Halide Edib Adıvar ya da bilinen diğer adıyla Halide Onbaşı (1884 - 9 Ocak 1964), 2. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi'nde roman, hikaye, anı, tiyatro ve şiir gibi türlerde birçok eser yazmış Türk roman yazarı, hikaye yazarı, eğitimci, aktivist ve siyasetçidir.
Halide Edib Adıvar'ın biyografisi mücadeleler ve başarıyla doludur. Yaşam özeti incelendiğinde hem eğitimli ve üst düzey insanlarla, hem de farklı ırk ve kültüre sahip insanlarla beraber büyüdüğü görülmektedir. Bu da yazarın kişiliğini ve edebi anlayışını etkilemiştir. Babası tarafından küçük yaştan İngiliz eğitimine uygun olarak büyütülen Halide Edib, beş yaşında özel hocalardan dersler almaya başlamıştır. Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nden mezun olmuştur ve Rıza Tevfik, Salih Zeki gibi döneminin önemli ilim adamlarından özel ders almıştır.
Halide Edib Adıvar, özgüveni yüksek ve girişken bir kadındır. Yazarlığının yanı sıra birçok başka işle uğraşmıştır. Darülmuallimat'ta pedagoji hocalığı yapmış, Teali-i Nisvan Cemiyeti'ni kurmuştur. Türkçülük faaliyetlerine de katılan Halide Edib, 1918 yılında Dârülfünun Edebiyat Fakültesi’ne Batı edebiyatı hocası olarak atanmıştır. Yurt dışında birçok yerde birçok konferans vermiştir. Halide Edib Adıvar, 1940 yılında profesör unvanını almış ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü’nü kurmakla görevlendirilmiştir.
Halide Edib Adıvar’ın 30 eseri aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar'ın ilk romanı 1909 yılında Musavver Muhit’te tefrika edilen "Heyula"dır. İlk öykü kitabı da 1911 yılında yayımlanan "Harap Mabetler"dir.
Halide Edib Adıvar’ın 30 eseri vardır.
Halide Edib Adıvar’ın 14 adet şiiri aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar’ın en ünlü beş şiiri aşağıda verilmiştir:
HARAP MABETLER
"...Çocukluk, din ve aşkla aramda böyle yıkık viraneler bırakarak, daima ileri diye, sevdiklerimi arkada bırakarak, efkârın, ihtisasatın yabancı ufuklarına doğru bu kadar müthiş bir süratle beni atan bu hayat yolunda en çok merak ettiğim başkalarının mabetlerinin kapısının aralığından bakmak! Fakat baka baka en kalın perdeleri geçen gözlerim her yerde, bütün kalplerde mabet harabelerinden başka bir şey görmüyor. Hükemanın yetişemedikleri ulum, şuaranın ifade edemedikleri, bestekârların tercüme edemedikleri âlâm-ı beşeriye dostluk, aşk, din, efkâr, bütün tecelliyat-ı beşer nihayet harap olan birer mabettir. Dimağ ve kalp harabeleri!"
EY ANA TOPRAĞI
"Çocukların, felaket sularının en muzlim derinliklerinde boğuluyor; ruhları şerha şerha yüreklerinden kan sızarak son defa senin karanlık, senin yumuşak sinende toplandılar!
Aç göğsünü, ey kara toprak, en hurde taşın için lime lime yaralanarak yine düşmanı senden uzak tutan şühedanın, kahraman ecdadımızın yanında bize yer hazırla!
Aksakallardan en masum Türk yavrusuna kadar bütün çocuklarının amik-i ruhlarından süzülen acı yaşlar senin metruk, senin kurak, senin mensî kayacıklarını ıslatmaya kâfi değil mi?
Bize dargın mısın ey ana toprağı? Seni çiğneyip geçen ayakların, seni yaralayıp, tırnaklayıp telvis eden haydut ellerin, senin kemiklerini kemiren hainlerin seyyiatını bu mert, bu bigünah nesilden sorma!"
YAŞAMA DAİR ŞEYLER
Bilirmisin ay çiçeklerini?
Sabah güneşe döner ya.
Kaybolunca ufuk çizgisinde;
O hep boynunu büker ya.
Değiştir artık soğuk geceleri
Yeni doğan güne bir bak.
Çiçeklere, ağaçlara, güllere!
Uçmayı yeni öğrenen kuşların sevincine.
