İnceliğiniz için ben teşekkür ederim. 17 yaşından bu yana yazıyorum. Ama yazarlık meselesi çok garip bir şekilde gelişti. 2001 yılında program radyonun müdürü bir toplantıda radyoya bağlı bir yayınevinin kurulduğunu ve eli kalem tutan herkesin kitap çıkarması gerektiğini söyledi. Diğer arkadaşlar kabul etti ben hayır dedim. Müdür de beni işten atmakla tehdit etti. Mecburen kabul ettim tabii… Yani anlayacağınız işsiz ve parasız kalmamak kitap yazmak zorunda kaldım.
Aslında radyoculuk arada değildi. Yazarlık araya girdi. 1993 yılında başlamış olduğum radyo programcılığı devam ededururken biraz önce bahsettiğim olay gerçekleşti. O zamanlar radyoculuk mesleğim, yazarlık hobimdi. Fakat zamanla bu sıralama değişti. 2009 yılında radyoya bağlı yayın evinden Destek yayınlarına transfer olmamla birlikte her şey bir anda değişti. 2010 yılı itibariyle artık kimse benim radyoculuğumdan bahsetmiyordu. Kitaplarım satış rekorları kırmaya başladı. Bir anda Türkiye’nin en çok satan, en ünlü yazarı oluverdim. Sonra da tabii tahmin ettiğiniz gibi yazarlık mesleğim, radyoculuk hobim oldu. 2017 yılında ise radyoculuktan kendimi emekli ettim.
Valla 52 yaşındayım ve bu hayatta başıma gelmeyen kalmadı. Bu yüzden başkalarının hikayelerine gerek kalmadan kendi yaşadıklarımı yazdım hep. Bunlar zaman zaman Roman oldu, Şiir oldu, Öykü oldu, Deneme oldu… Ve 27 tane kitap çıktı ortaya. Yalnız Mor, Mor-G ve İntikam adlı romanlarımı bunun dışında tutuyorum. Mor ve Mor-G bilim kurgu fantastik, İntikam ise polisiye…
Şiir yazmayı bırakalı uzun zaman oldu. Fakat şiir beni bırakmadı. Romanlarımın içine siniyor gizlice. İnternette dolaşan aşk sözlerimin çoğu roman karakterlerime söylettiğim sözler. Etrafta şiir gibi dolaşıyor. Eski şiirlerim de yaşıyor tabii bu arada. Hiç unutulmadılar…
Sanırım edebiyatta daha önce denenmemiş bir yolu seçmemdir bunun sebebi. Kimsenin cesaret edemediğini şiar edinmek diyelim.
Belki cevap kısa olacak ama içini siz dolduracaksınız. Bence aşk sanmaktır.
“Evet muhteşem bir projem var” diyebilmeyi çok isterdim ama gerçek sürprizi bize Covid 19 yaptığı için yeni projeler sürecin geçmesi için rafta bekliyor. Şimdilik şu kadarını müjdeleyebiliyorum; yakında radyo programları yeniden başlayacak.
Olmaz mı tabii ki var. Türk ve Dünya edebiyatının önemli isimlerini kenarda tutacak olursak beni kalemiyle adeta büyüleyen yegâne isim Murathan Mungan’dır.
Asıl ben teşekkür ederim. İmza günlerinin bir an önce başlamasını ve okurlarımla tekrar bir araya gelmeyi canı gönülden arzu ediyorum. BKM kitap takipçilerine sevgilerimi ve selamlarımı gönderiyorum. Onlar bugünün okurlarıysa yarının yazarları olacaklardır belki de… Şunu sakın unutmasınlar; Başkalarının gözünden kendimizi görmeye başlamışsak okuduklarımız işe yaramaya başlamış demektir. Başkalarının gözünden onları görmeye başlamışsak yazdıklarımız işe yaramaya başlamış demektir. Sevgiler…
Kahraman TAZEOĞLU'nun tüm kitaplarına ulaşmak için TIKLAYIN!
Röportaj: İlker ABAY