Tükendi
Gelince Haber Ver"Çok müsellem bir hakikat olmak üzere Ali Kemal`in kendisine has bir üslubu vardı. Denilebilir ki hiçbir Türk muharriri onun kadar üslup hususiyeti göstermemiştir. Kolay, çabuk, bol, sürekli ve tashihsiz yazardı. Kavgalı dağdağalı, buhranlı bir matbaa hayatı ortasında başmakale tarihi makale, kitap faslı, mücadele fıkrası, hasılı bu kabilden dört beş yazıyı birkaç saat içinde çıkarıverirdi. Kalemi garip bir tarzda, iki parmağını kırmaksızın hafif tutar ve kağıda fazla basmaksızın cümleler üzerinde tavakkuf etmeksizin cümlede gelişi güzel nahiv kıvraklıkları yapar, itnabdan, girizgahlardan, tekrarlardan çekinmezdi. (...) Muallim Naci`nin `isti`mal-i Osmani` kaidesini Türkçenin esası telakki ederdi.Edebiyat-ı Cedide`den müteneffirdi. Türkçülerin yazışını beğenmezdi. Sadeliğin en hararetli bir mürevviciydi."
-Yahya Kemal
"Ali Kemal`i Avrupa mahvetti. Akla, muayyeniyete, Batı`nın bütün yalanlarına inanıyordu. Bozgun çağlarının ümitsiz aydını. Karanlık günlerin bu çok alkışlanan, çok sevilen çok korkulan gazetecisi ne istikbale inanıyordu, ne halkına. Ali Kemal anı yaşayan bir adamdır. Satılmış mıydı? Hayır. Ali Kemal bir neslin günahlarını yüklenen tekedir, belki en büyük suçu samimiyet. Topal bir üslup çılgın bir muhayyile ve bir kadın hassasiyeti"
- Cemil Meriç