Kemal Bilbaşar (1910, Çanakkale - 21 Ocak 1983, İstanbul), Cumhuriyet Dönemi’nde roman, hikaye, şiir, tiyatro, hatıra, gezi yazısı ve senaryo gibi türlerde birçok eser yazmış, toplumcu-gerçekçi Türk hikaye yazarı, roman yazarı, şair, öğretmen ve gazetecidir. Biyografisi incelendiğinde gazete ve dergi yazılarında kendi adının yanı sıra K. Bilbaşar, K. B., Kembil, Alşar, Esin Bilbaşar, E. Bilbaşar gibi takma isimler kullandığı görülmektedir.
Kemal Bilbaşar zorlu bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Eğitimine 1917 yılında Eskişehir’de Turan Numune İlkokulu’nda başlamış, birçok okul değiştirdikten sonra ilkokulu yedi yıllık bir eğitimin ardından 1924 yılında Hadımköy Muhtelit Mektebi’nde tamamlamıştır. 1924 yılında Edirne Erkek Muallim Mektebi’ne kaydolan ve burada sanata olan ilgisini fark eden Kemal Bilbaşar, 1 Ekim 1931 tarihinde Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’nün Tarih-Coğrafya Öğretmenliği Bölümü’ne başlamıştır. 2 Temmuz 1935 tarihinde de mezun olmuştur. Yaşam özeti birçok başarı ile dolu olan Kemal Bilbaşar çok yönlü bir isimdir. Yazarlık dışında öğretmenlik ve gazetecilik yapmıştır.
Kemal Bilbaşar, "Memleket Hikâyeciliği"ni devam ettiren yazarlardandır ve sade dili ile özellikle Batı Anadolu kasabalarında yaşayan insanların yaşamlarını anlatmıştır. Edebiyata hikaye yazarak başlamış, ardından romana geçmiştir. Edebiyatı halka faydalı olmasını sağlayacak bir araç olarak kullanmıştır. Kemal Bilbaşar’ın kitapları İngilizce ve Çekçe gibi birçok dile çevrilmiş, farklı sanat eserlerine ilham vermiştir. Kemal Bilbaşar’ın kitapları günümüzde yayımlanmaya ve okunmaya devam etmektedir.
Kemal Bilbaşar Eserleri Nelerdir?
Kemal Bilbaşar’ın 33 adet eseri aşağıda listelenmiştir:
- Cevizli Bahçe
- Denizin Çağırışı
- Ay Tutulduğu Gece
- Memo
- Yeşil Gölge
- Irgatların Öfkesi
- Yonca Kız
- Kölelik Dönemeci
- Bedoş
- Zühre Ninem
- Anadolu’dan Hikâyeler
- Pazarlık
- Pembe Kurt
- Köyden Kentten Üç Buutlu Hikâyeler
- Kurbağa Çiftliği
- Başka Olur Ağaların Düğünü
- Cemo
- Kendimize Dönebilmek
- Çıldır Gölü Efsanesi
- Şifalı Muska
- Bebek Oy
- Teoman’ın Oğlu
- Uçan Balıklar
- Yaban Keçisi
- Kadırga
- Gecekondu Mahallesi
- E.O.K. ya Ölüm
- Şarkıcı Kız
- Beyaz Rüya
- Cemo
- Medeniyetin Doğuş ve Yayılışında Türklerin Rolleri
- Yeni Programlara Göre Ortaokullarda Öğretmen-Öğrenci İçin Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi Yardımcı Kitapları 1. Sınıf
- Ortaokullarda Öğretmen-Öğrenci İçin Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi Yardımcı Kitapları 3 Sınıf
Kemal Bilbaşar'ın İlk Eseri Nedir?
Kemal Bilbaşar’ın ilk yazısı 1938'de “Anadolu” gazetesinde yayımlanan ve Necip Fazıl Kısakürek'in bir tiyatrosu hakkındaki değerlendirmelerini içeren “Uçurum Kenarında Yaratılmış Bir Eser: Bir Adam Yaratmak”tır ve ilk kitabı da mezuniyet tezi olan “Medeniyetin Doğuş ve Yayılışında Türklerin Roller”dir. Bilbaşar’ın ilk hikayesi 1938'de “Kültür” dergisinde yayımlanan “Kaza”dır. İlk romanı 1941'de “Tasviri Efkâr” gazetesinde yayımlanan “Etrafımızdaki Duvar” olsa da bu eser kitaplaşmamıştır. Kemal Bilbaşar’ın kitap halindeki ilk romanı 1943 yılında Yurt ve Dünya Yayınları'ndan çıkan “Denizin Çağırışı”dır.
Kemal Bilbaşar'ın Kaç Tane Eseri Vardır?
Kemal Bilbaşar’ın kitap halinde basılmış 7 öykü kitabı ve 10 romanı vardır.
Kemal Bilbaşar Öyküleri
Kemal Bilbaşar’ın 7 adet öykü kitabı aşağıda listelenmiştir:
- Anadolu'dan Hikayeler: Kemal Bilbaşar'ın ilk öykü kitabıdır. Kültür, Aramak dergileri ve Anadolu gazetesinde yayımlanmış öykülerden oluşan kitap1939 yılında yayımlanmıştır. Anadolu kasaba halkının yaşantısını yansıtan hikayelerden oluşmaktadır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanan "Cevizli Bahçe- Öyküler 1" kitabının içinde yer almaktadır. Kitabın ilk bölümü olan "Anadolu'dan Hikayeler"de yer alan öyküler şunlardır: "Budakoğlu", "Hacı Emmi’nin Damadı", "Kaza", "Tuğla Ocağı", "Amasralı Gemiciler", "Kantarcı Güdük Şakir Efendi", "Emekli Beygirler", "Halka", "Sarhoş". Kemal Bilbaşar "Hacı Emmi’nin Damadı" isimli öyküsü sayesinde bir yarışmada birincilik kazanmıştır. Sait Faik Abasıyanık ve Nurullah Ataç gibi isimler de eseri okumuş ve olumlu yorumlar yapmıştır.
- Cevizli Bahçe: Kemal Bilbaşar'ın ikinci öykü kitabıdır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanan "Kemal Bilbaşar - Öyküler 1" kitabının adı da bu eserden gelmektedir. Kitapta yer alan öyküler şunlardır: Tandır, Kadırga, Yangın, Bir Zaaf Yüzünden, Şehrin Taşı Toprağı, Umudun Ötesinde, Hafız Yunus, Müsakkafat Kâtibi Sırrı, Kutsal Sırmalı Uçkur, Gelin Arabası, Yeşil Taşlı Broş, Süleyman Efendi’nin Yeniden İşe Girme Kararı, Süleyman Efendi’nin Hayal Kırıklığı ve Eğri Yol, Teşekkür Telgrafı, Çancı’nın Karısı, Cevizli Bahçe.
- Pembe Kurt: Kemal Bilbaşar'ın yazdığı yazılar sebebiyle açığa alınması ve ardından yaşadıkları nedeniyle girdiği suskunluk döneminden sora 1953 yılında yayımladığı kitabıdır. Eserde yer alan öyküler, İkinci Dünya Savaşı'ndan 1950 seçimlerine kadar geçen dönemde yaşanan siyasal ve ekonomik gelişmelerin köylere yayılışını yansıtmaktadır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanan "Irgatların Öfkesi - Öyküler 2" kitabının içinde yer almaktadır. Kitapta yer alan öyküler şunlardır: Pembe Kurt, Ambarcı’nın Uşağı, İzin, Sümbül, Kaymaklı Tavukgöğsü, Şemsiye Altına Sığınan Adam.
- Irgatların Öfkesi: Kemal Bilbaşar'ın 1971 yılında yayımlanan eseridir. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanan ve Kemal Bilbaşar'ın öykülerinden oluşan serinin ikinci kitabının adı bu eserden gelmektedir. Irgatların Öfkesi kitabında yer alan öyküler şunlardır: "Irgatların Öfkesi", "Bir Bardak Su", "Yağmur, Ördek ve Tabut", "Dayak" "Kel İmam’ın Fesleri", "Müftünün Hüllesi", "Bir Tren Yolculuğu Esnasında", "Gecekondu Ağası", "Tekne Kazıntısı", "Akıncılar", "Dayımın Kurbanlık Bes Koyunları", "Gurbetçi", "Ayak Oyunu", "Baba Oğul İle Yörük Kızı", "Baskın".
- Pazarlık: Kemal Bilbaşar'ın 1944 yılında yayımlanan eseri "Pazarlık", "Akrabalar Arasında" ve "Çoluk Çocuk Sahibi" isimlerini taşıyan üç hikayeden oluşmaktadır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanan "Cevizli Bahçe -Bütün Öyküler 1" kitabının içinde yer almaktadır. Kitapta İkinci Dünya Savaşı sonrası İzmir'in geçim sıkıntısı çeken orta halli çevreleri anlatılmaktadır.
- Kurbağa Çiftliği: Kemal Bilbaşar'ın son hikaye kitabıdır. 1976 yılında "Çocuk Kitapları" dizisi içinde çıkmıştır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanmaktadır ve 168 sayfadan oluşmaktadır. Kurbağa Çiftliği kitabında yer alan öyküler şunlardır: Kurbağa Çiftliği, Küçük Balıkçı, Mezarcılar ve Çiçekler, Şeftaliler, Horoz Dövüşü, Gaklamayı Unutan Saksağan ve Tezek, Saksağanın Ölümü, Sarman’ın Yavruları, Çörek Yağması, Gurbetçi, Dede-Torun Arasında, Dayımın Kurbanlık Bes’ Koyunları, Cennet-Cehennem, Sapan, Tekne Kazıntısı, Dilenci, Kaymaklı Tavukgöğsü, Pazarlık, Değirmenin Olukları (Masal).
- Köyden Kentten Üç Buutlu Hikâyeler: Kemal Bilbaşar'ın ilk baskısı 1956 yılında yapılan "Üç Buutlu Hikâyeler" kitabı günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanan “Irgatların Öfkesi - Öyküler 2" kitabının içinde yer almaktadır. "Üç Buutlu Hikâyeler" kitabında yer alan öyküler şunlardır: Üç Buutlu Hikâye, Bir Kucak Gelinçiçeğinin Hikâyesi, İlk Taksit, Tapu, İğreti Elbiseli, Adam, Hacılar, Dereyi Kurtarmanın Yolu, Şeftaliler, Kurban, Dönek.
Kemal Bilbaşar En Önemli Öyküsü Hangisidir?
Kemal Bilbaşar’ın en ünlü öyküsü “Pembe Kurt”tur. “Pembe Kurt” Kemal Bilbaşar'ın dördüncü hikaye kitabının ve kitapta yer alan ilk öykünün adıdır. "Pembe Kurt" öyküsünde, 2. Dünya Savaşı ve sonrasında Sakallı köyünde yaşayan Ali Ağa ve Hüseyin Ağa arasındaki arazi, su taşkınları, tarlada ekim sorunu ve motor yarışları anlatılmaktadır. "Pembe Kurt" Ali Ağa'nın Alman traktörünün adıdır. Kemal Bilbaşar, öyküsünde aynı zamanda DP'yi destekleyen Hüseyin Ağa ile CHP'yi destekleyen Ali Ağa'nın kavgası üzerinden CHP ile DP taraftarlarının mücadelesini de işlemiştir.
Kemal Bilbaşar Romanları
Kemal Bilbaşar’ın 10 adet romanı aşağıda listelenmiştir:
- Denizin Çağırışı: Kemal Bilbaşar’ın kitap halindeki ilk romanıdır. 1943 yılında Yurt ve Dünya Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanmaktadır ve 152 sayfadan oluşmaktadır. Romanda beş yıl boyunca küçük bir kasabada görev yapan bir öğretmenin hikayesi anlatılmaktadır. Kitap psikolojik bir eserdir. Birçok eleştirmen tarafından beğenilmiş ve Bilbaşar’ın en iyi romanlarından biri olarak kabul edilmiştir.
- Ay Tutulduğu Gece: 1961 yılında yayımlanan eser Kemal Bilbaşar’ın kitap halinde yayımlanmış ikinci romanıdır. 192 sayfadan oluşmaktadır. “Ay Tutulduğu Gece” romanında DP’nin iktidara gelişinin, çoğunlukla Rumeli göçmenlerinin yaşadığı bir sahil kasabasındaki yansımaları anlatılmaktadır.
- Cemo: Kemal Bilbaşar’ın en ünlü eseridir. Günümüzde Can Yayınları'ndan çıkmaktadır ve 216 sayfadan oluşmaktadır.
- Memo: Cemo kitabının devamı niteliğindeki romandır. Can Yayınları’ndan çıkmaktadır ve 520 sayfadan oluşmaktadır.
- Yeşil Gölge: 1970 yılında kitaplaştırılmıştır. 480 sayfadan oluşmaktadır. Romanın kaynağı Kemal Bilbaşar'ın kendi hikayesi olan "Cevizli Bahçe"dir. Yazarın ödül almasını sağlayan eserlerindendir. Kemal Bilbaşar "Yeşil Gölge" romanı için şunları söylemiştir: "Cumhuriyet dönemi toplum yaşantımızın Karadeniz bölgesinden alınmış kesiti. 1945-1946'larda Atatürk çağından gelmekte olan gizlenmiş, sinmiş gericilik hareketinin örgütlenerek iktidarı ele geçirmek ve sonraki dönemde gerçekleştirdikleri bütün amaçlarını örgüt içerisine almak eğilimini bu romanda vermeye çalıştım."
- Yonca Kız: 1971 yılında yayımlanmıştır ve bir çocuk romanıdır. Kitapta bir kasabada yaşayan Yonca Kız ve ailesinin İzmir’e göçmeleri, orada ve daha sonra Bursa’da yaşadıkları anlatılmıştır. Kitap, Kemal Bilbaşar’ın kendi çocukluğundan izler de taşımaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim öğrencilerinin okumasını tavsiye ettiği kitaplardandır.
- Başka Olur Ağaların Düğünü: Eser ilk olarak 1957'de Cumhuriyet gazetesinde "Yanlış Zifaf" adıyla tefrika edilmiş ve ardından 1972 yılında "Başka Olur Ağaların Düğünü" adıyla kitaplaştırılmıştır. Kitapta iki ağa arasında yaşanan rekabet eğlenceli bir şekilde anlatılmıştır.
- Kölelik Dönemeci: Kemal Bilbaşar’ın tarihi romanlarındandır. Günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanmaktadır ve 704 sayfadan oluşmaktadır. 1977 yılında yayımlanan eserde Kemal Bilbaşar, 18. yüzyıl sonlarında Kafkasya’da Kırım hanlarına bağlı olarak özgürce yaşayan Abhaz ve Adıga Çerkeslerinin, kendilerine has yaşam tarzlarının çözülüşünü anlatmıştır.
- Bedoş: Kemal Bilbaşar’ın eşi Bedia Hanım’a ithaf ettiği ve onun biyografisinden izler taşıyan romanıdır. Romanda, Bedoş’un doğumundan öğretmen oluncaya kadar geçirdiği zaman anlatılmaktadır. Kitap 208 sayfadan oluşmaktadır.
- Zühre Ninem: Kemal Bilbaşar'ın son romanıdır ve tarihi bir romandır. Yazarın yaşamından izler taşıyan bir eserdir. Kitapta, Balkan Savaşı ile başlayan ve Milli Mücadele ile sonuçlanan çalkantılı dönemde hayatları dağılan Rumeli insanları anlatılmaktadır.
Kemal Bilbaşar En Önemli Romanı Hangisidir?
Kemal Bilbaşar'ın en önemli romanı "Cemo"dur. Eser 1963 yılında Demokrat İzmir gazetesinde tefrika edilmiş, 1966 yılında da kitaplaştırılmıştır. Kemal Bilbaşar ”Cemo” kitabı ile 1967'de Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazanmıştır. Cemo romanında Atatürk devrinde Doğu Anadolu’daki ağalık düzeni, Şeyh Sait isyanı ve Cemo ile Memo arasındaki aşk hikayesi anlatılmakta, ağalık düzeninin yanlışlığı vurgulanmaktadır. Kitapta ye alan temalar: devlete güvensizlik, inanç, gelenekler, kadınların ezilmesi ve aşktır.
Kemal Bilbaşar’ın ismini bir romancı olarak duyurmasını sağlayan kitap birçok dile çevrilmiş, filme ve diziye uyarlanmıştır. Cemo filminin oyuncuları Türkan Şoray, Fikret Hakan, Bilal İnci, Danyal Topatan, Aliye Rona ve Tuncer Necmioğlu gibi ünlü isimlerdir. Filmin yönetmenliğini ise yine Türk sinemasının en ünlü yönetmenlerinden Atıf Yılmaz üstlenmiştir. Cemo, "Şıh Senem" adıyla diziye uyarlanmış ve 2003 yılında Star Tv’de yayımlanmıştır. Dizinin yönetmeni Kartal Tibet, yapımcısı Atıf Yılmaz, başrolleri de Fikret Hakan ve Melisa Sözen’dir. Cemo kitabının devamı niteliğindeki kitap “Memo”dur; fakat “Memo” romanı “Cemo” romanı kadar ilgi görmemiştir.
Kemal Bilbaşar Hangi Dönem Yazarıdır?
Kemal Bilbaşar, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Kemal Bilbaşar Sanat Anlayışı Nedir?
Kemal Bilbaşar, “sanat toplum içindir” anlayışını benimsemiştir. Yazar kendi sanat anlayışını şu cümlelerle ifade etmiştir: "Bizim sanat anlayışımıza göre sanatın tolumla ilişiği olması gerekir. Toplum etkisinde geniş bir halk edebiyatı, halkın edebiyatı olması gerek. Çünkü toplumu meydana getiren halktır. Onun problemlerini, onun isteklerini göz önünde tutmak bizim anlayışımıza göre sanatçının başlıca amacı olacaktır."
Kemal Bilbaşar Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir?
Kemal Bilbaşar, toplumcu-gerçekçilik akımından etkilenmiştir.
Kemal Bilbaşar Kimlerden Etkilenmiştir?
Kemal Bilbaşar’ın etkilendiği kişiler aşağıda listelenmiştir:
Kemal Bilbaşar Kimleri Etkilemiştir?
Kemal Bilbaşar, öğretmenlik yaptığı dönemde dersine girdiği öğrencilerini ve kitapları sayesinde de okur ve yazarları etkilemeyi başarmış bir isimdir.
Kemal Bilbaşar'ın Edebiyat İçin Önemi Nedir?
Kemal Bilbaşar, Refik Halid Karay’ın başlattığı "Memleket Hikâyeciliği"ni hicve dayalı sert gerçekçiliği ve gelişme anlayışıyla devam ettirmesi ile edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.
Kemal Bilbaşar Yazıları Nerelerde Yayımlanmıştır?
Kemal Bilbaşar’ın yazılarının yayımlandığı gazete ve dergiler aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
- Anadolu Gazetesi
- Kültür Dergisi
- Aramak Dergisi
- Tan Gazetesi
- Yeditepe Dergisi
- Demokrat İzmir Gazetesi
- Tasviri Efkâr Gazetesi
- Vatan Gazetesi
- Akşam Gazetesi
- Milliyet Gazetesi
- Cumhuriyet Gazetesi
Kemal Bilbaşar'ın Yazarlık Dışındaki Kariyeri
Kemal Bilbaşar, yazarlık dışında öğretmenlik ve gazetecilik yapmıştır. Edirne Muallim Mektebi’nden mezun olduktan sonra Kırklareli’nin Babaeski ve Vize ilçelerinde ilkokul öğretmenliği yapmıştır. 31 Ekim 1936’da Nazilli Ortaokulu’na atanan Kemal Bilbaşar, 16 Ekim 1937’de İzmir Karataş Ortaokulu’nda öğretmenlik yapmış; tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgisi derslerine girmiştir. 18 Aralık 1961’de emekli olduğu okul da İzmir Karataş Ortaokulu’dur. Bilbaşar'ın 1939-1940 yılları arasında Cahit Tanyol ve İlhan İleri ile birlikte çıkardığı edebiyat dergisinin adı da "Aramak"tır.
Kemal Bilbaşar'ın Siyasi Görüşleri
Kemal Bilbaşar toplumcu-gerçekçi bir yazardır. Toplumcu-gerçekçiliğin temeli de Marksizm’e dayanmaktadır. Bilbaşar, ezen sınıfın karşısında, ezilen sınıfın ise yanında olan bir yazardır. Siyasi nedenlerden ötürü yaptırıma uğramış, 5 Kasım 1945 tarihinde yayımlanan "Trampa" isimli hikayesi neden gösterilerek 19 Aralık 1945-31 Mayıs 1946 tarihleri arasında öğretmenlik görevinden açığa alınmıştır.
Kemal Bilbaşar Sözleri
Kemal Bilbaşar’ın 20 sözü aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
- "Bütün dertlerimiz dünyayı ciddiye almaktan geliyor."
- "Beni bir karanlığın istila etmekte olmasından korkuyorum."
- "Geri dönüp bakmadım. Baksam, yoluma gidemezdim."
- "Düşünmekten ve memnun olmaktan korkuyordum. Sanıyordum ki benden hayat cevherimi çalan şeytanlar, beni mesut ve memnun görürlerse saklandıkları yerden birdenbire çıkıverecekler."
- "Ne var ki kitaplarla düşüp kalkmazdan önce de bende utanç gibi, gurur gibi her zaman bir yerlere kaçmaya zorlayan bir yan bulunduğunu hatırlıyorum."
- "İnsan sevdiğinden ayrılanda, yüreğinden kök sökülüyor kurban."
- "Kaç insan mutlu bir telaş içinde bir özleyişe doğru koşmuş; kaç insan bir umutsuzluğun bunalımı, bir hayal kırıklığının utancıyla geri dönmüştü."
- "Cesur bir kez ölür, korkak olan her saat ecel teri döker."
- "Biz bir düş oyunu içindeydik. Kaba gerçeklerden uzak, yeni ve yalnız bizim olan bir dünyanın tayflar gibi hacimsiz ama renk gibi latif bir dünyanın kahramanlarıydık."
- "Ah Zalim" dedim, "senin işin gücün tasma takıp zincire mi vurmak sevenlerini? Kara gözlerinin kemendi yetmez mi?"
- "Şunu da hiç hatırdan çıkarmayın ki, iyilik parayla pulla satın alınmaz."
- "Bekleyin, hepimiz günün birinde büsbütün çıldıracağız ve ondan sonra dünya rahat edecek..."
- "Sen elinin, dilinin hünerine bak. Hünerli kişi ne birine kul olur, ne birini kendine kul eder. Has ağalık budur."
- "Sen kendi kendinden kaçmak isteğini hiç duyar mısın dostum? Güzel elbiselerin, iyi yemeklerin, aşkların, güneşlerin ve mavi denizlerin avutamadığı suratsız bir cadıdan kaçmak ister gibi, kendinden uzaklaşmak arzusunu duydun mu hiç?"
- "Yiğitlik delilik değil, Azrail'e bağrını açmak heç değil."
- "Herkesin önünden kaçmak için can attığı bu kapıları, sen zorlayıp açmak cesaretini göster."
- "Karanlığa ve geceye bir şeyler borçlu olmayan şair pek az bulunduğundan, bütün şairleri dünyanın en sevimsiz yaratıkları sayardım."
- "Her zorluğa göğüs ger, en umutsuz gününde umudunu yitirme! Yüreğin heçbir zaman bozulmaya!"
- "Ayrılığın günü haftası olmaz, acısı hep aynı acıdır."
- "Anlıyordum ki, her zaman dışımız içimize bağlıydı. Bundan dolayı gökyüzünün maviliği bir sonsuzluk ülkesi olduğu gibi, gamlı ve karanlık bir hiçlik boşluğu da olabilirdi."
Kemal Bilbaşar Aldığı Ödüller
Kemal Bilbaşar’ın aldığı ödüller aşağıda listelenmiştir:
- 1967 yılında "Cemo" eseriyle Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü almıştır.
- 1969 yılında "Yeşil Gölge" eseriyle May Roman Ödülü'nü almıştır.
- 1939 yılında "Hacı Emminin Damadı" isimli hikâyesiyle CHP Genel Sekreterliği'nin düzenlediği Memleket Küçük Hikâyeleri Yarışması’nda birinci olmuştur.
- 1945 yılında "Kadırga" isimli oyunuyla CHP’nin piyes yarışmasında ikincilik ödülünü kazanmıştır.
Kemal Bilbaşar Nerelidir?
Kemal Bilbaşar baba tarafından Kafkasya göçmeni, anne tarafından ise Bulgaristan göçmenidir.
Kemal Bilbaşar'ın Babası Kimdir?
Kemal Bilbaşar'ın babası polis başkomiseri Hüsnü Naim Efendi'dir. Naim Efendi, Sofya Üniversitesi’nde eğitim almış ve bir süre Çanakkale’de görev yaptıktan sonra polis başkomiseri olarak Selanik’e gitmiştir. Balkan Savaşı’nda vefat etmiştir.
Kemal Bilbaşar Çocukluğu Nasıldır?
Kemal Bilbaşar 1 Şubat 1910 tarihinde Çanakkale’de doğmuştur. Yazarın çocukluğu savaş yıllarına denk geldiği için zorlu geçmiştir. Ailesiyle birlikte Selanik'te yaşarken babası Naim Efendi'nin Balkan Savaşı'nda vefat etmesi üzerine ailesi Çanakkale’ye göç etmiştir. Yazarın kardeşi Mükerrem burada hastalanmış ve tedavi şartlarının yetersizliği nedeniyle vefat etmiştir. Bu kayıplar Kemal Bilbaşar'ı derinden etkilemiştir. Çanakkale cephesi bombalanmaya başlayınca 1915 yılında annesi Nuriye Hanım'la birlikte Eskişehir'e göçmüştür. Ağabeyi Burhan ise Darüşşafaka’da eğitime başlamıştır. Kemal Bilbaşar'ın annesi Nuriye Hanım, Eskişehir’de iskân müdürlüğü yapan Avni Bey ile evlenince yazarın Sabire ve Tevfik isimlerini taşıyan iki üvey kardeşi olmuştur. Ardından annesinin ikinci evliliğinden Cemal, Emel ve Neriman isimlerinde üç kardeşi daha olmuştur. Ailesi geçim sıkıntısı çeken Kemal Bilbaşar, yaz aylarında üvey kardeşleriyle beraber çeşitli işlerde çalışarak aile bütçesine destek olmuştur. Yunanlıların Eskişehir'e yaklaşmasıyla birlikte ailesiyle bu sefer de Ankara'ya göç eden Kemal Bilbaşar, Sakarya Savaşı’nın başlamasıyla Kayseri’ye gitmiştir. 1922 yılına kadar da Eskişehir’e dönememiştir.
Kemal Bilbaşar Eğitim Hayatı Nasıldır?
Kemal Bilbaşar'ın eğitim hayatı savaş yıllarına denk geldiği için düzenli bir okul yaşamı olamamıştır. Eğitimine 1917 yılında Eskişehir’de Turan Numune İlkokulu’nda başlamış, Sungur Tekin İlkokulu’na devam etmiştir. Ailesiyle birlikte Eskişehir’den ayrılmak durumunda kalınca buradaki eğitimi yarım kalan Bilbaşar, Kayseri’ye gittiklerinde Bünyan İlkokulu’na gitmiştir. İlkokulu, yedi yıllık bir eğitimin ardından 1924 yılında Hadımköy Muhtelit Mektebi’nde bitirmiş, 1924'te Edirne Erkek Muallim Mektebi’ne kaydolmuştur. Kemal Bilbaşar, Edirne Muallim Mektebi’nde okuduğu yıllarda birçok sanat dalına ilgi duymaya başlamıştır. Burada edebiyat dersinden bütünlemeye kalıp ders çalışmaya başlayınca da edebiyata olan ilgisini anlamıştır. Bilbaşar, Edirne Muallim Mektebi’nden 1929 yılında mezun olmuştur. 1 Ekim 1931 tarihinde Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’nün Tarih-Coğrafya Öğretmenliği Bölümü’ne başlayan yazar, buradaki eğitimini de 2 Temmuz 1935 tarihinde tamamlamıştır. Kemal Bilbaşar, Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’ndeki yılları sayesinde Ahmet Hamdi Tanpınar, Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Ahmet Kutsi Tecer gibi önemli isimlerle karşılaşmıştır. Bu karşılaşma Bilbaşar'ın edebiyata yönelmesinde etkili olmuştur.
Kemal Bilbaşar Edebi Kişiliği Nasıldır?
Kemal Bilbaşar, edebiyat hayatına hikaye yazarak başlamış ve roman, şiir, tiyatro, hatıra, gezi yazısı, senaryo gibi türlerde birçok eser yazmıştır. Toplumcu-gerçekçilik akımından etkilenen ve "Memleket Hikâyeciliği"ni devam ettiren bir yazardır. Kemal Bilbaşar’ın dili sadedir ve eserlerinde özellikle Batı Anadolu kasabalarında yaşayan insanların yaşamlarını işlemiştir. Sınıfsal farklılıklar, inanç, töre ve gelenekler, çatışan menfaatler, çok partili hayata geçiş süreci, memurların sorunları, göç ve gecekondulaşma, kadınların ezilmesi, eğitim gibi toplumsal konulara değinmiştir.
Kemal Bilbaşar Evlendi Mi?
Kemal Bilbaşar, Gazi Eğitim’de öğrenciyken tanıştığı ve aynı okulda Resim-Sanat bölümünü bitirmiş Bedia Bilge ile 19 Ağustos 1935'te İstanbul’da evlenmiştir.
Kemal Bilbaşar'ın Çocukları
Kemal Bilbaşar’ın Bedia Bilge ile olan evliliğinde 22 Aralık 1937 tarihinde Taran ismin verdikleri bir oğlu, 6 Şubat 1942 tarihinde de Esin ismini verdikleri bir kızı olmuştur.
Kemal Bilbaşar Kaç Yaşında Vefat Etti?
Kemal Bilbaşar, beyin damarlarının tıkanması nedeniyle 21 Ocak 1983 tarihinde Vatan Hastanesi’nde vefat ettiğinde 73 yaşındadır.
Kemal Bilbaşar Mezarı Nerededir?
Kemal Bilbaşar'ın mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.
Kemal Bilbaşar Hakkındaki Kitaplar
Kemal Bilbaşar hakkında bilgi içeren kitaplardan dört tanesi aşağıda maddeler halinde listelenmiştir: