Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Mehmet Rauf Kimdir? Mehmet Rauf Hayatı, Başarıları ve Eserleri
19.07.2021

Mehmet Rauf Kimdir? Mehmet Rauf Hayatı, Başarıları ve Eserleri

Mehmet Rauf Kimdir?

Mehmet Rauf, (d. 12 Ağustos 1875 – ö. 23 Aralık 1931) İstanbul Balat’ta Kesmekaya mahallesinde dünyaya gelmiş;  roman, hikaye ve tiyatro türünde eserler yazmış ve Türk edebiyatında ilk psikolojik roman olan Eylül’ü kaleme almıştır.  Mehmet Rauf’un günümüze kadar ulaşan 34 adet eseri bulunmaktadır.

Mehmet Rauf’un babası Kütahya doğumlu Hafız Ahmet Şükrü Efendi’nin son görevi İstanbul Liman Dairesinde mühimme (arşiv) müdürlüğüdür. Mehmet Rauf, ilk öğrenimini Defterdar Mahalle Mektebinde yaptıktan sonra önce Eyüp Rüştiyesine, ardından 1884 Soğukçeşme Askeri Rüştiyesine, 1888’de Bahriye Mektebine kaydolarak 1894’te mülazım-ı sani rütbesiyle buradan mezun olmuştur. Girit’in Suda Limanı’nda bulunan eğitim gemisinde sekiz ay staj görüp İstanbul’a dönmüştür. Mehmet Rauf, 1895’te Kiel Kanalı’nın açılış töreni için Hamburg’a gitmiş, seyahat dönüşü Girit’te sekiz ay daha kaldıktan sonra İstanbul’a tayin edilmiştir. Sırasıyla Muîn-i Zafer ve Avnullah korvetlerinde, Tarabya’daki karakol gemisinde, Bozcaada ve Süreyyâ gemilerinde, 1899 yılında yüzbaşılığa terfi ederek Necmfeşan gambotunda görev yapmıştır. 1902’de Şat gambotuna, 1904’te protokol memurluğuna, 1905’te Mekteb-i Bahriyye kitâbet muallimliğine getirilmiştir. 

Mehmet Rauf, II. Meşrutiyet’in ilânı üzerine yapılan genel terfi sırasında sol kolağası olmuştur. II. Meşrutiyet’ten sonra imzasız olarak yayımladığı Bir Zambak’ın Hikâyesi adlı pornografik romanının 21 Mayıs 1910’da yasaklanıp toplatılmasının ardından askerî mahkemece altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu olaydan sonra askerlikle ilişkisi tamamen kesildi. 1920’de Şule Neşriyat Evi adıyla bir yayınevi açan Mehmet Rauf, 1 Kasım 1921 - 2 Mart 1922 tarihleri arasında Vakit gazetesi yazarı sıfatıyla İtalya’da bulunmuştur. 1926’da kısmî bir felç geçirmiş; 1928’de ikinci bir felç şuurunu kaybettirerek olarak onu yatağa düşürmüştür. Hastalığının ilerlemesi üzerine kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi’nde 23 Aralık 1931’de öldü ve Maçka’daki aile kabristanında toprağa verilmiştir.

Mehmet Rauf Eserleri Nelerdir?

Mehmet Rauf’un yazdığı eserler aşağıda listelenmiştir.

Eylül - Mehmet Rauf

         Eylül 

Ferda-yı Garam - Mehmet Rauf

         Ferda-yı Garam

Karanfil ve Yasemin - Mehmet Rauf

         Karanfil ve Yasemin

Genç Kızın Kalbi- Mehmet Rauf

         Genç Kız Kalbi

Aşıkane - Mehmet Rauf

         Aşikane

Halas- Mehmet Rauf

         Halas

Üç Hikaye - Mehmet Rauf

         Üç Hikâye

İhtizar - Mehmet Rauf

         İhtizar

Bir Zambak Hikayesi - Mehmet Rauf

         Bir Zambak Hikâyesi

Kan Damlası - Mehmet Rauf

         Kan Damlası

Define- Mehmet Rauf

         Define

Kabüs - Mehmet Rauf

         Kabus

Serap - Mehmet Rauf

         Serap

Sansar - Mehmet Rauf

         Sansar

  • Böğürtlen
  • Son Yıldız
  • Tuba
  • Ceriha
  • Darendem
  • Son Emel
  • Bir Aşkın Tarihi
  • Aşk Kadını
  • Eski Aşk Geceleri
  • Gözlerin Aşkı
  • Hanımlar Arasında
  • Pervaneler Gibi
  • Kadın İsterse
  • Kazım
  • Sonbahar
  • Siyah İnciler
  • Pembe Köşk
  • İki Kuvvet
  • Yağmurdan Doluya
  • Pençe
  • Cidal
  • Diken

Mehmet Rauf’un İlk Eseri Nedir?

Mehmet Rauf’un ilk romanı, aynı zamanda ilk psikolojik roman olan Eylül adlı eserdir.

Mehmet Rauf’un Kaç Tane Eseri Vardır?

Mehmet Rauf’un 36 adet eseri bulunmaktadır.

Mehmet Rauf Romanları

Mehmet Rauf’un romanları liste halinde aşağıda verilmiştir.

  • Eylül: Eylül kitabında,  Süreyya ve eşi Suat’ın evliliklerindeki sakinlikten çıkmak isteyen çift yalıya taşınır. Süreyya’nın akrabası olan Necip ile aralarında geçen olaylar anlatılmaktadır.
  • Ferda-yı Garam: Ferda-yı Garam kitabında, Sermet ile Macit’in çocukluk yıllarında düşmanlıkla başlayan, ilk gençlik çağlarında büyük bir tutkuya dönüşen aşkları anlatılmaktadır.
  • Karanfil ve Yasemin: Karanfil ve Yasemin kitabında, Samim adlı Batı hayranı bir adamın yaşadığı yasak aşk anlatılmaktadır.
  • Genç Kız Kalbi: Genç Kız Kalbi kitabında, Pelvin isimli bir karakterin düşlediği erkeği bulma umudu ile İstanbul’a giderek yaşadığı hayal kırıklıkları anlatılmaktadır.
  • Böğürtlen: Böğürtlen kitabında, yaşanılan bir aşk hikayesi anlatılmaktadır.  
  • Son Yıldız
  • Tuba

Mehmet Rauf’un Eylül Adlı Romanının Önemi Nedir?

Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanı Türk edebiyatındaki ilk psikolojik romandır. Romanda şiir ve musiki ile dolu bir aşkın hikâyesi anlatılmaktadır. Romandaki musiki unsurlar Suat ile Necip’in hayatlarını teşkil ettiği izler taşır. Musiki Suat ile Necip’in aralarında alelade dille anlatılmayan derin duyguların iletilmesinde bir vasıta olmuştur. Eylül, aynı zamanda en çok tabiata ve tabiat manzaralarına yer veren bir romandır. Suat ve Necip’in aralarındaki aşkı platonik düzlemde tutmaya çalışmaları sebebiyle tabiat ve Batı müziği aşklarının dili olarak işlev kazanmıştır. Mehmet Rauf’taki nesnel, iyi gözlemlenmiş ve anlatım dilini, üslubunu bulmuş tabiat tasvirleri, Türk romanının önemli bir aşamasını ifade eder. (Arslan, 2007: 526, 528) Eylül romanı “otobiyografik izler taşıyan psikolojik romanlar” grubuna dâhil edilir. Mehmet Rauf romanında oldukça gelişmiş tasvirlerle psikoloji-mekân-zaman açısından parça-bütün uyumuna dikkat etmiştir. Konağın ve aşıkların yanması, sembolik anlamda, genç aşıkların yurtsuzluklarını ve Necip’in kararlılığını yansıtması bakımından önemlidir. Ayrıca ateş fenomeni, dünya edebiyatında en iyi arındırma aracı olarak kullanılmaktadır. ( Ramazan Korkmaz, 2020: 162)

Mehmet Rauf Tiyatro Oyunları

Mehmet Rauf’un kaleme aldığı tiyatro oyunları aşağıda listelenmiştir.

  • Pembe Köşk
  • İki Kuvvet
  • Yağmurdan Doluya
  • Pençe
  • Sansar
  • Cidal
  • Diken

Mehmet Rauf Hikayeleri

Mehmet Rauf’un kaleme aldığı hikayeler aşağıda listelenmiştir.

  • İhtizar
  • Son Emel
  • Bir Aşkın Tarihi
  • Üç Hikâye
  • Aşk Kadını
  • Eski Aşk Geceleri
  • Gözlerin Aşkı

Mehmet Rauf Mensur Şiirleri

Mehmet Rauf’un kaleme aldığı tek mensur şiir Siyah İnciler’dir.

Mehmet Rauf Şiirleri

Mehmet Rauf’un kaleme aldığı şiirleri aşağıda listelenmiştir.

  • Kazım
  • Sonbahar
Mehmet Rauf Kaç Tane Şiir Yazmıştır?

Mehmet Rauf’un günümüze kadar bilinen iki adet şiir kitabı vardır.

Mehmet Rauf En İyi Şiiri Hangisidir?

Mehmet Rauf’un en iyi şiiri Siyah İnciler’dir.

Mehmet Rauf İlk Şiiri Hangisidir?

Mehmet Rauf’un edebiyata eğilimi küçük yaşta okuduğu kitaplar ve babasıyla gittiği tiyatrolarla başlamıştır.  Önceleri Türk ve Batı edebiyatlarıyla ilgili eserleri okumaya, hatta bildiği İngilizce ve Fransızca ile bazılarını Türkçeye tercümeye çalışan Mehmet Rauf, edebî zevki geliştikçe George Ohnet, Octave Feuillet, Alphonse Daudet, Emile Zola, Gustave Flaubert gibi realist yazarlara yönelmiştir. İzmir’de Hizmet gazetesini çıkaran, eserlerini okuyarak hayran olduğu Halit Ziya Uşaklıgil’e gönderdiği “Düşmüş” adlı hikâyesi aynı gazetede yayımlandığında henüz on altı yaşındadır.

Mehmet Rauf Romanlarının Özellikleri Nelerdir?

Mehmet Rauf’un eserlerindeki ortak özellik ana tema olarak genellikle aşırı bir hassasiyet (santimantalizm), alınganlıklar, sonu intiharlara varan karşılıksız aşklar, hastalık, ölüm fikri ve bunların vermiş olduğu kötümser atmosferin işlenmiş olmasıdır. Ayrıca bu özelliklere aşırı derecede müzik düşkünlüğünün (melomani) eklendiği görülmektedir. Eserlerinde sıkça rastlanan ruh tahlillerinde aşırılık vardır. Uzun ve detaylı ruh tahlilleri romanlarında görülmektedir. Romanda kahramanlar ise yoğunluğu az olmakla birlikte hemen hemen birbirlerine yakın tiplerden oluşmaktadır. Bunlar Batılı hayat tarzını benimsemiş, müziği seven, aşırı hassas, aşk için yaşayan bohem insanlardır. İstisnaî olarak birkaç eserinde mahallî renklerin, geçim sıkıntısının ve vatan aşkının işlenmiş olduğu görülmektedir. Genellikle kahramanlarda geçim kaygısı gözlenmez, kişiler yüksek zümreden seçilmiştir.

Mehmet Rauf Romanları Hangi Türdendir?

Mehmet Rauf’un romanları genellikle psikolojik, realist ve sosyal roman türlerinde kaleme alınmıştır.

Mehmet Rauf’un Roman Anlayışı Nedir?

Mehmet Rauf, Servet-i Fünûn edebî topluluğu içinde dili en sade olan yazardır. Diğer Servet-i Fünunculara nazaran üslûpçuluğu başaramamıştır. Bu fark, birbirini imlâdan üslûba kadar kontrol eden Servet-i Fünûn edebî topluluğunun dağılışından sonra daha belirginleşmiştir.

Mehmet Rauf’un Edebiyata Eğilimi Nasıl Başlamıştır?

Mehmet Rauf’un edebiyata eğilimi küçük yaşta okuduğu kitaplar ve babasıyla gittiği tiyatrolarla başlamıştır. Önceleri Türk ve Batı edebiyatlarıyla ilgili eserleri okumaya, hatta bildiği İngilizce ve Fransızca ile bazılarını Türkçeye tercümeye çalışan Mehmet Rauf edebî zevki geliştikçe George Ohnet, Octave Feuillet, Alphonse Daudet, Emile Zola, Gustave Flaubert gibi realist yazarlar okumaya başlamıştır. İzmir’de Hizmet gazetesini çıkaran, eserlerini okuyarak hayran olduğu Halit Ziya Uşaklıgil’e gönderdiği “Düşmüş” adlı hikâyesi aynı gazetede yayımlandığında henüz on altı yaşındadır. Mektuplarla kurulan bu dostluk Halit Ziya’nın İstanbul’a gelişiyle daha da ilerlemiştir. Fransızca bilgisi, okuma sevgisi ve bizzat tanıştıktan sonra Halit Ziya’nın özel kütüphanesinden faydalanma ve onunla fikir alışverişinde bulunma imkânı Mehmet Rauf’un edebî hayatına katkı sağlamıştır. Mehmet Rauf ve Halit Ziya Uşaklıgil ilişkisi, Mehmet Rauf’un staj için Girit’e gitmesine kadar kesintisiz devam etmiştir. Bu dönemde Rauf Vicdânî takma adını kullanan Mehmed Rauf’un ilk uzun hikâye denemelerinden biri olan “Garâm-ı Şebâb” , Halit Ziya’nın yardımıyla İkdam gazetesinde yayımlanmıştır. Ardından Mekteb mecmuasına gönderdiği M. R. imzalı bir mektupla eski edebiyat taraftarlarına karşı girişmiş oldukları mücadelede yeni edebiyat taraftarlarını desteklediğini ifade eden Mehmet Rauf’un Sevet-i Fünun’a davet edilmesiyle buradaki edebî faaliyeti başlamıştır.

Mehmet Rauf Eylül Romanının İçeriği

Mehmet Rauf’un Eylül romanının içeriği, Suat Hanım ile Süreyya Bey’in evliliğinin sakinliğinden dolayı, bir yaz günü, Boğaziçi'nde küçük bir yalı kiralamaları ile başlamaktadır. Süreyya'nın arkadaşı Necip ise bu çiftin aile dostudur. Yalıya sık sık gelip yanlarında misafir kalmaktadır. Necip, Suat Hanım'a çok değer vermekte, zamanla bu değer duygusu şiddetli bir aşka dönüşmüştür. Necip ve Suat Hanım’ın arasında yaşanan olaylar Eylül romanının genel içeriğini oluşturmaktadır.

 “Psikolojik romanın ilk olgun örneği” olan Eylül aynı zamanda en çok tabiata ve tabiat manzaralarına yer veren bir romandır. Suat ve Necip’in aralarındaki aşkı platonik düzlemde tutmaya çalışmaları sebebiyle tabiat ve Batı müziği aşklarının dili olarak işlev kazanmıştır. Mehmet Rauf’taki nesnel, iyi gözlemlenmiş ve anlatım dilini, üslubunu bulmuş tabiat tasvirleri, Türk romanının önemli bir aşamasını ifade eder. (Arslan, 2007: 526, 528) Mehmet Rauf’un Eylül romanı, yazarın Aşk-ı Memnu eleştirilerine rağmen “toplumdan yalıtılmış bir ortamda, bizim hayatımızın dışında, belki üstünde, ama içinde değil, başka bir yerde” geçmektedir. Yazar, özellikle aşk konusunda insan ruhuna nüfuz etme gücüyle neredeyse bir hiçten yarattığı romanıyla üstün bir yeteneğini göstermiştir; ancak romanın, içinden çıktığı toplumun hayatıyla hemen hiç ilgisi yoktur. Eylül romanı “otobiyografik izler taşıyan psikolojik romanlar” grubuna dâhil edilir.

Zeynep Kerman, romandaki musiki konusuna eğildiği yazısında; Eylül’de musikinin Suat ile Necip’in âdeta hayatlarının esasını, manasını teşkil ettiğini, ikilinin musiki vasıtasıyla yaşadıkları dar ve çirkin hayatın üstüne çıktıklarını, musiki sayesinde aralarındaki aşkın manevi planda kaldığını ve söz konusu musikinin tamamen Batılı olduğunu belirtmiştir.

Mehmet Rauf Nasıl Bir Kişiliğe Sahiptir?

Mehmet Rauf, Eylül romanında şiir ve musiki dolu bir aşkın hikâyesinin anlatıldığı, mekânların sanatkârane bir üslupla tasvir edildiği can sıkıntısını sıklıkla tasvir etmiştir. Hüseyin Cahit Yalçın’ın yakıştırmasıyla, Mehmet Rauf, bir meloman /müzik tutkunudur ve o, kahramanlarına da bu merakı aşılamıştır. (Kaplan, 2006: 357, 397) Mustafa Özbalcı’ya göre yazar, “oldukça realist, hatta natüralist bir roman anlayışına sahip (…), bir aşk muharriri (…), roman ve hikâyelerinde, en temizinden en kirlisine, aşkın her çeşidine yer vermiş (…), şahıslarını daha çok iç dünyalarıyla ele aldığı için eserlerinde genel olarak şahıs kadrosunu dar tutmuş” birisidir. (Özbalcı, 2006: 398- 404)  

Mehmet Rauf’un Makaleleri Hangi Gazetelerde Yayımlanmıştır?

