Başkalarının tabiriyle asosyal, benim düşüncemle dışarı kapalı bir çocukluğum geçti. İçeride keşfettiklerim daima dışarıda olan bitenden çok daha fazla ilgimi çekerdi. Keşfettiklerinizi anlatacak biri bulamayınca da kağıtları seviyorsunuz. Çocukluktan beri yazarım, bir gün aşık oldum ve şiirler de eklendi yazdıklarımın arasına.
26 yaşında bir arkadaşım yazdıklarımı toparlayıp kitap yapma fikrini aklıma soktu. Yani yazmam insanlarla iletişim kuramayınca, kitap çıkartmam ise bu fikirle başladı.
Kitapların Türk Edebiyatı’nda bir yeri olduğunu iddia edemem ancak okuyanların kalbinde bir edindiğini görebiliyorum. Tabiiki bu kadar yüksek okuyucuya erişeceğimi tahmin dahi edemezdim. Meğer aynı şeyi düşünen, aynı şekilde düşündüklerini herkesle paylaşamayan çok insanmışız ve tüm bunlar birkaç kitapta yazıya dökülünce etrafında milyonları toplamaya yetti.
5 kitabımda da yaşadıklarımı yazdım. Elif Gibi Sevmek Kitapları 18 yaşıma kadar yazdığım şiirlerden, Eyvallah ve Fesleğen kitapları da yaşadığım bir hikayeden yola çıkarak bir anlamda kendi yaşam hikayemden bir kesiti anlattığım kitaplardır. Seyyah beni, Fesleğen eşimi temsil eder. Kitapta Seyyah ile Fesleğen’in tanışması gerçekten eşimle tanışmam hikayemdir.
Herkesin uzun düşünceler sonrası vardığı yere katılıyorum ben de “Sevmek Anlatılmaz”. Ne söylesek etrafından bahsetmiş oluruz ancak. Bunu kabul ederek belirtmek gerekirse insanın en hızlı ve büyük eğitimidir bence. Aşık olmak onlarca sene eğitimle yükselemediğin yerlerde hissettirir seni. Aşk duygusu çok ağır basınca dünyayı sevecek haliniz kalmaz. Kendinden geçer ve kendine en çok yaklaştığın ana gelirsin. Bunu görebilirsen uyananlardan göremezsen delirenlerden olursun.
Ben İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaat Mühendisiyim. Edebiyatçı değilim ve hiçbir zaman da öyle bir iddiam olmayacak. Genelde gelenekselci insanların peşine düştüğü sanılan “ Neden Varım?” sorusunun peşine bir sayısalcı olarak düştüm. Hesaplarımda edebiyat değil, bu yolculukta keşfettiklerimi kendi süzgecimden geçirerek dostlarımda paylaşıyorum. Bazen seviyorum, bazen merak ediyorum birçok kez de şaşırıyorum. Tıpkı herkes gibi. Böyle olunca da bu farklı bakış açısı ve gündemin dışında kalan bir insanın takip etmek insanlara çok şey katıyor. Ayrıca takipçilerin sayısıyla değil, kalitesiyle övünürüm. Sanırım Türkiye’deki en nadide ailelerden biri biziz.
Zeka ve farkındalığa talip insanlar.
Düşünsel anlamda yaptığım yeni keşifler, fikirler beni çok mutlu eder. Çok gülen biri olmasam da başıma gelen şeylere üzülen biri değilim. Pek canım sıkılmaz. Daha çok başımı kaldırıp dünyaya olanlara baktığımda üzülürüm.
Proje aşığı biri olarak sanırım buraya sığdıramayız ama inşallah Şubatta 4 yıl aranın ardından yeni kitabımın çıkacağını ve güzelinsanlar.org olarak çok büyük projeler üzerinde çalıştığımızı söyleyebilirim.
BKM KİTAP gibi Türkiye’deki başarı hikayelerinden biri olan bu ailenin tüm takipçilerine sevgilerimi gönderiyorum. Bu günleri atlatıp BKM KİTAP’ta bol sarılmalı imzalar yapmayı dört gözle bekliyorum. Teşekkürler.
Hikmet Anıl ÖZTEKİN'in tüm kitaplarına ulaşmak için TIKLAYIN!
Röportaj: İlker ABAY