Yaşam; bir çiçeğin,
Sabırsız bekleyişinde.
Bir kerecik görebilmek güneşi!
O kısacık ömründe.
Sende dön yüzünü.
Bak ilk defa görmüşçesine
Hangi aşk, hangi acı değer?
Günü yaşıyamadan ölmeye.
ÖLÜM
Yapraklar üşürken dökülür;
Ağaçlar kışa soyunurken ölür.
Nedir acelesi ecelin?
Daha bitmeden yaşama sevincim.
Neden bu kadar soğuk ellerim?
Gözlerim aynı noktada donuk.
Nedir bu sonsuz karanlık?
Ve bu bitmeyen yalnızlık.
Nereden çıktı bu tabut?
Ne işim var benim içinde?
Ve bu kalabalık.
Yüzler; bu yüzler hep tanıdık.
Herkes birakıp gitmiş.
Geceye sessizlik çökmüş.
Gözlerim hâlâ açık,
Ve bitmeyen yalnızlık.
İSTANBUL
Bir gün acıktım İstanbul'a
Yürüdüm baştan başa.
Herşey yabancı, herşey başka
Yüzler başka, insanlar başka
karanlık yüzler,
Kırmızı gözler yalancı
İstanbul artık,
Bize bile yabancı.
Eskiden öylemiydi?
İstanbul çıksa dolmazdı caddeleri
Herkes birbirini sever,
Selam verir, gülerdi.
Yalan olmuş herşey yalan.
İstanbul'um talan olmuş
Şimdi İstanbul dertli,
İstanbul yanık.
Bu gün İstanbul'u tanıyamadık.
Halide Edib Adıvar’ın kaç tane şiir yazdığı bilinmemektedir.
Halide Edib Adıvar’ın en ünlü şiiri “Harap Mabetler” isimli mensur şiiridir.
Halide Edib Adıvar’ın ilk şiirinin hangisi olduğu bilinmemektedir.
Halide Edib Adıvar, kazanılan zaferleri anlatan heyecan dolu şiirler yazdığı gibi kadının iç dünyasını, aşkı anlatan mensur şiirler de yazmıştır. Yazdığı mensur şiirlerin bir kısmını "Harap Mabetler" isimli kitabında bir araya getirmiştir.
Halide Edib Adıvar, mensur şiirler yazmıştır. Mensur şiirler, şiirin cümle yapısını ve ahengini koruyan fakat ölçü ve kafiyeye bağlı kalmayan; düzyazı şeklinde yazılan metinlerdir.19. yüzyılın ortalarında Fransız edebiyatında ortaya çıkmış bir türdür. İlk kez bu türde eser veren ve yeni bir türün ortaya çıkmasını sağlayan kişi ise Aloysius Bertrand isimli şairdir. Türk edebiyatına Batı edebiyatlarından yapılan tercümeler sayesinde girmiştir. Servet-i Fünûn ve 2. Meşrutiyet dönemlerinde yaygın olarak kullanılmıştır. Türk Edebiyatında mensur şiirin yolunu açan kişi Recaizade Mahmut Ekrem, ilk örneğini veren kişi ise Halit Ziya Uşaklıgil'dir. Halide Edib Adıvar dışında mensur şiir türünde eser veren yazarların bir kısmı aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar, kendi şiir anlayışını “Ben şiirin sadece ne kalıp ne de kalıpsızlığa bağlı olduğuna inanırım. Şiir, teknik ve ahenk kadar mana ve ruha bağlıdır.” sözleriyle dile getirmiştir.
Halide Edib Adıvar, şiirlerinde ölçü kullanmamıştır.
Halide Edib Adıvar’ın şiirlerinde kafiye önemli bir yere sahip değildir.
Halide Edib Adıvar’ın şiirlerinin yayımlandığı sürekli yayınlar aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar’ın 21 adet romanı aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar'ın en ünlü romanı "Sinekli Bakkal"dır. Roman, Paris'te yazılmış ve 1935'te Londra'da "The Clown and His Daughter (Soytarı ile Kızı)" adıyla yayımlanmıştır. Türkiye'de ise 1935-36 yılları arasında Haber gazetesinde "Sinekli Bakkal" adıyla tefrika edilmiştir. Kitaplaştırıldıktan sonra satış rekorları kırmıştır. CHP Roman Mükafatı’nda birincilik kazanmıştır. Yaşar Kemal tarafından "Türk edebiyatının bir şaheseridir." şeklinde değerlendirilen “Sinekli Bakkal”da Halide Edib, Doğu ve Batı’nın sentezini savunmaktadır.
Halide Edib Adıvar’ın sinemaya uyarlanan beş romanı aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar, Milli edebiyat romanının en önemli isimlerindendir. Öncü bir yazardır. Romanlarında eğitimli kadının toplumdaki yerini arayan, çocuk eğitimi üzerinde duran, aşk konularını işleyen, Milli Mücadele yıllarını anlatan, kişileri içinde yaşadığı toplumla birlikte ele alan bir romancıdır. İnci Enginün, Halide Edib’in romanlarını şu şekilde değerlendirmiştir: “Halide Edib zengin hayat tecrübelerinden yararlanarak yazdığı romanlarında en dehşet veren olayları anlatırken bile iyi bir geleceğe inanır, insanlara güven duyar."
Halide Edib Adıvar’ın 4 adet hikaye kitabı aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar’ın 2 adet anı eseri aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar’ın 2 adet oyunu aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar’ın çeviri çalışmaları aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar, 2. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Halide Edib Adıvar, sanat toplum içindir anlayışını benimsemiştir.
Halide Edib Adıvar, Türkçülük akımından etkilenmiştir. Romantizm ve realizm akımlarının etkisinin göründüğü eserleri de vardır.
Halide Edib Adıvar’ın etkilendiği isimlerden bazıları aşağıda listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar, Türk edebiyatının en ünlü yazarlarından biridir ve eserleri, konuşmaları ve faaliyetleriyle hem yaşadığı dönemde, hem de vefatından sonra birçok kişiyi etkilemiştir.
Halide Edib Adıvar, Milli Edebiyat Dönemi’nin en önemli hikaye ve roman yazarlarından biri olması, fikir ve yazılarıyla öncü bir isim olması ve eserlerinde kadının eğitilmesine, toplum içindeki konumuna yer vermesi ile edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.
Halide Edib Adıvar’ın kitapları, günümüzde Can Yayınları tarafından yayımlanmaktadır. Halide Edib’in yazılarının yayımlandığı yerli ve yabancı gazete ve dergilerin 26 tanesi aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar, Darülmuallimat'ta pedagoji hocalığı yapmış, Vakıf Kız Mektepleri müfettişliği yapmış ve 1911 yılında Türkiye'de kadınların da toplum hayatında rol almaları amacıyla Teali-i Nisvan Cemiyeti'ni kurmuştur. Türkçülük faaliyetlerine katılan, savaş dönemlerinde fiilen hastanelerde çalışan Halide Edib, Beyrut'ta açılan Türk Darülmuallimatı'nda müdürlük yapmıştır. Birçok okulun kuruluşunda çalışan ve yetimhanelerde görevler alan Halide Edib Adıvar, 1918 yılında Dârülfünun Edebiyat Fakültesi’ne Batı edebiyatı hocası olarak atanmıştır. Halide Edib Adıvar, 1928 yılında Williamstown Political Institute'un davetiyle konferanslara katılmak için Amerika'ya gitmiştir. Columbia Üniversitesi'nde dersler vermiş, Amerika'yı dolaşmıştır. Hindistan'da da konferanslar veren Halide Edib 1939 yılında ülkemize geri dönmüş ve 1940 yılında profesör unvanını almış, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü’nü kurmakla görevlendirilmiştir.
Halide Edib Adıvar, siyasi görüşlerini dile getirmekten çekinmemiştir. Türk Ocağı’nda görev almış, Ziya Gökalp’ın fikirlerinden etkilenmiştir. Milli Mücadele’nin en büyük destekçilerindendir. Cumhuriyet’in ilanından sonra Cumhuriyet Halk Fırkası ve Mustafa Kemal Atatürk ile siyasi fikir ayrılıkları yaşamıştır. Halide Edib Adıvar, bir dönem Amerikan Mandası’nı savunmuştur ve bu nedenle de çokça eleştirilmektedir.
Halide Edib Adıvar, 1950 yılında Demokrat Parti listesinden bağımsız İzmir milletvekili seçilmiştir. Görevinden 5 Ocak 1954 tarihinde ayrılmıştır.
Halide Edib Adıvar, birçok Türk aydını gibi Balkan Savaşı'ndan etkilenmiş ve Batıya olan güvenini kaybetmiştir. Savaş döneminde hastanelerde çalışan yazar, yine bu dönemde Türk kadınını destekleyen Teali-i Nisvan Cemiyeti’ni kurmuştur. Halide Edib Adıvar "Son Eseri" ve "Yeni Turan" isimli romanını, "Talim ve Edebiyat" isimli eğitim kitabını Balkan Savaşı döneminde yazmıştır.
Halide Edib Adıvar, 1. Dünya Savaşı döneminde davet üzerine gittiği Lübnan ve Suriye'de iki okul, bir yetimhane açmıştır. Babasına vekalet vererek ikinci eşi Adnan Adıvar ile evlenmiştir. Yine aynı dönemde "Kenan Çobanları" isimli eserini yayımlamıştır. Bu eser savaş yıllarında yetimhane öğrencileri tarafından birçok kez sahnelenmiştir.
Halide Edib, Suriye ve Lubnan'dan geri döndükten sonra Darülfünun'da ders vermeye başlamış, Türk Ocakları'nın faaliyetlerine katılmıştır. 16 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali üzerine, İstanbul mitinglerinde konuşmacılık yapmıştır. 1920 yılında İstanbul işgal edilince de eşi Adnan Adıvar'la birlikte Anadolu'ya geçerek fiilen Milli Mücadele'ye katılmıştır. Cephede hastabakıcılığı yapmış, Hilaliahmer adına düzenlenen toplantılara katılmış, gazetelerde yazılar yazmış ve yaptığı konuşmalarla Milli Mücadele'yi desteklemiştir. Yunanlıların uğradıkları yenilgi sonucunda Batı Anadolu'dan kaçarken zarar verdikleri yerleri, halkın durumunu tespit etmek için kurulan Tetkik-i Mezalim Komisyonu'nda da çalışmıştır. Halide Edib'e Milli Mücadele'deki hizmetlerinden dolayı önce onbaşı, sonra da başçavuş rütbesi verilmiştir.
Halide Edib Adıvar, 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgal etmesi üzerine İstanbul'da düzenlenen Fatih, Üsküdar ve Sultanahmet mitinglerinde konuşmacılık yapmıştır. Özellikle Sultanahmet mitinginde yapmış olduğu konuşma efsaneleşmiştir. Halide Edib Adıvar'ın Sultanahmet mitinginde yaptığı konuşmanın bir bölümü aşağıda verilmiştir:
Halide Edib Adıvar, Milli Mücadele'nin en önemli temsilcilerinden olmuştur. İngilizler İstanbul’u işgal ettikten sonra hakkında idam emri çıkarılan ilk kişilerden biridir.
Halide Edib Adıvar, Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra başta Ankara'ya sonra da İstanbul'a gitmiş, çeşitli gazetelerde yazılar yazmıştır. Mutafa Kemal Atatürk ile fikir ayrılıkları yaşaması, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılıp tek parti döneminin başlamasıyla birlikte de Halide Edib Adıvar ve eşi Adnan Adıvar Türkiye'den ayrılmıştır. 4 yıl İngiltere'de, 10 yıl Fransa'da yaşamıştır. Halide Edib, yurt dışı yıllarında kitap yazmaya devam etmiş, birçok yerde konferanslar vermiştir.
Halide Edib Adıvar’ın aldığı ödüller aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar’ın sözlerinden ve eserlerinden toplam 20 alıntı aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar, baba tarafından Selaniklidir.
Halide Edib Adıvar'ın babası Ceyb-i Hümâyun Dairesi kâtiplerinden Selânikli Mehmed Edip Bey'dir. Ailesi, 1500’lü yıllarda İspanya’daki engizisyondan kaçıp Bursa’ya yerleşmiştir.
Halide Edib Adıvar, 1882 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Kalabalık bir aile içinde büyüyen yazarın babası üst düzey saray memuru, anneannesi seçkin bir ailenin kızı, büyükbabası ise eski bir saray çalışanıdır. Birçok farklı ırk ve kültürden gelen yardımcıların da bulunduğu bir evde büyümüştür. Annesi Fatma Bedrifem Hanım, Halide Edib çocuk yaştayken vefat etmiştir. Bu nedenle de yazar, Mevlevi olan ve sanat hayatı etki eden anneannesi Nakiye Hanım’ın yanında büyümüştür. Annesinin ölümünden sonra çok eşli bir yaşam süren babası nedeniyle çok eşliliğin çocuklar üzerinde bıraktığı olumsuz etkiyi öğrenmiştir. Anneannesi gibi büyükbabası Ali Efendi de yazarın hayatında önemli bir yere sahiptir. Eserlerindeki yaşlı, dürüst ve saygı değer Türk erkeği tipinin kaynağı olmuştur. Çocukluğunda hem eğitimli ve üst düzey insanlarla, hem de farklı ırk ve kültüre sahip insanlarla beraber büyümesi Halide Edib’in kişiliğine ve yazarlığına etki etmiştir.
Halide Edib Adıvar, Kiria Eleni’nin anaokuluna gönderilmiş, babası tarafından küçük yaştan İngiliz eğitimine uygun olarak büyütülmüştür. Henüz beş yaşındayken özel hocalardan dersler almaya başlamış, dini konularda ve müzik konusunda eğitilmiştir. 1893/94 yılında Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ne başlayan Halide Edib, Türklerin gayrimüslim okulunda okumaları hoş karşılanmadığı için bir süreliğine buradaki eğitimine devam edememiştir. Fakat eğitimine ara verilmemiş, Ebullisan Şükrü Efendi’den Arapça dersleri, babasının tuttuğu İngiliz hocadan İngilizce dersleri ve Dr. Rıza Tevfik’ten de Türk edebiyatı ve felsefe dersleri almıştır. 1899 yılında 2. kez Amerikan Kız Koleji’ne başlayan Halide Edib, birçok derste başarılı bir öğrenci olsa da matematik dersinde sorun yaşamaktadır. Bu nedenle de döneminin ünlü matematikçilerinden Salih Zeki’den matematik dersleri almaya başlamıştır. 1901 yılında da Amerikan Kız Koleji’nden mezun olmuştur. Halide Edip bu kolej sayesinde kendini geliştirmiş, erkekler önünde rahatlıkla inandıkları hakkında konuşabilmiş, özgüveni yüksek bir kadın olarak yetişmiştir.
Halide Edib Adıvar, edebiyat hayatına gazete ve dergilerde kadın, eğitim ve sosyal meseleler üzerine yazdığı yazılar ile giren ve sonrasında roman, hikaye, anı, tiyatro, şiir gibi birçok edebi türde eserler kaleme alan ve Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında gerçekçi romanın öncülerinden kabul edilen bir yazardır. Eserlerinde eğitimli kadının toplumdaki yerini aramış, Doğu-Batı konuları üzerinde durmuş, Milli Mücadele yıllarını anlatanmış ve bireyi toplumla beraber ele almıştır. Halide Edib Adıvar kadın haklarını savunan bir edebiyatçı olarak kadının özgürleşmesine katkı sağlamıştır.
Halide Edib Adıvar, ilk evliliğini kendisinden yaşça büyük olan ve matematik dersleri aldığı hocası Sâlih Zeki ile yapmıştır. 1901 yılında gerçekleştirmiş olduğu bu evlilikten iki oğlu olmuştur. İlk eşi Salih Zeki'nin kendi üzerine başka bir kadınla evlenmek istemesi üzerine 1910 yılında evliliğini sonlandırmıştır. Halide Edib Adıvar, ikinci evliliğini ise 1917 yılında Dr. Adnan Adıvar ile gerçekleştirmiştir.
Halide Edib Adıvar'ın ilk eşi Zalih Zeki Bey ile olan evliliğinden 1903 yılında ilk oğlu Ayetullah, bir buçuk yıl sonra da ikinci oğlu Hikmetullah dünyaya gelmiştir.
Halide Edib Adıvar, 1964 yılında böbrek yetmezliği nedeniyle vefat ettiğinde 80 yaşındadır.
Halide Edib Adıvar’ın mezarı, eşi Adnan Adıvar’ın yanında, Merkezefendi Mezarlığı’ndadır.
Halide Edib Adıvar hakkında bilgi içeren kitapların bir kısmı aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Halide Edib Adıvar birçok dizide canlandırılmıştır. Halide Edib Adıvar'ın canlandırıldığı diziler ve Halide Edib'i oynayan oyuncular aşağıda listelenmiştir: