Mehmet Emin Yurdakul (13 Mayıs 1869, İstanbul - 14 Ocak 1944, İstanbul) "Türk Şairi", "Millî Şair" diye anılan ve düzyazıları da olan Türk şair, yazar, bürokrat ve siyasetçidir. Edebiyatımızda Türkçülüğü başlatan, memleketçi edebiyatın oluşmasına öncülük eden kişidir.
Mehmet Emin Yurdakul'un biyografisi incelendiğinde Türklük bilincine sahip, mütevazı bir ailede yetiştiği görülmektedir. Eğitim hayatına 1876-1877'de Sıbyan Mektebi’nde başlamıştır. Ardından 1879'da Beşiktaş Askerî Rüşdiyesi'ne gitmiştir. Rüştiye’nin ardından Mülkiye Mektebine devam etmiş fakat yarıda bırakmıştır. 1889 yılında Hukuk Mektebi’ne yazılmış fakat buradaki eğitimini de tamamlayamamıştır.
Yurdakul, Sadâret Dairesi Evrak Kalemi'nde kâtiplik, Rüsûmat İdaresi’nde memur ve evrak müdürlüğü yapmıştır. 1907 yılında Erzurum Rüsûmat nâzırlığına, 2. Meşrutiyet’in ilanından sonra da Trabzon Rüsumat Nazırlığı'na atananmıştır. Mehmet Emin, 1909'da kısa bir süre Bahriye müsteşarı olmuştur. Hicaz ve Sivas valisi olarak görev yapmıştır.
Yurdakul, Türk Ocağı’nın kurucularındandır. 1913 yılında Musul’dan mebus seçilmiştir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Şebinkarahisar mebusluğu yapmıştır. Serbest Cumhuriyet Fırkası'na katılmış ve önce Urfa sonra da İstanbul milletvekili olmuştur.
Mehmet Emin'in yaşam özeti incelendiğinde eserleriyle hem yurt dışında hem de yurt içinde birçok kişiyi etkilemiş öncü bir isim olduğu görülmektedir. İzmir'in İşgali üzerine düzenlenen Sultanahmet Mitinglerinde halkta büyük etki uyandıran coşkulu bir konuşma yapmıştır. Hayatı boyunca halkçılık ve milliyetçilik prensibine bağlı kalmıştır. Yurdakul'un eserleri Bilge Kültür Sanat, Mavi Gök Yayınları, Köprü Kitapları ve Ötüken Neşriyat gibi birçok yayınevleri tarafından yayımlanmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul’un 20 adet eseri aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul'un ilk eseri 1891 yılında yayımlanan "Fazilet ve Asalet"tir.
Mehmet Emin Yurdakul’un 15’ten fazla eseri yayımlanmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul’un 13 adet şiir kitabı aşağıda listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul’un en ünlü şiirlerinden beşi aşağıda verilmiştir:
CENGE GİDERKEN
Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur
Sinem, özüm ateş ile doludur
İnsan olan vatanının kuludur
Türk evlâdı evde durmaz, giderim.
Bu topraklar ecdâdımın ocağı
Evim köyüm hep bu yurdun bucağı
İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!
Ata yurdun evlât bulmaz, giderim.
Yaradanın kitabını kaldırtmam
Osmancığın bayrağını aldırtmam
Düşmanımı vatanıma saldırtmam
Tanrı evi viran olmaz giderim.
Tanrım şâhid duracağım sözümde
Milletimin sevgileri özümde
Vatanımdan başka şey yok gözümde
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
Ak gömlekle gözyaşımı silerim
Kara taşla bıçağımı bilerim
Vatanımçün yücelikler dilerim
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.
"Cenge Giderken" şiiri, Mehmet Emin Yurdakul tarafından milli bilinci uyandırmaya yönelik yazılmış manzum nutuktur. Dörtlüklerden oluşmaktadır ve şiirde 11'li hece ölçüsü kullanılmıştır. Sade bir dille kaleme alınmıştır. Kafiye örgüsü şu şekildedir: aaab, cccb, dddb…
ORDUNUN DESTANI
Ey, bugüne şâhit olan sarp hisarlar!
Ey, kahraman Mehmet Çavuş siperleri!
Ey, Mustafa Kemallerin aziz yeri!
Ey, toprağı kanlı dağlar, yanık yarlar!
Sizler burada gördüğünüz büyük cengi
Elde kılıç parladıkça unutmayın;
Bugünü de bundan üç bin yıl evvelki
Kahramanlık devri gibi unutmayın!
Anlatın ki Türkler burada şan verdiler
Birçok vahşi, cehennemi kuvvetlere;
Ateş, çelik kralları devletlere
Süngülere mu’cizeler gösterdiler
Burada zulme baş eğmeyen bu yiğitler
Vatan için her mihnete katlandılar;
Ölümleri tahkir eden şu şahitler
Türk İli’nin hayatını kazandılar
Bu memleket büyüklüğün vatanıdır;
Ellerinde silâhlarla ölenlerin,
Son nefeste ümitlerle gülenlerin,
Hakk’a kurban olanların Turan’dır.
Bu sâf ruhlar şu dünyadan ayrılırken
Yanık sesle “vatan!” diye haykırmıştır;
Yanlarına helâlleşmek için gelen
Yoldaşları intikâma çağırmıştır.
Buradan geçen her gururlu baş eğilsin;
Bu kan, kemik dolu toprakları,
Büyük küçük gemilerin sancakları
Selâmlarla okşamağı bir borç bilsin!
Zirâ bu yer en fedâkâr bir milletin
Kahramanlık, şeref, namus kale’sidir.
Burada her ses o ilâhi hürriyetin
Kalbinin attığı yerdir.
"Ordunun Destanı", Mustafa Kemal Atatürk’ün adının geçtiği ilk şiirdir. Çanakkale’de savaşan askerlerimizin kahramanlarını anlatan epik bir eserdir.
BIRAK BENİ HAYKIRAYIM
Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir rûhum;
Bende esir yaratmayan bir Tanrı'ya imân var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;
Mazlûmların intikâmı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.
Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir.
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!...
"Bırak Beni Haykırayım" şiiri, hece ölçüsü ve sade bir dille kaleme alınmıştır. Mehmet Emin Yurdakul'un vatan sevgisini, insan sevgisini ve şiir anlayışını ortaya koyan bir eserdir. Yurdakul'a göre şairler toplumun sorunlarını dile getirmesi gereken kişidir.
EY TÜRK UYAN!
Ey kardeşler uyanın
Şu Türklüğe can verin;
Hep artlar kovanın;
Tûrân ili Türklerini!..
Ey milletim! Sen bundan tamam beş bin yıl evvel
Altaylar'da yaşarken
Tanrı’n sana dedi ki, “Ey Türk ırkı, bu yerden
Güneşlere süzülen kartal gibi uç, yüksel!
Senin her bir kuvveti râm edici ellerin
Bütün mağrur başlara yıldırımlar saçacak;
Sana Çin’in, İran’ın, Hind’in, Mısr’ın, her yerin
Er isteyen tahtları kollarını açacak!"
Sen bu sesin önünde rüzgâr gibi dolaştın;
Sert yelesi dikilen arslan gibi savaştın.
İlk yerleri tanıyan
Buzlu Alpler, Kafkaslar...
Tûfanlarla çağlayan
Coşkun Niller, Araslar
Senin gibi bir yiğit ve bir ulu milleti
Hiç bir zaman görmedi.
…
“Ey Türk Uyan!” Yurdakul’un en ünlü eserlerindendir. Uzun bir eserdir ve hecenin farklı kalıplarıyla yazılmıştır. Türklerin manevi gücünü artırmak isteyen şair, şiirde Türklerin geçmişten beri ne kadar güçlü bir millet olduğunu hatırlatmıştır.
BENİM ÖMRÜM
Genç çağdaydım, kendimi bir dikenli yolda buldum;
Hınçkırıklar işittim, gül ve bülbül bağlarından.
Felâketler topladım, Anadolu dağlarından;
Uzun sazlı Âşıklar diyarında şair oldum.
Ezgi koydum, âhlarla, figanlarla Türk şi'rine,
Öz dilimle haykırdım, "Ey milletim, uyan!" diye;
Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine;
Saç ve sakal ağarttım ben de, "Vatan, vatan!" diye.
Mehmet Emin Yurdakul, “Benim Ömrüm” başlıklı şiirinde kendi yaşamını şiir şeklinde anlatmıştır. Şairin vatan sevgisinin yoğun bir şekilde hissedildiği eserlerindendir. İki dörtlükten oluşmaktadır ve 15’li hece ölçüsü ile kaleme alınmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul, ondan fazla şiir kitabı yayımlamıştır.
Mehmet Emin Yurdakul’un en ünlü şiiri “Cenge Giderken”dir.
Mehmet Emin Yurdakul'un ilk şiir kitabı 1898’de yayımlanan "Türkçe Şiirler"dir.
Mehmet Emin Yurdakul, halkın konuştuğu dili kullanarak milli şiirler yazmıştır. Millî değerleri hatırlatan bu şiirlerle değerleri yeni nesillere aktarmıştır. Milliyetçilik, halkçılık ve inkılapçılık gibi fikirleri yansıtmıştır. Terza-rima, triyole ve serbest müstezat gibi nazım şekillerini kullanmıştır. Yurdakul'un şiirleri genellikle tekdüze ve ahenksiz bulunsa da işlediği konular ve aşılamak istediği fikirlerle değer kazanmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul epik, didaktik şiirler yazmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul’a göre şiir: “Güzellik için olmakla birlikte iyilik içindir de”.
Mehmet Emin Yurdakul, şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul, şiirlerinde en çok tam ve zengin kafiye kullanmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul’un şiir kitapları Bilge Kültür Sanat ve Mavi Gök Yayınları gibi farklı yayınevleri tarafından yayımlanmıştır. Şairin şiirlerinin yayımlandığı gazete ve dergiler aşağıda listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul, Millî Edebiyat Dönemi yazarıdır.
Mehmet Emin Yurdakul’a göre sanat güzellikle birlikte millî fayda sağlamalıdır.
Mehmet Emin Yurdakul, Milli Edebiyat Akımının yol açıcılarından ve ilk temsilcilerindendir.
Mehmet Emin Yurdakul’un etkilendiği kişilerden birkaçı aşağıda listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul, hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok okuru ve yazarı etkilemiştir. Yurdakul'un etkilediği kişilerden dördü aşağıda listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul; edebiyatımızda Türkçülüğü başlatan şair olması, memleketçi edebiyatın oluşmasına öncülük etmesiyle edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.
Mehmet Emin Yurdakul’un eserleri Bilge Kültür Sanat, Mavi Gök Yayınları, Köprü Kitapları ve Ötüken Neşriyat gibi farklı yayınevleri tarafından yayımlanmıştır. Yurdakul'un eserlerinin yayımlandığı gazete ve dergiler aşağıda listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul, Mülkiye İdadisi’nden ayrıldıktan sonra Sadâret Dairesi Evrak Kalemi'nde kâtiplik yapmıştır. "Fazilet ve Asalet" eserini yayımladıktan sonra Cevat Paşa’nın takdirini kazanmış ve Paşa’nın tavsiyesi üzerine Rüsûmat İdaresi’nde çalışmaya başlamıştır. Önce memur ardından da evrak müdürü olmuştur.
Mehmet Emin Yurdakul, 1907 yılında Erzurum Rüsûmat nâzırlığına, 2. Meşrutiyet’in ilanından sonra da Trabzon Rüsumat Nazırlığı'na atanmıştır. 1909 yılında kısa bir süre Bahriye müsteşarı olmuştur. Ardından Hicaz ve Sivas valisi olarak görev yapmıştır. 1911 yılında Erzurum vali vekilliğine getirilen Yurdakul, 1912 yılında emekli olmuştur.
Mehmet Emin Yurdakul, yaşamı boyunca Türkçülük fikrini savunmuştur.
Mehmet Emin Yurdakul, 1907 yılında İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne girmiştir. Türk Ocağı’nın kurucularındandır ve bir süre başkanlığını da yapmıştır. 1913 yılında Musul’dan mebus seçilmiştir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Şebinkarahisar mebusu olarak görev yapmıştır. 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası'na katılan Yurdakul, önce Urfa sonra da İstanbul milletvekili seçilmiştir.
Mehmet Emin Yurdakul’un eserlerinden alınan 20 alıntı aşağıda listelenmiştir:
Mehmet Emin Yurdakul İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Anne tarafından Edirnelidir.
Mehmet Emin Yurdakul'un babası Salih Reis'tir. Salih Bey, bir balıkçı kayığı reisidir. O dönemde Edirne'ye bağlı, şimdi ise Bulgaristan'da olan Uzuncaova Hasköy’ünden İstanbul’a göç etmiş Körükçü Mehmed Ağa'nın kızı Emine Hanım ile evlenmiştir.
Mehmet Emin Yurdakul, 13 Mayıs 1869'da İstanbul Beşiktaş’ta doğmuştur. Mütevazı bir ailenin çocuğudur. Babası okuma yazma bilmeyen fakat halk hikâyelerini seven, Türklük bilincine sahip birisidir. Şair, kendi çocukluğunu şu sözlerle anlatmıştır: "Ben halk çocuğuyum. Halk evlâdı bir ana ile babanın kucağında büyüdüm. Atalardan kalma halk öğütleriyle, halk ninnileriyle çocukluğumu geçirdim. Biraz yetişkin çağa geldiğim vakit bu halkı çok acıklı bir halde gördüm."
Mehmet Emin Yurdakul, eğitim hayatına 1876-1877'de Sıbyan Mektebi’nde başlamıştır. Ardından 1879'da Beşiktaş Askerî Rüşdiyesi'ne devam etmiştir. Rüştiye’nin ardından Mülkiye Mektebinde eğitim gören şair, bu okuldaki eğitimini yarıda bırakmıştır. 1889 yılında Hukuk Mektebi’ne yazılan Yurdakul, iki yıl sonra buradan da ayrılmıştır.
Mehmet Emin Yurdakul, halkın dertlerini ve acılarını sade bir dille anlatan Türk millî şairidir. Yaşamı boyunca halkçılık ve milliyetçilik prensibine bağlı kalmıştır. Milli değerleri öne çıkaran öğretici, coşkulu şiirler kaleme almıştır. Edebiyatımızda Türkçülüğün gelişmesine öncülük etmiştir.
Mehmet Emin Yurdakul, 1988 yılında Müzeyyen Hanım ile evlenmiştir. Müzeyyen Hanım, Giresunlu bir ailenin kızıdır.
Mehmet Emin Yurdakul'un Müzeyyen Hanım ile evliliğinden Halim, Hüseyin Ertuğrul, Adil Oğuz ve Mebruke adlarını verdikleri dört çocukları olmuştur.
Mehmet Emin Yurdakul, 1944’te İstanbul’da vefat ettiğinde 74 yaşındadır.
Mehmet Emin Yurdakul, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Mehmet Emin Yurdakul hakkında bilgi içeren kitaplardan beşi aşağıda listelenmiştir: