İsmail Ferit Edgü (24 Şubat 1936, İstanbul); şiir, öykü, roman, oyun, deneme, biyografi, eleştiri ve aforizma gibi türlerde eserleri bulunan Türk hikaye yazarı, roman yazarı, şair ve deneme yazarıdır. 1950 kuşağı yazarlarındandır. Edgü, edebiyatımızda minimal öykünün önemli temsilcilerindendir.
Ferit Edgü'nün biyografisi incelendiğinde çocukluk döneminin İkinci Dünya Savaşı yıllarına denk geldiği görülmektedir. Yazar, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde eğitim almış, Bedri Rahmi’nin öğrencisi olmuştur. Paris’te Academie Feu’da altı yıla yakın seramik eğitimi almıştır. Türkiye'ye döndükten sonra metin yazarlığı yapmış ve DATA Reklam Şirketi’ni, Ada Yayınları'nı kurmuştur.
Ferit Edgü'nün yaşam özeti başarılarla doludur. Yazara birçok ödül verilmiş, eserleri farklı dillere çevrilmiştir. Kitapları Everest Yayınları, Alfa Yayınları, Raskol'un Baltası, Sel Yayıncılık ve Kırmızı Kedi Yayınevi gibi farklı yayınevleri tarafından yayımlanmıştır. Bunlar okurlar tarafından ilgi gören, beğenilen eserlerdir.
Ferit Edgü’nün eserlerinden 60 tanesi aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü’nün ilk eseri, henüz 16 yaşında yazdığı, 1952 yılında Kaynak Dergisi’nde yayımlanan şiiridir.
Ferit Edgü, üretken bir yazardır ve 50’den fazla eseri vardır.
Ferit Edgü’nün 14 adet öykü kitabı aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, 180’den fazla öykü yazmıştır.
Ferit Edgü’nün en ünlü öyküsü “Çığlık”tır.
Ferit Edgü’nün ilk öykü kitabı, 1959 yılında yayımlanan “Kaçkınlar”dır.
Ferit Edgü, 1950 kuşağı yazarlarındandır. 1950 kuşağı yazarları yeninin peşinde olan yazarlardır. Varoluşçuluk akımından ve gerçeküstücülükten etkilenmişlerdir. Ferit Edgü öyküleri de varoluşçuluk akımının izlerini taşımaktadır. Özellikle ilk dönem öykülerine karamsar bir hava hâkimdir. Kendini arayan, hayatla yüzleşen bireyleri işlemiştir.
Ferit Edgü, kendi yaşamını Hakkari öncesi ve sonrası olarak ayırmaktadır. Yazar, Hakkari sonrası dönemde Doğu’yu anlatan öyküler yazmıştır. Bu eserlerinde olanı olduğu gibi anlatmaya, eleştirel olmamaya özen göstermiştir. Aydın-halk, şehirli-köylü, devlet-halk çatışmalarını incelemiştir.
Ferit Edgü, öykülerinde her zaman kendi dilini inşa etmeye çalışmıştır. Özellikle minimal öyküleriyle dikkat çekmiştir. Gösterişten uzak, kendine özgü bir dil oluşturmuştur. Okurlara öğüt vermemiş, anlatmak istediğini sade, kısa ve öz bir şekilde anlatmıştır. Ferit Edgü, günlük yaşamın sıradan olaylarını bir kesit halinde sunmuş, klasik, modern ve postmodern ögeleri bir arada kullanmıştır.
Ferit Edgü, Türk edebiyatında küçürek öykünün önemli temsilcilerindendir. Küçürek Öykü dünya edebiyatında "flash fiction", "short short strory" şeklinde isimlendirilmiştir. Türk edebiyatında ise çok kısa öykü, öykücük, minimal öyküler, mesel, küçük ölçekli kurmaca, kısa kısa öykü, kıpkısa gibi farklı adlandırmalara sahiptir. Minimal öyküler, kısa bir zamanı benzetmesiz, metaforsuz, yalın bir dille çarpıcı bir şekilde anlatan öykülerdir. Kelime sayısı ne az ne de fazladır. Derinlikli anlatımı ile hikâyede verilmeyenlerin okur tarafından tamamlanmasını bekleyen metinlerdir. Küçürek hikâyenin hem dünya hem Türk edebiyatındaki önemli temsilcilerinden bazıları aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, bireye odaklanan bir öykü anlayışı benimsemiştir.
Ferit Edgü’nün 2 adet şiir kitabı aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü şiirleri hakkında detaylı bilgi bulunmamaktadır.
Ferit Edgü şiirleri hakkında detaylı bilgi bulunmamaktadır.
Ferit Edgü’nün şiirleri ve yazıları Everest Yayınları, Alfa Yayınları, Raskol'un Baltası, Sel Yayıncılık ve Kırmızı Kedi Yayınevi gibi farklı yayınevleri tarafından kitaplaştırılmıştır. Ferit Edgü’nün şiirlerinin ve yazılarının yayımlandığı gazete ve dergilerin bazıları aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü’nün 3 adet romanı aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, “Hakkari’de Bir Mevsim” isimli romanını Onat Kutlar ile beraber senaryolaştırmıştır. Kitapla aynı ismi taşıyan film, Erden Kıral yönetmenliğinde 1982 yılında çekilmiştir. Filmde Genco Erkal, Rana Cabbar, Erol Demiröz, Berrin Koper, Şerif Sezer, Macit Koper ve Erkan Yücel gibi oyuncular yer almıştır. Hakkari’de Bir Mevsim filmi, 1983 Berlin Film Festivali Gümüş Ayı Ödülü gibi birçok ödüle layık bulunmuştur.
Ferit Edgü’nün 8 adet deneme kitabı aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü’nün anı türündeki eseri “Görsel Yolculuklar”dır.
Ferit Edgü’nün biyografi türünde 3 eseri aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü’nün çocuk kitabı “Doğa Dostları”dır. Metni Ferit Edgü’ye, resimleri ise Sadi Bektaş’a ait olan kitap Adam Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
Ferit Edgü, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Ferit Edgü, sanat anlayışını çözüm önerileri getirmek üzerine değil, yeni sorular sormak üzerine inşa etmiştir.
Ferit Edgü, Mavi hareketinden etkilenmiştir. Mavi adı, Attila İlhan’ın 1952-1956 yıllarında çıkardığı "Mavi" dergisinden gelmektedir. Hareketin temsilcileri, Garipçilerin savunduklarına karşı çıkmışlardır. Şiirin zengin ve kapalı bir anlatıma sahip olması gerektiğini savunmuşlardır. Mavici yazarlardan bazıları aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, varoluşçuluk akımından da etkilenmiştir. Varoluşçuluğun temalarını işlemiş, özellikle tutunamamış, yalnız ve aykırı kahramanları anlatarak bireyin yalnızlığı ve yabancılaşması üzerinde durmuştur. Varoluşçuluk akımının önemli temsilcileri aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü’nün etkilendiği isimlerden bazıları aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, birçok yazarı ve sanatçıyı etkilemiş, genç yazarlara ilham olmuş bir edebiyatçıdır.
Ferit Edgü, kullandığı anlatım teknikleri, dil üzerinde önemle durması, minimal öyküleri ve Türk edebiyatına kattığı yeniliklerle edebiyatımızın önemli isimlerinden biridir.
Ferit Edgü’nün eserleri Everest Yayınları, Alfa Yayınları, Raskol'un Baltası, Sel Yayıncılık ve Kırmızı Kedi Yayınevi gibi farklı yayınevleri tarafından yayımlanmıştır. Ferit Edgü’nün eserlerini yayımlandığı gazete dergilerin bazıları aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, İstanbul Manajans’ta metin yazarı olarak çalışmıştır. DATA Reklam Şirketi’ni kurmuştur. Ada Yayınları’nı kurmuş ve Bedri Rahmi Sanat Galerisi’nde yöneticilik yapmıştır.
Ferit Edgü, kendisine sorulan “Yazar olmasaydınız ne işle uğraşırdınız?” sorusuna, bahçıvan cevabını vermiştir. Doğayı yalansız tek şey olarak görmüş ve kendisinin ne dikerse tutan insanlardan olduğunu söylemiştir.
Ferit Edgü, siyasetle küçük yaşta okumaya başladığı gazeteler vasıtasıyla tanışmıştır. Sosyal ve siyasal eleştirilerini kaleme aldığı eserlerin arka planında okurlara yansıtmıştır. Gördüğü yanlışları, eksikleri dile getirmekten çekinmeyen bir yazardır.
Ferit Edgü’nün eserlerinden alınmış 20 alıntı aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü’nün aldığı ödüller aşağıda listelenmiştir:
Ferit Edgü, İstanbulludur.
Ferit Edgü’nün babası, Mehmet Nuri Edgü’dür. Mehmet Bey, memur olarak çalışmıştır ve hakkında detaylı bilgi bulunmamaktadır. Eğitimi hakkında oğlu Ferit Edgü şunları söylemiştir: “Babam okur-yazar bir adamdı, tahsilli bir adamdı. Fransızca, Arapça bilirdi; ama edebiyatla falan pek ilgisi yoktu.”
Ferit Edgü, 24 Şubat 1936 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Tam adı İsmail Ferit Edgü’dür. Annesi Fatma Nevber Hanım, babası Mehmet Nuri Bey'dir. Yazarın anne tarafından büyük dedesi 19. yüzyılda Tekirdağ bölgesinde yaşamış ve Bektaşiliğe meyletmiş önemli mutasavvıf, şair Eğribozlu Mehmet Sırrî Dede'dir.
Ferit Edgü, Telif Hakları Derneği tarafından gerçekleştirilen Yüz Yüze Konuşmalar projesi kapsamında vermiş olduğu röportajda çocukluğu için şunları söylemiştir: “Benim çocukluk dönemim korkunç geçti. Bir defa bunun tarihsel nedenleri vardı. Biliyorsunuz ben 1936 doğumluyum. Bu her şey demektir. Yani İkinci Dünya Savaşı'nın içinde doğmuş olmak… Türkiye savaşa girmediği halde o savaşı yakından duydu. Onun yokluğunu, yoksulluğunu, karanlığını, dehşetini yaşadı. Bu sözcükler çocuklar için de geçerli. Hatta çocuklar için daha fazla geçerli. Çünkü ben 36 doğumluyum ama 40'tan itibaren bu savaşın Türkiye'deki durumunu, Türkiye'deki yansımasını, yaşamımıza etkisini çok yakından hissettim ve hala hissederim. Belki de politikaya çok genç yaşlarda ilgi duymamın nedeni de budur. Çünkü çok erken yaşlarda okuma yazma öğrendim ve evimize her gün bir gazete girerdi. Bir süre sonra babam benim çok akıcı bir şekilde okuduğumu görünce gazeteleri bana okutmaya başladı. Ben hiçbir şey anlamadığım Hitler, Stalin, Mussolini sözcükleriyle o gazeteler vasıtasıyla yedi yaşımdan sonra tanıştım.”
“O savaş yıllarının insanlar üzerinde yarattığı dehşet ve o insanların savaşla birlikte nasıl değiştiğini de gördüm çocukken. Dolayısıyla benim çocukluğum, korkunç geçmiştir. Yalnız bu nedenle değil genelde korkunç geçmiştir. Çünkü mutlu bir ailenin çocuğu değildim. Bunun da tabii küçük çocuğun hayatına yansımaları oluyor.”
“Babam hastalandı, sarılık geçirdi. Mikrobik bir sarılıktı ki ben de kaptım, ben de geçirdim… O öldü, ben gençliğim sayesinde kurtuldum. Ama orada ilk ‘şiirlerimi’ yazmaya başladım. 14 yaşındaydım. Günde 20 tane 30 tane şiir yazıyordum defterime. Ve bunların tabii şiir olmadığını bilmiyordum. Daha çok babamla ilgiliydi, ölümle ilgiliydi. Yani benim karamsarlığım çocukluğumdan gelir, sonradan olmadı. “
“Ben bütün dostlarımın çocuklarını korumam altına almışımdır. Çocuklara herhangi bir haksızlık, bir kötülük yapılmasına tahammül edemem. Analarıyla, babalarıyla kavga ederim, çocuklarının istekleri doğrultusunda öğrenim görmeleri için yardımcı olmuşumdur. Kendi çocuklarım üzerinde de hiçbir baskı kurmamışımdır. Çocuklara yapılan haksızlığa katiyen tahammül edemem. Kim olursa olsun. Bu bilhassa kendi çocukluğumu korumak adınadır.”
Ferit Edgü, dört yıl boyunca Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde eğitim almıştır. Türk ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi olmuş, kitaplığından faydalanma fırsatı bulmuştur. Ferit Edgü, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde son sınıfa geldiğinde önce Almanya’ya sonra da Paris’e gitmiştir. Paris’te Academie Feu’da altı yıla yakın seramik eğitimi almıştır. Çeşitli kurslara katılarak felsefe ve sanat tarihi bilgilerini geliştirmiştir. Yazar, 1964 yılında Türkiye’ye geri dönmüştür.
Ferit Edgü; şiir, roman, öykü, deme, oyun, biyografi, eleştiri, aforizma gibi birçok türde eseri bulunan çok yönlü bir edebiyatçıdır. 1950 kuşağı yazarlarındandır ve bunu bir "talih" olarak görmektedir. Yazı hayatına şiir yazarak başlamış olsa da daha çok öykücülüğüyle öne çıkmıştır. Şiirden öyküye geçişi 16-17 yaşlarında iken tanıştığı Sait Faik Abasıyanık öyküleriyle olmuştur. Ferit Edgü, Sait Faik’in öykülerini okuduktan sonra kendisinin de öykü yazabileceğini düşünmüştür.
Ferit Edgü, yazma eylemini "Ben sadece yazmanın, yani yazma isteğinin benim için bir kaçmak olduğunu ve bunun yalnızlığa karşı bir tepki olduğunu düşünmüşümdür." sözleriyle anlatmıştır. Toplumsal yargılara ters düşen ve ters düşmek isteyen bir yazar olduğunu dile getirmiştir. Yenilikçi biri olan Ferit Edgü için dil çok önemlidir. Yazar dilin kendisi için önemini şu sözlerle anlatmıştır: "Ben edebiyatta ne yaptımsa sadece dil üzerine yaptım. Yazdığım her şey dili inşa etmeme yardım için var oldular. Dil bir sanat yapıtını oluşturan tek ögedir. Ve ben dil derken yalnız edebiyatın dilinden bahsetmiyorum. Resmin dilinden de bahsediyorum. Müziğin dilinden de bahsediyorum…"
Ferit Edgü, 1960 yılında Hollanda’da tanıştığı Amelie Hanım ile evlenmiştir. Bu evlilik 1997 yılında bitmiştir.
Ferit Edgü’nün Amelie Hanım ile olan evliliğinden Esma adını verdikleri bir kızları olmuştur.
Ferit Edgü hakkında bilgi içeren kitaplardan bazıları aşağıda listelenmiştir: