Ahmed Arif ya da asıl adıyla Ahmet Hamdi Önal (21 Nisan 1927 Diyarbakır - 2 Haziran 1991 Ankara),toplumcu gerçekçilik ve Marksist estetik ekseninde kaleme aldığı şiirleri ile tanınan, Hasretinden Prangalar Eskittim isimli eseri Almanca, Fransızca, Çekçe, Felemenkçe, İsveççe ve Kürtçe gibi birçok farklı dile çevrilen, şiir ve mektup türünde toplam 4 kitabı bulunan Türk şair ve gazetecidir.
Ahmed Arif'in biyografisi incelendiğinde Diyarbakır’ın Hançepek semtinin Yağcı Sokağında yer alan 7 numaralı evde Arif Hikmet Bey ve Sare Hanım'ın 6. çocuğu olarak dünyaya geldiği öğrenilmektedir. Okul hayatına Siverek’te başlamış, ortaokulu ablasının yanında Urfa’da okumuş ve liseyi de Afyon’da yatılı bir okulda tamamlamıştır. Yükseköğrenimine Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi felsefe bölümünde başlamıştır fakat öğrencilik yıllarında hapse girdiği için mezun olmamıştır. Şairin yaşam özeti için çocukluğu önemlidir. Babası Türk annesi Kürt olan Ahmed Arif, çocukluğunda babasının görevlerinden dolayı şehir şehir gezmiş Zazaca, Kürtçe ve Arapça öğrenmiştir. Yazarlık dışında kâtiplik, gazetecilik ve düzeltmenlik gibi birçok farklı iş yapan Ahmed Arif, edebiyatımızın çokça sevilen şairlerinden birisidir.
Ahmed Arif’in 4 kitabı aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif’in ilk kitabı, 1968 yılında yayımlanan "Hasretinden Prangalar Eskittim" isimli şiir kitabıdır. Hasretinden Prangalar Eskittim, şairin yaşarken yayımlanan tek kitabıdır. Türkiye'de en çok satan şiir kitaplarındandır. 2008 yılından beri Metis Yayınları tarafından yayımlanan kitap öncesinde Everest Yayınları ve Bilgi Yayınevi tarafından da yayımlanmıştır. Behçet Necatigil'in deyimiyle "Halk türkü, ağıt ve masallarının hem içli, hem gür sesi ve özüyle beslenmiş, yoğun toplumcu-devrimci şiirlerden seçmeler" içeren bir kitaptır. "Sosyalist hareketin kutsal kitaplarından biri" olarak anılan eserde yer alan şiirlerden birçoğu çeşitli besteciler tarafından bestelenmiştir. Hasretinden Prangalar Eskittim kitabı içerisinde yer alan "Anadolu" isimli şiir, 25 Eylül 2012 tarihinde Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde 30.321 kişi tarafından aynı anda okunmuş ve Guinness Rekorlar Kitabına girmiştir. Türkiye'de olduğu gibi dünyada da bilinen "Hasretinden Prangalar Eskittim" kitabının çevrildiği dillerden bazıları şunlardır: Almanca, Felemenkçe, Çekçe, Fransızca, Kürtçe, İsveççe.
Ahmed Arif’in 4 kitabı vardır.
Ahmed Arif’in 19 şiiri aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif’in en ünlü 5 şiiri aşağıda verilmiştir.
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
ANADOLU
Beşikler vermişim Nuh’a
Salıncaklar, hamaklar
Havva Anan dünkü çocuk sayılır
Anadoluyum ben
Tanıyor musun? Utanırım
Utanırım fukaralıktan
Ele, güne karşı çıplak…
Üşür fidelerim
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın
Beraberliğin
Atom güllerinin katmer açtığı
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında
Kalmışım bir başıma
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?
Binlerce yıl sağılmışım
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım
Ne şah, ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım…
Görüyor musun?
(...)
OTUZÜÇ KURŞUN
1.
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van'da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari guvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek'e - tek doğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzuç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
2.
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alacakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yurekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
(...)
YALNIZ DEĞİLİZ
Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
Şafakları ben balığa çıkarım
Akan akmayan sularda
Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden
Bir bahar akşamı dünyada.
Ben dört duvar arasında değilim
Pirinçte, pamukta ve tütündeyim,
Karacadağ, Çukurova ve Cibalide.
Zehirli kör yılanları
Ve sıtmasıyla
Gün yirmidört saat insan avında
Karacadağda çeltikler.
Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi
- Ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
Sol omzunda nazarlık,
Dağ başında unutulmuş üşümüş,
Minicik bir aşiret kızının -
Damla-damla, berrak olur pirinci.
Kamyonlarla, katır kervanlarıyla
Beyler sofrasına gider...
(...)
AY KARANLIK
Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç,
Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille
Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş,
Etme gel,
Ay karanlık...
Ahmed Arif 20’den fazla şiir yazmıştır. Ahmed Arif’in iki şiir kitabı aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif’in en ünlü şiiri “Hasretinden Prangalar Eskittim” şiiridir. Şairin, Muğlalı Olayı’nı konu alan "33 Kurşun" başlıklı şiiri de oldukça ünlüdür. Ahmed Arif tarafından bir ağıt olarak tasarlanan "33 Kurşun" şiiri, kısa sürede birçok kişiye ulaşmış ve şairin en çok bilinen şiirlerinden biri haline gelmiştir.
Ahmed Arif’in ilk şiiri henüz lise döneminde kaleme aldığı ve 1942 yılında Afyon Halkevi Dergisi’nde yayımlanan "Gözlerin" isimli şiiridir.
Ahmed Arif şiirle Nazım Hikmet’in şiirleri vasıtasıyla tanışmıştır. Henüz ortaokul dönemlerinde şiir yazmaya başlamış ve her zaman şiirlerini sorgulayan, yazdıklarını kolay kolay beğenmeyen bir yapıya sahip olmuştur. Ataol Behramoğlu, Ahmed Arif’in şiirini “Dizelerinde bir tek kişinin değil, sayısız insanın sesini duyarız. İnsanca kederli, insanca sevecen, insanca tutkulu, öfkeli ve özlemli bir ses. Yoğun, derin ve sımsıkı” sözleriyle ifade etmiştir. Ahmed Arif’in şiirleri her zaman lirik bir havaya sahiptir. Anadolu kültüründen beslenen Ahmed Arif, toplumcu bir kimliğe sahiptir ve Marksizm etkisindedir. Şiirleri okurlar tarafından çok sevilmiş ve bazı şiirleri kitabı “Hasretinden Prangalar Eskittim” yayımlanmadan önce Kürtçe ve Zazacaya çevrilmiş, dilden dile dolaşmıştır.
Ahmed Arif şiirlerini serbest nazımla kaleme almıştır.
Ahmed Arif, şiirlerini Toplumcu Gerçekçi anlayışla kaleme almıştır.
Ahmed Arif, şiirlerinde serbest vezin kullanmıştır. Lise yıllarında hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de vardır.
Ahmed Arif, şiirlerinde birçok kafiye çeşidini kullanmıştır; fakat bu kafiyeler her zaman düzenli bir kafiye örgüsü şeklinde verilmemiştir.
Ahmed Arif’in “Hasretinden Prangalar Eskittim” isimli şiir kitabı günümüzde Metis Yayınları tarafından yayımlanmaktadır. Ahmed Arif’in şiirlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif’in bestelenen şiirleri aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Ahmed Arif, “toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir
Ahmed Arif, toplumcu gerçekçilik akımından etkilenmiştir.
Ahmed Arif’in etkilendiği isimler aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif, hem şiir yazdığı dönemde, hem de vefatından sonra eserleri ile birçok sanatçıyı etkilemiştir. Eserleri hem kendisi gibi şair olan birçok isme hem de sanatın farklı alanlarıyla ilgilenen birçok sanatçıya ilham vermektedir.
Ahmed Arif, Kırk Kuşağı ve Toplumcu Gerçekçi şiirin önemli temsilcilerinden biri olması, halkının duygu ve düşüncelerini kendi özgün üslubu ve halkının söylemine uygun dile getirmesi, Türkiye'de en çok okunan şiir kitaplarından biri olan "Hasretinden Prangalar Eskittim kitabının şairi olması, Türkiye gibi dünyanın birçok yerindeki okurlar tarafından da beğeni ile okunması ve döneminin sosyal, siyasal konularını eserlerinde işlemekten çekinmeyerek unutulmasının önüne geçmesi ile Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur.
Ahmed Arif’in “Hasretinden Prangalar Eskittim” kitabı Metis Yayınları tarafından yayımlanmaktadır. Bunun dışında eserleri Bilgi Yayınevi, Alaca Yayınları, Doyuran Matbaacılık, Everest Yayınları ve İş Bankası Kültür Yayınları tarafından da yayımlanmıştır. Ahmed Arif'in eserlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif yazarlık dışında gazetecilik ve memurluk gibi farklı işler yapmıştır. Memuriyete 1948 yılında Merkez Bankası’nda başlamıştır. Yaşadığı sorgulamalar ve tutuklamaların ardından gittiği Diyarbakır'da bir tuğla ve kiremit fabrikasında katip olarak çalışmıştır. 1956-1977 yılları arasında “Ankara Telgraf, Öncü, Medeniyet, Halkçı” gibi çeşitli gazetelerde redaktör olarak çalışan Ahmed Arif, 1977 yılında gazetecilikten emekli olmuştur.
Ahmed Arif, siyasi görüşleri nedeniyle birçok kez tutuklanmış ve işkenceye maruz kalmış bir yazardır. Marksist fikirler etrafında eserler kaleme alan şair, İtalyan komünist önder Palmiro Togliatti'nin öldürülmesi üzerine 1948 yılında kaleme aldığı "Palmiro" şiiri sebebiyle gözaltına alınmış, ardından serbest bırakılmıştır. 1950 yılında Türk Ceza Kanunu'nun 141'inci maddesine aykırı davranmak iddiasıyla, yazdığı “33 Kurşun” şiiri yüzünden ve gizli örgüt kurma iddiası ile birden çok kez tutuklanmıştır. Tutuklu bulunduğu süreçte Ankara'dan İstanbul'a götürülmüş, Sanasaryan Han'da işkence görmüş ve sokakta ölüme terk edilmiştir. Ahmed Arif, uzun süre Türkiye Komünist Partisi (TKP) Ankara il komitesi için çalışmıştır.
Ahmed Arif’in aldığı ödüller bilinmemektedir.
Ahmed Arif’in eserlerinden 20 alıntı aşağıda listelenmiştir.
Ahmed Arif, baba tarafından Kerküklü, anne tarafından Diyarbakırlıdır.
Ahmed Arif’in babası Arif Hikmet Bey’dir. Arif Hikmet Bey, kaymakamlık ve mutasarrıflık gibi birçok memurluk yapmış, ticaretle uğraşmış birisidir. Ahmed Arif’in hapiste olduğu dönemde, 1953 yılında vefat etmiştir.
Ahmed Arif, büyük bir evde dünyaya gelmiştir. Çocukluğunun ilk yılları Siverek ve Harran’da hareketli bir yaşam içinde geçmiştir. Arkadaşlarıyla oyunlar oynamış, kavgalar etmiş, birçok macera yaşamıştır. Yaşadığı yerlerdeki insanların konuştuğu Kürtçe, Zazaca ve Arapçayı çocuk yaşta öğrenmiştir. Henüz 2 yaşında iken de annesini kaybetmiştir. Üvey annesi Arife Önal tarafından büyütülen Ahmet Arif, üvey annesine olan sevgisini "beni büyüten, emziren, yedirip, içiren, eğiten, adam edendir." sözleriyle ifade etmiştir.
Ahmed Arif eğitim hayatına Diyarbakır’da başlamıştır. Anaokuluna Diyarbakır'da giden şair, ilkokulu Siverek’te okumuştur. Bu okuldan 1939 yılında mezun olmuştur. Eğitimine önce Diyarbakır’da sonra da Urfa Ortaokulunda devam etmiş ve 1942 yılında bitirmiştir. Liseye Afyon’da devam eden Ahmed Arif, Afyon Lisesinde yatılı olarak okumuştur. 1947 yılında yükseköğrenimi için Ankara’ya giden şair, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’ne kaydolmuştur. Fakat öğrenciliği döneminde çeşitli soruşturma ve tutuklanmalara maruz kaldığı için okulu yarıda bırakmakmış, mezun olamamıştır.
Ahmed Arif, Türk edebiyatında 1940 Kuşağı olarak adlandırılan toplumcu gerçekçi şairlerden biridir ve eserlerini evrensel bir görüşle kaleme almıştır. Küçük yaşta şiire ilgi duyan, çok okuyan ve okuduğu isimlerden etkilenen, kendi mizacını yansıtan şiirler kaleme alan bir şairdir. Kendi ülkesinin insanının dertleri ile dertlenmiş, acısını, söyleyemediklerini eserlerinde dile getirmiştir. Şiirlerinde ahenk ve müzikaliteye önem veren Ahmed Arif, ahengi ve ritmi sağlamak için redif ve kafiye; ses, kelime ve cümle tekrarları kullanmıştır. Özgün üslubu, samimi anlatımıyla kaleme aldığı şiirlerinde öykülemeyi bir teknik olarak kullanmıştır. Özü insana dayanan eserlerinde yaşam, yalnızlık, hasret, aşk, çocuk, umut, ölüm, yoksulluk, inanç ve tabiat temalarını işlemiş, mitolojik kavramlardan yararlanmıştır.
Ahmed Arif,1967 yılında Ankara’da tanıştığı Aynur Hanım ile evleniştir.
Ahmed Arif'in Aynur Hanım ile olan evliliğinden Filinta Önal isminde bir oğlu dünyaya gelmiştir. En büyük sevincini baba olduğu gün hissettiğini söyleyen Ahmed Arif, oğlunun nüfuz cüzdanını 2 yıl boyunca cebinde taşımıştır. 1972 yılında doğan Filinta Önal, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun olmuştur. Günümüzde serbest heykeltıraş olarak çalışmaktadır.
Ahmed Arif, 1991 yılında henüz 64 yaşındayken geçirdiği kalp krizi nedeniyle Ankara’da vefat etmiştir
Ahmed Arif'in mezarı Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda bulunmaktadır.
Ahmed Arif hakkında bilgi içeren kitaplar aşağıda listelenmiştir.