Mehmet Rauf’un İzmir’de Hizmet Gazetesini çıkaran Halit Ziya’ya gönderdiği “ Düşmüş” adlı hikayesi ilk gazete tecrübesi olmuştur. Bu dönemde Rauf Vicdânî takma adını kullanan Mehmet Rauf’un ilk uzun hikâye denemelerinden biri olan “Garâm-ı Şebâb” da Halit Ziya’nın yardımıyla İkdam gazetesinde yayımlanmıştır. Ardından Mekteb mecmuasına gönderdiği M. R. imzalı bir mektupla eski edebiyat taraftarlarına karşı girişmiş oldukları mücadelede yeni edebiyat taraftarlarını desteklediğini ifade eden Mehmet Rauf’un mecmuaya davet edilmesiyle buradaki edebî faaliyeti başlamıştır. Mehmet Rauf, Servet-i Fünûn topluluğuna katılmasına kadar edebî faaliyetlerini yoğun biçimde sürdürdüğü Mektep mecmuasını Cenap Şahabettin’in 1897’de Cidde’ye gitmesi üzerine bir müddet tek başına yönetmiştir. 1897 yılından itibaren ise Servet-i Fünun dergisinde beş yıl makalelerini yayımlamıştır.

Mehmet Rauf Hangi Edebiyat Akımından Etkilenmiştir?

Mehmet Rauf, Bahriye Mektebinde okuduğu yıllarda eserlerini okuduğu Georges Ohnet, Octave Feuillet, Alphonse Daudet, Emile Zola, Flaubert gibi Fransız edebiyatının realist ve natüralist sanatçılarından etkilenmiştir.

Mehmet Rauf Hangi Dönem Yazarıdır?

Mehmet Rauf, Servet-i Fünun dönemi yazarıdır. Servet-i Fünun dönemi, Recaizade Mahmut Ekrem’in öğrencisi Tevfik Fikret’i Servet-i Fünun dergisine başyazar olarak seçtiği sene olan 1896’da başlamıştır. Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1901’de Fransızcadan çevirdiği, Fransız İhtilali konulu "Edebiyat ve Hukuk” makalesi gerekçe gösterilerek, derginin kapatılmasıyla sona ermiştir. Servet-i Fünun Dönemi, eski – yeni tartışmasının son bulduğu, şiirde batı nazım biçimlerinin kullanılmaya başlanıp gazel, kaside gibi divan nazım biçimlerinin tümüyle terk edildiği, kulak için uyağın yaygınlaştığı dönemdir. Parnasizm ve sembolizm akımlarının tanınıp uygulandığı, şiirde tümüyle bireysel konuların işlendiği bu dönemde Halit Ziya Uşaklıgil etkisiyle romanda da gelişim ve modernleşme sağlanmıştır. Servet-i Fünun dönemi, batı etkisindeki Türk edebiyatı sürecinde hem şiirde hem de düzyazıda batılılaşmanın gerçekleştiği kısa ama etkili bir dönem olmuştur. Gazetecilik ve tiyatro alanında gerileme görülse de eleştiri, gezi yazısı, makale, roman, öykü, şiir alanlarında gelişmeler yaşanmıştır. Servet-i Fünun döneminde eserlerin içeriğinin tümüyle bireysel olması II. Abdülhamit Dönemi’nin baskıcı politikaları nedeniyledir.

Mehmet Rauf Sanat Anlayışı Nedir?

 Mehmet Rauf, sanat sanat içindir anlayışını benimsemiştir. Yazarın anlaşılmak gibi bir beklentisi yoktur. Edebiyattan asıl beklentisi sanat yapmaktır.

Mehmet Rauf Kimlerden Etkilenmiştir?

Mehmet Rauf, Servet-i Fünun döneminin güçlü yazarı Halit Ziya Uşaklıgil’den etkilenmiştir.  Fransa’da psikolojik roman alanında öncü Pal Bourget; naturalizm ve realizm etkisi bakımından Ovtave Feuillet, Alphonse Daudet, Emile Zola, Flaubert gibi yazarlardan etkilenmiştir.

Mehmet Rauf’un Edebiyat İçin Önemi Nedir?

Mehmet Rauf, Halit Ziya Uşaklıgil’den sonra Servet-i Fünun döneminin en önemli yazarıdır. Eserlerinde Servet-i Fünun döneminin özelliklerini taşıyan aşklar, duygular ve hayaller konu almaktadır. 1897 yılından itibaren Servet-i Fünûn mecmuasında yaklaşık beş yıl süren hikâye, roman, mensur şiir, makale ve incelemeler kaleme aldığı yıllar Mehmet Rauf’un edebî hayatının en önemli dönemini teşkil eder. Bu devrede vermiş olduğu edebî eserlerle edebî şahsiyetinin zirvesine ulaşmış ve daima onlarla anılmıştır. Bu sırada Prosper Mérimée, Alphonse Daudet ve Catulle Mendès’ten hikâyeler tercüme etmiştir. Ayrıca Mehmet Rauf’un ilk romanı Ferdâ-yı Garâm ile sanatının zirvesi kabul edilen ve psikolojik roman tekniğinin edebiyatımızdaki başarılı örneklerinden sayılan Eylül’ü yayımlamıştır. Eylül romanından sonra en çok tanınan eseri Siyah İnciler’de toplayacağı mensur şiirleri ayrıca edebî tetkikleri, Türk, İngiliz ve Fransız edebiyatlarıyla ilgili makaleleri, eleştiri yazıları ve tiyatroya dair makaleleri bu mecmuada yayımlanmıştır.

Mehmet Rauf ve Servet-i Fünun Dergisi

Mehmet Rauf, 1897 yılından itibaren Servet-i Fünûn mecmuasında yaklaşık beş yıl süren hikâye, roman, mensur şiir, makale ve incelemeler kaleme aldığı yıllar Mehmet Rauf’un edebî hayatının en önemli dönemini teşkil eder. Bu devrede vermiş olduğu edebî eserlerle edebî şahsiyetinin zirvesine ulaşmış ve daima onlarla anılmıştır. Mehmet Rauf, Servet-i Fünûn edebî topluluğu içinde dili en sade olan yazardır. Diğer Servet-i Fünun yazarlarına nazaran üslûpçuluğu  başaramamıştır. Bu fark, birbirini imlâdan üslûba kadar kontrol eden Servet-i Fünûn edebî topluluğunun dağılışından sonra daha belirginleşmiştir.

Mehmet Rauf Nerelidir?

Mehmet Rauf, İstanbulludur.

Mehmet Rauf’un Babası Kimdir?

Mehmet Rauf’un babası Kütahya doğumlu Hâfız Ahmet Şükrü Efendi’dir.

Mehmet Rauf’un Çocukluğu Nasıldır?

Mehmet Rauf, ilk öğrenimini Defterdar Mahalle Mektebinde yaptıktan sonra önce Eyüp Rüştiyesine, ardından 1884 Soğukçeşme Askeri Rüştiyesine, 1888’de Bahriye Mektebine kaydolarak 1894’te mülazım-ı sani rütbesiyle buradan mezun olmuştur. Girit’in Suda Limanı’nda bulunan eğitim gemisinde sekiz ay staj görüp İstanbul’a dönmüştür. Mehmet Rauf, 1895’te Kiel Kanalı’nın açılış töreni için Hamburg’a gitmiş, seyahat dönüşü Girit’te sekiz ay daha kaldıktan sonra İstanbul’a tayin edilmiştir. Sırasıyla Muîn-i Zafer ve Avnullah korvetlerinde, Tarabya’daki karakol gemisinde, Bozcaada ve Süreyyâ gemilerinde, 1899 yılında yüzbaşılığa terfi ederek Necmfeşan gambotunda görev yapmıştır. 1902’de Şat gambotuna, 1904’te protokol memurluğuna, 1905’te Mekteb-i Bahriyye kitâbet muallimliğine getirilmiştir.

Mehmet Rauf’un edebiyata ve sanata olan eğilimi çok küçük yaşta okuduğu kitaplar ve babası ile gittiği tiyatro oyunları ile başlamıştır. Yazar, askeri lisede eğitim alırken okuduğu romanlar edebiyata ve sanata olan ilgisini daha da pekiştirmiştir. İlk yazı denemelerine ise askeri okuldayken başlamıştır. Mehmet Rauf’un Nemide romanında Halit Ziya’nın Mehmet Rauf’un edebi hayatında çok önemli bir yeri vardır. Bu romanı okuduktan sonra romancı olmayı hayal etmiş, Halit Ziya’nın “Bir Muhtıranın Son Yaprakları” ve “Bir İzdivacın Tasih-i Muaşakası” adlı eserleri de romancı olması yolunca isteklerini arttırmıştır.

Mehmet Rauf Eğitim Hayatı Nasıldır?

Mehmet Rauf’un eğitim aldığı okullar aşağıda listelenmiştir.

  • Defterdar Mahalle Mektebi
  • Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi
  • Bahriye Mektebi

 Mehmet Rauf Nasıl Bir Yazardır?

Mehmet Rauf, Batılı roman tarzında Halit Ziya Uşaklıgil’den sonra olgun örnekler veren Servet-i Fünun yazarıdır. Bu bağlamda,  Mehmet Rauf’un “ Eylül” romanı Batılı anlamda yazılan ilk psikolojik roman olarak bilinmektedir. Eylül romanında, kahramanların ruh hallerini detaylı bir dille bahsedilmiştir. Eser, 1900 yılında Servet-i Fünun döneminde tefrika edilmiş, ilerleyen zamanlarda büyük bir ilgili ile karşılaşılması üzerine 1901 yılında kitap halinde basılmıştır. Ancak Yazarın Eylül romanı dışındaki romanları okurların dikkatini çekememiştir. Özellikle Nemide romanı Halit Ziya Uşaklıgil’in eserlerinden esinlenerek yazılmıştır. Servet-i Fünun dönemi yazarlarının dili süslü, sanatlı ve ağdalıdır. Ancak Mehmet Rauf, diğer Servet-i Fünun yazarlarına göre daha sade bir dil kullanmıştır. Yazar, sanat sanat için anlayışı ile eserlerini kaleme almıştır. Mehmet Rauf’un Servet-i Fünun dergisinde hikâyeler, romanlar, mensur şiirler, makale ve incelemelerini yayınlamıştır.

Mehmet Rauf, Mektep dergisinde başlamış olduğu ve adını Halit Ziya’dan alan “mensur şiir” türünün en güzel örneklerini yine bu dönemde verir. Servet-i Fünun’da beş yıl süren bu ilk edebi faaliyeti sırasında yazmış olduğu kırk iki mensureyi önceliklerle birlikte Eylül’den sonra en çok tanınan eseri “Siyah İnciler” de bir araya getirip yayımlamıştır.

Mehmet Rauf Evlendi mi?

Mehmet Rauf, İstanbul’da göreve başladığı yıllarda, Tevfik Fikret’in halasının kızı Ayşe Sermen ile bir evlilik yapar. Ancak Mehmet Rauf, henüz Ayşe Hanım’dan ayrılmadan Besime Hanım ile evlenmiştir. İlk iki evliliğinden de çocuğu olan Mehmet Rauf, daha sonra ikinci eşinden ayrılarak Muazzez Hanım ile evlenir. Evliliklerinin yanı sıra yasak aşklarla da anılan Mehmet Rauf, bir intihar girişiminde de bulunmuştur.

Mehmet Rauf’un Çocukları

Mehmet Rauf, Ayşe Sermen Hanım ile yaptığı evlilikten Fatma Nihal, Süheyla adında iki kızı olmuştur. 1910 yılında İzmir’de yaptığı ikinci evlilikten ise Cevval Rauf adında bir oğlu vardır.

Mehmet Rauf Kaç Yaşında Evlenmiştir?

Mehmet Rauf, 1901 yılında 26 yaşında iken Ayşe Sermen Hanım ile evlenmiştir.

Mehmet Rauf Mezarı Nerededir?

Mehmet Rauf’un mezarı İstanbul’da Maçka Mezarlığındadır.

Mehmet Rauf Hakkındaki Kitaplar

Mehmet Rauf hakkındaki kitaplar aşağıda listelenmiştir.

Rahim Tarım - Mehmet Rauf

         Mehmet Rauf - Rahim Tarım

Erdoğan Coşkun - Mehmet Rauf

         Mehmet Rauf - Erdoğan Coşkun

Gençlik ve Edebiyat Hatıraları - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

         Gençlik ve Edebiyat Hatıraları - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

         Hikaye ve Romanlarıyla Mehmet Rauf - Mehmet Törenek

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.