesinde kaleme alınan kısa mukaddimede toplumun neyi istedikleri ancak fikirlerin tercümanı olan gazetelerde bulabileceklerini, bu sebeple her gelişmiş ülke için gerekli olan gazetelerin çıkartılması hususunda çalışmalar yapıldığını ifade etmiştir. Halkın öneminin kavrandığı bir dönemde Tasvîr-i Efkâr’ın, haberlerinin yanında fikir gazeteciliğini de üzerine aldığı ve Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin sözcüsü durumuna geldiği görülmektedir.

Halkın anlayabileceği bir dille yazmaya çok önem veren Şinasi, devlet yönetimini çekinerek eleştirdiği yazılarını kendi yöntemlerine göre yayımlamayı başarıyordu. Ancak yine de sadrazamlık, gazetenin muhalif tavrından rahatsız olarak, Şinasi’nin devletteki görevine son vermiştir. Şinasi, hem devlet görevini ve hem de gazete yayımcılığını ancak 106. sayıya kadar sürdürebilmiştir. 1865 yılında Şinasi gazeteden ayrıldıktan sonra gazetenin başına Namık Kemal geçmiştir.

Namık Kemal, bir süre gazetede sadece haber ve resmî ilân şeklinde konuları çıkarmaya başlamıştır. Yazar, zamanla kolera salgınından başlayarak yeni konularla gittikçe gazetenin içeriğini zenginleştirmiştir. Şehir konuları, maarif ve maliyenin ıslahı gibi hususları ele almış; eğitim öğretim ve özellikle kadınların okutulması üzerinde yazılar kaleme almıştır. Nâmık Kemal’in 355. sayıda Belçika Kralı Léopold’ün ölümü sebebiyle kaleme aldığı yazıda hürriyet, hükümet ve millet arasındaki ilişkilere dikkat çekmiş,  “Avrupa” başlığı altında dış siyasî gelişmeleri özetlemiştir. Bu dönemde gazete, çoğunluğu Yeni Osmanlılar Cemiyeti içerisinde yer alan gençlerin buluşma yeri olmuştur. Sadrazam Âlî Paşa’nın basını kontrol altına almak için Mart 1867’de Kararnâme-i Âlî’yi yürürlüğe koymasıyla yeni bir döneme girilmiştir. Nâmık Kemal Mayıs 1867’de Avrupa’ya kaçmış, Tasvîr-i Efkâr’daki görevi sona ermiştir.

Namık Kemal ve Genç Osmanlılar

Namık Kemal, 1867 yılında Tasvir-i Efkâr gazetesinden ayrıldığı dönemde Genç Osmanlılar’a dahil olmuştur. Genç Osmanlılar, Tanzimat döneminde Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa, Ali Suavi gibi isimlerin yeni bir aydın topluluğudur. Genç Osmanlılar topluluğu dönemin Osmanlı yöneticilerine muhalefet etmiştir. Topluluğun amacı yeni bir anayasa hazırlanması ve parlamenter bir yönetim sisteminin kurulmasını sağlamaktır. 1867 yılında Osmanlı Anayasası ilan edilerek meşruti monarşiye geçilmiştir.

Namık Kemal’in siyasi muhalefeti padişaha yönelik olmayıp Sadrazam Ali Paşa yönetimine yöneliktir. Ayrıca Avrupa’dan alınan kanunların doğrudan uygulanmasına karşıdır. Tasvir-i Efkar gazetesinin kapatılmasıyla Avrupa’ya kaçan Namık Kemal,  Sadrazam Ali Paşa ile anlaşma sağlayarak gazetecilik yapmamak şartıyla memlekete çağırılmıştır. Bu sürede Sadrazam Ali Paşa vefat etmiş, Namık Kemal yazılarını tekrar yayımlamaya devam etmiştir. Mithat Paşa, Namık Kemal’i ülkeden uzaklaştırarak Gelibolu’ya sürmüştür. Fakat Namık Kemal Gelibolu’da azledilmesiyle İstanbul’a geri dönmüştür. İstanbul’da kaleme aldığı ‘’ Vatan Yahut Silistre ‘’ adlı tiyatro eseri ülkede ün kazanmış, vatanseverleri coşturmuştur. Halk, Namık Kemal’i sokaklarda destekler nitelikte gösteriler yapmaya başlamıştır. Halk kahramanı olarak anılan Namık Kemal, bir tehlike olarak görülmesi sebebi ile Mağusa’ya sürgün edilmiş üç yıl boyunca burada yaşamıştır.

Namık Kemal, II. Abdülhamit rejiminde Kanun-i Esasi’yi hazırlayan toplulukta yer almıştır. Fakat II. Abdülhamit ile arası açılması sebebi ile Rodos, Sakız, Midilli gibi Ege adalarında hayatının geri kalanını sürgünde geçirmiştir. Namık Kemal’in Genç Osmanlılar sürecindeki fikirleri eğitimin Türkçe olması ve eğitim, kültür alanında çalışmalar yapılması üzerinedir.

Namık Kemal’in Sürgün Yaşamı

Namık Kemal, siyasetten uzak durmak ve siyasi yazılarını yayımlamamak koşuluyla Avrupa’dan İstanbul’a dönmüştür. İstanbul’da Diyojen adlı mizah dergisinde imzasız fıkralar yazmış; Sadrazam Ali Paşa’nın ölümünden sonra İbret gazetesini çıkararak siyasi içerikli yazılar yayımlamıştır. Namık Kemal’in Sadrazam Mahmut Nedim Paşa’yı eleştiren yazıları sebebi ile İstanbul’dan uzaklaştırılmasına karar verilmiştir. Bu sebeple Namık Kemal, mutasarrıf olarak Gelibolu’ya atanmıştır. Birkaç ay kaldığı Gelibolu’da ‘’ Vatan yahut Silistre ‘’ adlı oyunu ile ‘’ Evrak-ı Perişan’’ adlı eserini tamamlamıştır. Namık Kemal Gelibolu’da azledilmesiyle İstanbul’a dönmüş Vatan yahut Silistre oyununu yayımlamıştır.

 Namık Kemal, İbret gazetesine ‘’ BM ‘’ ; Ebuzziya Tevfik’in çıkardığı Hadika gazetesine ‘’ N.K’’ imzası ile yazılar  göndermeye devam etmiştir. Namık Kemal, II. Abdülhamit rejiminde Kanun-i Esasi’yi hazırlayan toplulukta yer almıştır. Fakat II. Abdülhamit ile arası açılması sebebi ile Rodos, Sakız, Midilli gibi Ege adalarında hayatının geri kalanını sürgünde geçirmiştir.

Namık Kemal’in Midilli Sürgünü

  • II. Abdülhamit, ilk Osmanlı Anayasasını oluşturmak için bir komisyon kurmuştur. Namık Kemal ise bu komisyonun bir üyesi olmuştur. Ancak Şair, hükümet aleyhine muhalefet bir beyit yazması ile mahkemede yargılanmıştır. Namık Kemal, asayişi bozduğu gerekçesi ile suçlu bulunup altı ay hapis cezasına çarpıtılmış ardından beraat etmiştir. Ancak bu süreçte Girit Adası’na zorunlu ikamete mecbur edilmiştir. Namık Kemal, kendi isteği üzerine ikametini Midilli Adasına çevriltmiştir. Burada Midilli mutasarrıfı olarak görevlendirilmiştir.

Namık Kemal’in Eserleri Nelerdir?

Namık Kemal’in 25 adet eseri aşağıda listelenmiştir.

         Vatan Yahut Silistre 

         Gülnihâl (1875)

          Âkif Bey

          Zavallı Çocuk (1873)

          Kara Belâ

          Celâleddin Harzemşah

         İntibah (1876)

         Cezmi

  • Bârika-i Zafer
  • Devr-i İstîlâ
  • Evrâk-ı Perîşan Serisi (1872)
  • Silistre Muhâsarası (1873)
  • Kanije Muhâsarası (1874)
  • Osmanlı Tarihi Medhali (1888)
  • Lisan-i Osmani'nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazat-ı Şamildir
  • Bahar-ı Daniş Mukaddimesi (1874)
  • Terceme-i Hâl-i Nevruz Bey (1875)
  • Mukaddeme-i Celal (1888)
  • Tahrîb-i Harabat
  • Takip
  • İrfan Paşa'ya Mektup
  • Renan Müdafaanamesi
  • İntibah Mukaddimesi
  • Mes Prison Muahezenesi
  • Lisan-ı Osmanî'nin Edebiyatımız Hakkında Bazı Mülâhazatı Şamildir

Namık Kemal’in İlk Eserleri Nelerdir?

  • Namık Kemal’in tiyatro eseri Vatan yahut Silistre, 1873 yılında yayımlanmıştır. Vatan yahut Silistre, Türk edebiyatında Batılı anlamda sahnelenen ilk tiyatro eseridir.
  • Namık Kemal’in ilk romanı olan İntibah, 1876 yılında yayımlanmıştır. İntibah adlı eser Türk edebiyatının ilk edebi romanı olarak kabul edilmektedir.
  • Namık Kemal’in tarihi romanı Cezmi, 1880 yılında yayımlanmıştır. Cezmi, Türk edebiyatının ilk tarihi romanı olarak bilinmektedir.
  • Namık Kemal’in eleştiri yazısı Edebiyatımız Hakkında Bazı Mülahazatı Şamil,1866 yılında Tasvir-i Efkar gazetesinde yayımlanmıştır. Edebiyatımız Hakkında Bazı Mülahazatı Şamil, Türk edebiyatının Batılı anlamda yazılan ilk eleştiri yazısıdır.

Namık Kemal’in Kaç Tane Eseri Vardır?

Namık Kemal’in Türk edebiyatına kazandırdığı 25 adet eseri bulunmaktadır.

Namık Kemal Romanları

  • İntibah: Romanda iyi yetiştirilmiş bir aileden gelen Ali Bey'in, uygunsuz bir kadın olan Mahpeyker'e aşık olması ve bu aşkın Ali Bey'e maddi ve manevi olarak yıkım şeklinde sonuçlanmasını anlatır.
  • Cezmi: Romanda II. Selim Dönemi’nde İranlılar ile yapılan bir savaşta yer alan vatansever bir askerin başından geçenler anlatılır.

Namık Kemal Tiyatro Oyunları

  • Vatan yahut Silistre: Osmanlı Devleti ve Rusya arasında başlayan Kırım Savaı'şnda gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile onun peşinden Silistre'ye giden Zekiye adlı genç kızın aşkı etrafında gelişir.
  • Gülnihal: Mal ve iktidar kavgası içinde olan Kaplan Bey’in halka zararları, entrikaları ve bunların sonucunda çıkan olayları anlatır.
  • Akif Bey: Akif Bey, Dilruba adlı bir kadınla evlidir. Akif Bey, karısını son derece saf ve temiz sanmaktadır. Dilruba ise kocasını aldatmaktadır ve çeşitli entrikalarla kocasından ayrılmıştır. Gerçekleri öğrenen Akif Bey, Esad ile evlenmeye karar veren Dilruba'yı gelin odasındayken öldürür.
  • Zavallı Çocuk: Aile baskısı sebebiyle tanımadıkları, sevmedikleri insanlarla evlendirilen genç kızların yaşamını konu olarak almıştır.
  • Kara Bela: Hükümdar kızı olan Banu iffetini kaybetmiştir. Psikolojik buhrana düşüp intihar etmesi, onun sevdiği adam olan Hüsrev'in ise Banu'yu bu duruma düşüren zenciyi öldürüp Banu'nun cansız bedeni yanında kendi canına kıyması anlatılmıştır. 
  • Celaleddin Harzemşah:Devleti'nin son hükümdarı olan Celalettin Harzemşah'ın kahramanlıkları, hayatı ve Moğollara karşı Türk-İslam dünyasını korumak için giriştiği mücadeleler eserde anlatılmaktadır.
Vatan yahut Silistre Oyununun Önemi

Namık Kemal’in 1873 yılında yayımladığı Vatan yahut Silistre oyunu, Türk edebiyatında Batılı anlamda sergilenen ilk tiyatro eseridir. Eserin ilk sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Mağusa'ya sürülmesine sebep olmuştur. Vatan yahut Silistre,  halkta vatanseverlik ve kahramanlık duygularını harekete geçirmeyi amaçlamıştır. Eserin doğurduğu ilgi dolayısıyla, başka yazarlarda tiyatro eseri kaleme alma hevesi uyandırmıştır. Piyes, çok sevilmiş, Avrupa'da ilgi uyandırmış, Namık Kemal hayatta iken Rusça ve Almanca’ya ve daha sonra pek çok dilde yayımlanmıştır.

Namık Kemal Tarih Konulu Eserleri

  • Devr-i İstila (1871)
  • Barika-i Zafer (1872)
  • Evrak-ı Perişan (1872, yeni harflerle 1973)
  • Kanije (1874)
  • Silistre Muhasarası (1874, yeni harflerle 1946)
  • Osmanlı Tarihi (1889, ölümünden sonra, yeni harflerle 3 cilt, 1971-1974)
  • Büyük İslam Tarihi, (1975, ölümünden sonra)

Namık Kemal Edebi Tenkitleri

  • Tahrib-i Harâbât (1885)
  • Takip (1885)
  • Renan Müdafaanamesi (1908, yeni harflerle 1962)
  • İrfan Paşa'ya Mektup (1887)
  • Mukaddeme-i Celal (1888)

Namık Kemal Makaleleri

Lisan-ı Osmanî'nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazâtı Şâmildir (1888) : 1866 yılında Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanan makale birçok “ yeni edebiyatın ilk beyannamesi ” şeklinde değerlendirilmektedir. Bu makalede Namık Kemal, edebiyat ve dil hakkındaki görüşlerini topluca ifade etmiştir. Şair, şekilden çok muhtevaya önem vermenin gerektiğini, Arapça ve Farsçadan alınan kelimelerin yazılışlarıyla telaffuzları arasındaki farklar ile birlikte bu tür kelimelerin Türkçede okunduğu gibi yazılmasını; Avrupa modeline uygun yeni bir edebiyat kurulmasının kaçınılmaz olmasının gerektiğini dile getirmiştir.

Namık Kemal Hangi Edebiyat Akımından Etkilenmiştir?

Namık Kemal, yenileşme dönemi Türk şiirine vatan, millet, halk, hak, hürriyet, istiklâl ve eşitlik gibi kavramları getirerek Osmanlı devrinin sesi olmuştur. Tanzimat'la birlikte devleti kurtarmak ve modernleştirmek yolunda ortaya çıkan fikir akımlarından biri de "Batıcılık" tır. Bu akım, kaynağını Tanzimat döneminin yenilik hareketlerinden alır. Batılılaşma hareketlerinin ilk önderleri padişahlar ve onların destekledikleri sadrazamlar olmuştur. Tanzimat döneminde Namık Kemal, Şinasi ve Ziya Paşa edebiyat aracılığıyla Batı'nın kültürel gelişimlerini devlete yansıtmada öncülük etmişlerdir.  Ayrıca Namık Kemal, Fransız edebiyatını benimsemiş, romantizm akımının etkisinde kalmıştır.

Namık Kemal Hangi Dönem Yazarıdır?

Namık Kemal, Tanzimat dönemi yazarıdır. 1860’da Tercüman-ı Ahval gazetesinin çıkmasıyla başlayan, batı kültürüne yönelerek yazınsal türlerini benimsemeyi amaçlayan edebiyat yönelimidir.

Namık Kemal Sanat Anlayışı Nedir?

Namık Kemal, ” toplum için sanat ” ilkesiyle Türk toplumunun ve devletinin geri kalmışlığını eleştiren, yöneticileri, rüşveti ve benlik davasını güdenleri şiddetle reddeden bir vatansever ve Hürriyet Şairi’dir.  Sanatını toplumun Batılılaşması için bir araç olarak kullanmış, eserlerini halkın anlayabileceği sade bir dille yazmaya çalışmıştır.

Namık Kemal Kimlerden Etkilenmiştir?

Namık Kemal’in edebiyat ile küçük yaşlarında tanışması onun birçok şair ve yazardan etkilenmesine neden olmuştur. Şinasi ile tanışmadan önce eski edebiyatın ve tasavvufun etkileri eserlerinde görülmüştür. Özellikle Leskofçalı Galip, Yenişehirli Avni gibi Divan şairlerinden etkilenmiştir.

Namık Kemal, Babıâli Tercüme Odasına memur olarak girmiştir. Yazar, Tercüme Odasında iken Şinasi ile tanışmıştır. Şinasi’nin teşviki ile Tasvir-i Efkâr gazetesinin başına geçmiştir. Namık Kemal'in oğlu Ali Ekrem Bolayır, "Namık Kemal" adlı kitabının 21. sayfasında  şunları yazmaktadır: " Şinasi, N. Kemal'i ilk gördüğü gün genç şairin müstesna kabiliyetini anlamış ve kendisine hemen o gün Fransızca çalışmasını tavsiye etmiştir. Üstat ile tilmiz arasında bir saat devam eden sohbet Namık Kemal'in bütün hayatına hakim olmuştur. ‘’

Namık Kemal’in Edebiyat için Önemi Nedir?

Namık Kemal, Tanzimat Edebiyatının en önemli düşünce, sanat ve siyaset insanlarından biridir. Toplum için sanat anlayışını benimsemiştir. Namık Kemal için edebiyat, halkı bilinçlendirmek, vatan ve millet konularında milliyetçi algıyı oluşturmak, edebiyat ve sanatın halka inmesini sağlamak içindir. Divan edebiyatının süslü-sanatlı düz yazısı yerine, belirli bir düşünceyi iletmeyi amaçlayan yeni bir düzyazı kullanmıştır. Ayrıca şiirleri biçim bakımından eski, konu bakımından yeni tarzdadır. Namık Kemal, tiyatro türünü  “eğlencelerin en faydalısı” olarak nitelemiş, halkın eğitilmesinde okul gibi görmüş, sahne dili ve tekniği yönünden başarılı yapıtlar vermiştir. Yazar, Türk edebiyatında ilk edebi roman olan İntibah adlı eseri yazmıştır. Ayrıca ilk tarihi roman olan Cezmi’yi kaleme almıştır. Türk edebiyatı tarihinde sahnelenen ilk Türk tiyatro eseri Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre oyunu olmuştur. Eser, sahnelendiği zaman izleyicilerin milli duygularını uyandırmış, oyun sonunda izleyiciler sokaklara taşmıştır.

Namık Kemal Nerelidir?

Namık Kemal, Tekirdağlıdır.

Namık Kemal’in Babası Kimdir?                                                                                                       

Namık Kemal’in babası, II. Abdülhamid döneminde müneccimbaşılık yapmış olan Mustafa Asım Bey'dir. 

Namık Kemal’in Çocukluğu Nasıldır?

Namık Kemal, çocukluğunu dedesi Abdülatif Paşa’nın yanında geçirmiş, dedesinin mesleği sebebi ile birçok şehirde yaşamıştır. Abdülatif Paşa, Tekirdağ’daki sancak valiliği görevinden sonra Afyonkarahisar’a atanmıştır. Bu sırada Namık Kemal’in annesi Fatma Zehra Hanım, vefat etmiştir. Düzenli bir hayatı bulunmayan Namık Kemal, eğitimini özel dersler alarak tamamlamaya çalışmıştır. Abdülatif Paşa, Afyonkarahisar’daki görevinin ardından ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşmiştir. Namık Kemal ise İstanbul’da Arapça ve Farsça öğrenmiş, 3 ay Bayezid Rüştiyesinde ardından 9 ay Valide Mektebinde eğitimine devam etmiştir. Şair, dedesinin tekrar Kars'a sancak görevlisi olarak atanması nedeniyle bir buçuk yıl Kars’ta yaşamıştır. Burada müderris Vaizzade Seyyid Mehmed Hamit Efendi’den divan edebiyatını öğrenmiştir. Namık Kemal, Kars’ta avcılık, atıcılık ve cirit dersleri alma imkânı bulmuştur. Abdülatif Paşa’nın Kars’taki görevinin sona ermesiyle İstanbul’a dönmüşlerdir.

Namık Kemal’in Eğitim Hayatı Nasıldır?

Namık Kemal’in eğitim gördüğü okullar aşağıda listelenmiştir.

  • Bayezid Rüştiyesi
  • Valide Mektebi

Namık Kemal Nasıl Bir Yazardır?

Namık Kemal, Türk edebiyatına batı edebiyatlarından giren hikaye, roman ve tiyatro gibi yeni edebi türlerin gelişmesi için çaba harcar. Ancak, bu edebi türlerde kaleme alınan eserlerin başarılı örneklerini ortaya koymadığının farkındadır. Namık Kemal, bu edebi türler içinde tiyatroyu daha üstün bulur. Yazara göre yeni edebiyatta mana-fikir esas olmalıdır. Her ikisi de güzelliğe sahip olmalıdır. Mana ve fikir kelimenin köküne bağlı olarak milleti terbiye etmeli, ahlakın güzelleşmesine hizmet etmelidir. Namık Kemal’in düşlediği yeni edebiyat;

  1. Sosyal fayda fikri,
  2. Edebiyatın gerçekliğe, tabiata ve akla uygunluğu,

olmak üzere başlıca iki düşünceye dayanmaktadır. Namık Kemal, istediği edebiyatın özelliklerini sıralamadan önce sözün ve dilin önemini dile getirir. Söz, yazar için milletin eğitilmesinde, fikirlerin gelişmesinde yardımcı durumdadır. Edebiyat, milletin ruhu ve dili olmalı, her yazı yazan, halka hitap etmeyi ve faydalı olmayı amaç edinmelidir.

Namık Kemal, şiire küçük yaşta başlamıştır. Bu sebeple, Şinasi ile tanışıncaya kadar tasavvufun ve eski edebiyatın etkileri eserlerinde görülür. Yazar, klasik edebiyatın süsle olduğunu, seci ve kafiye hevesleri yüzünden düzyazı ve şiirlerden anlam çıkarmanın mümkün olmadığını düşünmektedir. Namık Kemal bu yönüyle klasik edebiyatın, zevk-perest ve gayri ahlaki olarak değerlendirdiği Fars edebiyatından etkilendiği düşüncesindedir. Türk şiirini klasik şiirden kurtarmak istemesi sebebi ile ‘’ Vatan Şairi ‘’ olarak anılmaktadır.

Namık Kemal Evlendi mi?

Namık Kemal, Niş kadısı Mustafa Ragıp Efendi’nin kızı Nesime Hanım ile evlenmiştir. Bu evlilikte Feride ve Ulviye adında iki kızı, Ali Ekrem adını verdikleri bir oğlu olmuştur.

Namık Kemal’in Çocukları

Namık Kemal’in Feride, Ulviye ve Ali Ekrem adında üç çocukları vardır. Şair, sürgüne gönderildiği Rodos’ta mutasarrıf iken hükümet Namık Kemal’i gözetlemek için Menemenlizade Rıfat Bey’i görevlendirir. Rıfat Bey, görev sırasında Namık Kemal’in kızı Feride’ye aşık olmuş, evlenmişlerdir. Evlilik devrin bürokrasi geleneklerine göre padişah fermanı ile gerçekleşmiştir. Bu evlilikten Muvaffak ve Numan adında iki oğulları dünyaya gelmiştir. Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem, yazar, şair ve öğretmendir. Edebiyat-ı Cedide topluluğu arasında yer almıştır.

Namık Kemal Kaç Yaşında Vefat Etmiştir?

Namık Kemal, 47 yaşında vefat etmiştir.

Namık Kemal Mezarı Nerededir?

Namık Kemal’in mezarı Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine bağlı Bolayır köyünde bulunmaktadır.

Namık Kemal Hakkındaki Kitaplar

Namık Kemal hakkında yapılan çalışmalar aşağıda listelenmiştir.

         Süleyman Nazif – Namık Kemal

         Mithat Cemal Kuntay – Namık Kemal

         İsa Kocakaplan – Namık Kemal

         İhsan Dinç – Namık Kemal

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.