Cahit Külebi ya da asıl adıyla Mahmut Cahit (9 Ocak 1917, Tokat - 20 Haziran 1997, Ankara); şiir, anı ve çeviri türünde eserleri bulunan, Cumhuriyet Dönemi'nde özgün üslubuyla yazdığı şiirleriyle tanınan, eserleri İngilizce ve Fransızca dahil olmak üzere 20'den fazla dile tercüme edilmiş Türk şair ve eğitimcidir. Şiirlerinde Mahmut Cahit, Nazmi Cahit, Cahit Erencan, M. Cahit imzalarını da kullanmıştır.
Cahit Külebi, Erzurum'dan Tokat'a göçmüş bir ailede dünyaya gelmiştir. Erken yaşta okula başlamıştır. İlkokulu Zile, Artova ve Niksar'da okumuştur. Ortaokul ve liseyi Sivas Erkek Lisesi’nde yatılı tamamlamıştır. Külebi'nin biyografisi incelendiğinde küçük yaştan itibaren edebiyata ilgi duyduğu görülmektedir. Öğrenci olduğu dönemde iyi eğitim almış, alanında uzman kişilerden ders alma fırsatı bulmuştur. Yayımlanan ilk şiirlerini lise yıllarında yazmıştır. Şair, üniversite eğitimini İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamlamıştır.
Cahit Külebi, üniversiteden mezun olduktan sonra Antalya Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği, Ankara Devlet Konservatuvarı ve Gazi Lisesi’nde öğretmenlik ve idarecilik yapmıştır. 1956 yılında müfettişliğe geçen Külebi, bir süre Millî Eğitim Bakanlığı kültür müsteşar yardımcılığı da yapmıştır. Emekli olduktan sonra da çalışmış, Türk Dil Kurumu yayım kolu başkanlığı ve Türk Dil Kurumu genel sekreterliği görevlerini yürütmüştür.
Cahit Külebi'nin yaşam özeti başarılarla doludur. Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü gibi ödüller almıştır. Şiirleri yurt dışında da çok beğenilmiş ve İtalya'da düzenlenen geniş kapsamlı bir şiir yarışmasına onur konuğu olarak davet edilmiştir. "Atatürk Kurtuluş Savaşında" isimli şiiri, konservatuvardan öğrencisi Nevit Kodallı tarafından Atatürk Oratoryosu olarak bestelenmiştir.
Cahit Külebi’nin kitapları Varlık Yayınları, Hisar Yayınları, Cem Yayınları, Derinlik Yayınları, Adam Yayınları, Kelebek Yayınları, Başak Yayınları ve Bilgi Yayınevi gibi birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır.
Cahit Külebi’nin 14 adet eseri aşağıda listelenmiştir:
Cahit Külebi'nin ilk şiir kitabı 1946 yılında yayımlanan "Adamın Biri"dir.
Cahit Külebi’nin 10’dan fazla kitabı yayımlanmıştır.
Cahit Külebi’nin 11 adet şiir kitabı aşağıda listelenmiştir:
Cahit Külebi’nin en ünlü şiirlerinden beşi aşağıda verilmiştir:
İSTANBUL
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimde şarkı bitti.
DOST
Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
İnsanlardan buz gibi soğudum,
İşte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.
SEVDA
Bildim ki yalnız nasibim sen,
Ekmeğim senden gelirmiş
İnsan uyuyabilirmiş
izin verirsen.
Dolaşamıyorum sokakta
Rüzgarlarla serinlenemiyorum
Esneyip gerinemiyorum
Upuzun yatamıyorum parkta
Bir mavi balon mudur bu yaz
İçi sevda dolu yolculuk
Kurtar beni artık ey çocuk
Dişleri papatyadan beyaz
HİKÂYE
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!
Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz!
Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
Konuş biraz!
Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz!
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
RÜZGÂR
Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim.
Nerelerde gezmiş tozmuş
Öğrenemedim.
Besbelli denizden çıkıp
Kıyılar boyunca gitmiştir.
Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
Yüreğini allak bullak etmiştir.
Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
Bulutları koyun gibi gütmüştür,
Okşayıp otları yaylalarda
Büyütmüştür.
Köylere de uğradıysa eğer
Islak, karanlık odalarda beşik sallamıştır
Güneş altında çalışanlara
İmdat eylemiştir.
Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
Kıraçlarda mavi dikenler...
Toz toprak gözlerine gitmiştir.
Kentlere de uğramış ki yanımdan geçti,
Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür.
Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
Alıp gitmiştir.
Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim.
Soraydım söylerdi herhalde
Soramadım.
Cahit Külebi 150’den fazla şiir yazmıştır.
Cahit Külebi’nin en ünlü şiiri “Hikaye”dir. Şair bu şiirin öyküsünü bir röportajında şu sözlerle anlatmıştır: “Bu Hikaye şiirini ben çok kısa bir sürede yazdım… Antalya’da sanıyorum 1942-43’lerdeydi karımla biraz çekiştik… Birbirimize darıldık. Yeni de evli değiliz ama yeni bir araya gelmişiz. 5-6 sene geçmiş hep uzaklarda kalmışız. Oturdum bu şiiri yazdım. Fakat karımdan ve çocuklarımdan daima şiirlerimi saklarım bunu o gece uykusuz kalmışım unutmuşum. Sabahleyin de Süheyla kalktığında o şiiri bulmuş. Kimin şiiri diye sorunca benim şiirim dedim. ‘Ne güzel şiir yazmışsın.’ dedi ve barıştık.”
Cahit Külebi’nin ilk şiiri 1933 yılında Toplantı dergisinde "M. Cahit" imzasıyla yayımladığı "Gurbet Acısı"dır.
Cahit Külebi, erken yaşta şiir yazmaya başlamış ve yaşamı boyunca da şiir ile ilgilenmiştir. Kendi şiirini şu sözlerle anlatmıştır: “Benim şiirim bir tür gerçekçi şiirdir. Bir yöndense bir tür yeni romantik şiirdir… Halk şiirimizin hiçbir zaman körü körüne öykünmediğim biçimlerini kendime özgü Batısal bir yapı içinde birleştirmemden benim şiirlerim doğmuştur.”
Külebi, şiirinde bilinçli olarak halk sanatımızdan hareket etmiş, dile çok önem vermiştir. Dilini ailesinin ve çevresinin diliyle, mecazlarını da çevresinin mecazlarıyla oluşturmuştur. Bu nedenle de sade, açık, doğal ve içten bir üslûbu vardır. Cahit Külebi şiiri duyguları en iyi anlatan edebi tür olarak görmüştür. Sevgi, cinsellik, kadın güzelliği, yaşama sevinci, gurbet ve yalnızlık, yaşlılık, bedbinlik, ölüm, tabiat, sanat; şair ve memleket, coğrafya, insan ve tarih; yozlaşma gibi temalar işlemiştir. Toplumsal bir duyarlılıkla şiir yazmıştır. Talip Apaydın’ın deyimiyle “Okumuş zümre ile halkın zevki, ilk defa Cahit Külebi’nin şiirinde birleşmiştir.”
Cahit Külebi’nin şairliği ve şiiri hakkında Behçet Necatigil’in değerlendirmesi şu şekildedir: "1940-1950 yıllarını kapsayan Yeni Şiir akımında kendine özel bir yer ayırdı. Aydın bir saz şairi içtenliği, bir Karacaoğlan rahatlığı ve temiz bir dil ile zaman zaman kötümser, güvensiz, kendi türküsünü söyledi. Yarım kafiyeler, iç sesler, duygu ve düşüncelerine eklediği zarif benzetmeler ve söyleyişindeki titizlikle en sevilen şairler arasına girdi. Yurt köşelerinin manzara ve insan gerçeklerini modern bir biçim ve yeni bir romantizmle yaşatış, anılarla güçlü ve içten bir duyarlılık; başlıca özellikleridir."
Cahit Külebi, şiirlerini tek bir türe bağlı kalarak yazmamıştır.
Cahit Külebi, Cumhuriyet sonrası Türk şiirinde görülen hiçbir şiir anlayışa dâhil olmamıştır. Özgün bir şiir anlayışı oluşturmuştur. Külebi’ye göre şiir: İnsanın ana dili çalgısında söylediği bir türküdür.
Cahit Külebi, serbest şiir yazmıştır.
Cahit Külebi, şiirde ahenge çok önem vermiş ve eserlerinde kafiye, redif, tekrar, asonans, aliterasyon kullanmıştır.
Cahit Külebi’nin şiirlerinin yayımlandığı dergiler aşağıda listelenmiştir:
Cahit Külebi’nin anı türündeki eseri “İçi Sevda Dolu Yolculuk”tur. Eser; Solgun Resimler, Dost Bahçesi Gülleri, İki Büyük Oyuncu, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda, Atlar ve Kediler başlıklarını taşıyan beş bölümden oluşmaktadır. Kitap Cahit Külebi’nin çocukluk yıllarından başlayarak yaşamı boyunca tanıdığı kişiler ve tanık olduğu olaylarla ilgili izlenimlerini yansıtmaktadır.
Cahit Külebi’nin düzyazılarından oluşan 3 eser aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Cahit Külebi Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Cahit Külebi kendisini “halkçı şair” olarak tanımlamıştır ve her zaman toplumsal duyarlılıkla şiir yazan bir sanatçı olmuştur.
Cahit Külebi hiçbir edebi akımdan etkilenmemiş, hiçbir guruba dâhil olmamıştır.
Cahit Külebi’nin sanatçı kişiliğini etkileyen kişilerin birkaçı aşağıda listelenmiştir:
Cahit Külebi, özgün üslubu ile oluşturduğu eserleriyle hem şair ve yazarları hem de okurları etkilemiştir ve etkilemeye devam etmektedir.
Cahit Külebi, hiçbir edebi akıma dâhil olmadan özgün sesiyle oluşturduğu şiirleriyle döneminin en sevilen şairler arasına girmiş, şiirimizde kendine özel bir yer edinmiştir.
Cahit Külebi’nin kitapları zaman içinde birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Şairin kitaplarını yayımlamış olan yayınevlerinin bazıları aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Cahit Külebi, siyaseti sevmese de inançları uğruna Erdal İnönü’nün çağrısına uyarak siyasete girmiş, SODEP ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin kuruluşunda yer almıştır.
Cahit Külebi, 1943 yılında Antalya Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atanmıştır. Burada üç yıl öğretmenlik yapmış ve ardından 1946 yılında Ankara’ya tayin edilmiştir. Ankara Devlet Konservatuvarı ve Gazi Lisesi’nde öğretmenlik ve idarecilik yapmıştır.
Cahit Külebi, 1956 yılında müfettişliğe geçmiş ve uzun yıllar bu görevi sürdürmüştür. Şair bir süre Millî Eğitim Bakanlığı kültür müsteşar yardımcılığı da yapmıştır. 3 Ocak 1973 tarihinde emekli olmuştur.
Cahit Külebi, emekli olduktan sonra Türk Dil Kurumu yayım kolu başkanlığı görevine getirilmiştir. Şair 1976-1983 arasında da Türk Dil Kurumu genel sekreterliği görevini yürütmüştür.
Cahit Külebi’nin yaşamını ve şiir anlayışını konu alan programlar aşağıda listelenmiştir:
Cahit Külebi'nin Aldığı Ödüller
Cahit Külebi’nin aldığı ödüller aşağıda maddeler halinde listelenmiştir:
Cahit Külebi’nin eserlerinden alınmış 20 alıntı aşağıda listelenmiştir:
Cahit Külebi, hem anne hem de baba tarafından Erzurumludur. Ailesi 1. Dünya Savaşı’nda Erzurum Ruslar tarafından işgal edilince Tokat’a göç etmiştir.
Cahit Külebi’nin babası Necati Bey’dir. Necati Bey, Erzurum'da Gullebiler olarak bilinen, eğitime önem veren bir sülaleye mensuptur. Ailesinde birçok subay ve memur vardır. Kendisi de bucak müdürlüğü yapmıştır. Erzurum’dan göç ettikten sonra memuriyet hayatına nüfus memurluğu yaparak devam etmiştir.
Cahit Külebi, Necati Bey ve Feride Hanım'ın ilk erkek çocuğu olarak 10 Ocak 1917'de Tokat'ın Zile ilçesine bağlı Çeltek köyünde doğmuştur. Asıl adı Mahmut Cahit'tir. Şairin babası duygusal bir yapıya sahiptir. Annesi ise güçlü, inatçı ve zeki bir Anadolu kadınıdır. Oğlunun iyi bir eğitim almasını çok önemsemiştir. Külebi erken yaşta okula başlamıştır. Bu nedenle çocukluk yıllarında çeşitli zorluklar yaşamış, okula zor alışmıştır. Yaz tatillerinde de çıraklık yapmıştır.
Cahit Külebi’nin çocukluk yılları içinde Artova’da yaşadığı dönem özeldir. Şair bu dönemi şu sözle anmıştır: "Bütün yaşamım boyunca benim tek cennetim varsa o cennet Artova da kaldı."
Cahit Külebi eğitim hayatına erken yaşta başlamıştır. Önce anaokuluna sonra da Zile'de Nümûne-i Terakkîye gitmiştir. Fakat şair bu okulu hiç sevmemiştir. Dutlupınar İlkokuluna devam etmiştir. Bu okuldaki öğretmeni sayesinde okulu sevmiştir.
Cahit Külebi’nin ailesi 1924 yılında Artova’ya taşınmıştır. Şair asıl ilkokul eğitimine burada başlamıştır. Ardından babasının tayini Niksar'a çıkmış ve Zile'de başlayan ilkokul macerasını 1929 yılında Niksar Gazi Danişment İlkokulu’nda tamamlamıştır.
Cahit Külebi, ortaokul ve liseyi Sivas Erkek Lisesi’nde yatılı okumuştur. Şairin bu yılları ailesinden ayrı kalması nedeniyle zor geçmiş olsa da verimli yıllardır. Öğretmenleri Ahmet Kutsi Tecer, Ziya Karamuk, Muzaffer Sarısözen, Turgut Zaim Eşref Üren ve Osman Horasanlı gibi iyi eğitim almış önemli isimlerdir. Bol bol kitap okumuş ve halk kültürünü, edebiyatını tanımıştır.
Cahit Külebi, 1935 yılında babasını kaybetmiştir. 1936 yılında liseden mezun olmuştur. Üniversite eğitimi için İstanbul’a gelmiş ve İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okumuştur. Okula kendisiyle aynı dönemde giren Behçet Necatigil ile arkadaştır. Reşit Rahmeti Arat, Ali Nihad Tarlan, Fuat Köprülü ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi önemli isimlerden ders almıştır. Üniversitede başarılı bir öğrenci olan Külebi, verimli geçen okul yıllarının ardından 1940 yılında mezun olmuştur.
Cahit Külebi, şiirlerinde milli kaynaklardan beslenmiştir; fakat taklide düşmeden özgün şiirler yazmış halkçı şairdir. Külebi’nin edebi kişiliğini anlamak için Mehmet Kaplan’ın söyledikleri önemlidir: “Külebi bir Anadolu çocuğudur. Bir ağaç gibi köke, toprağa bağlılık duygusunu hiçbir zaman kaybetmemiştir. Türk edebiyatında hiçbir şairde toprak ve insan bütünlüğü bu kadar derin, güzel ve kuvvetli bir şekilde hissedilmez. Külebi Anadolu’ya, insanına, diline, sesine, türküsüne, kaderine, sevincime ve ıztırabına bir yaprağın ağaca bağlılığı gibi ince dallarla bağlıdır. Külebi’den önce ve sonra Anadolu’dan bahseden pek çok şiir yazılmıştır. Fakat onların hiç birinde Külebi’nin şiirlerindeki toprak, insan, kültür ve ruh bağlantısı yoktur.”
Cahit Külebi, Süheyla Tarkan'la evlenmiştir. Süheyla Hanım, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü mezunudur.
Cahit Külebi'nin Süheyla Hanım ile olan evliliğinden Mehmet Ali ve Ahmet adını verdikleri iki erkek çocuğu olmuştur.
Cahit Külebi, 20 Haziran 1997'de böbrek yetmezliği nedeniyle vefat ettiğinde 80 yaşındadır.
Cahit Külebi’nin naaşı Ankara Cebeci Asri Mezarlığına defnedilmiştir; fakat ailesinin istediği üzerine 2010 yılında Niksar'a nakledilmiş, Erzurumlu Emrah Türbesi'nin yanına defnedilmiştir.
Cahit Külebi hakkında bilgi içeren 5 kitap aşağıda maddeler halinde listelenmiştir: