Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat

Üretici Liste Fiyatı
8,00 TL
6,56 TL
%18 İndirim
Kazancınız
1,44TL
Parapuan: 7
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Türü : Roman
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 80
ISBN : 9786054688746
Basım Yılı : 2018
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Satış Rakamları:25 adet satılmıştır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabını Satın Alınırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nedir? 

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı Avusturyalı yazar Stefan Zweig’ın bir kadının yaşamını tamamen değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini konu alan novellasıdır ve 1920’li yılların sonlarında Avrupa’nın “kibar” tabakasının iki yüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel bir tavır ile kaleme alınmıştır. Eser aynı zamanda psikanaliz biliminin kurucusu Sigmund Freud’un çözümlediği yapıtlardan birisi olmasıyla da özel bir öneme sahiptir.

Stefan Zweig (28 Kasım 1881 - 22 Şubat 1942), Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde Viyana’da dünyaya gelen Yahudi kökenli Avusturyalı roman, oyun, biyografi yazarı ve gazetecidir. Eserlerinde "trajedi", "drama", "melankoli" ve "teslimiyet" kavramlarını inceleyen yazarın eserleri birçok dile çevrilmiştir ve Alman dilinin en çok okunan yazarlarından birisidir.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabının Fiyatı Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabının fiyat aralığı 2.25 TL ve özel baskılar dahil 20.48 TL arasında değişmektedir. Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabının fiyatını belirleyen faktörler aşağıda listelenmiştir:

  • Yayıncının büyüklüğü
  • Kitabın amaçlandığı pazar
  • Yayın tarihi
  • Kitaplarda kullanılacak olan malzemeler
  • Yazar, illustrator veya yazar-ressamın şöhreti
  • Kitabın pazarlanması
  • Kitabın sayfa sayısıdır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabının Yazarı Kimdir?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabının yazarı Avusturyalı roman, oyun, biyografi yazarı ve gazeteci Stefan Zweig’dır. Stefan Zweig, 28 Kasım 1881 tarihinde kumaş tüccarı Moritz Zweig ve zengin bir tüccar ailesi olan Brettauer ailesinin kızı Ida Zweig’ın çocuğu olarak Viyana’nın ünlü bulvarlarından Schottenring’de dünyaya gelmiştir. Yazar, erkek kardeşi Alfred ile görkemli bir apartmanda mutlu ve rahat bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Dindar bir aileye sahip olmayan Stefan Zweig, kendisini bir rastlantı sonucu Yahudi olarak tanımlamıştır. Fakat yazarın Yahudiler ve Yahudi etnisitesi temaları üzerine yazdığı yazılar da mevcuttur.

1899 yılında Viyana’da Wasagasse Gimnasium’dan mezun olan Stefan Zweig, lise eğitiminin ardından 1899’da Viyana Üniversitesi’nde Felsefe ve Edebiyat Bilimleri yükseköğrenimine başlamıştır. Stefan Zweig, 1904 yılında "Hippolyte Taine Felsefesi" üzerine hazırladığı bir tez ile doktora derecesi almıştır. 1901 yılında yayımladığı "Gümüş Teller" isimli şiir kitabıyla şairliğe yeteneği olduğunu kanıtlayan yazar 1902 yılında Viyana’nın büyük gazetesi Neue Freie Presse’de edebiyat üzerine makaleler yazmaya başlamıştır. Burada tanıştığı Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl ile sıcak bir ilişkisi yaşamıştır. İlk öykülerinden biri kabul edilen "Yürüyüş" de bu dönemde yayımlanmıştır.

 

Stefan Zweig, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca bilmektedir. Paul Verlaine, Charles Baudelaire ve Èmile Verhaeren’in eserlerini Fransızca’dan Almanca’ya tercüme etmiştir. 1897’den itibaren çeşitli dergilerde ilk şiirlerini yayımlamaya başlayan Stefan Zweig, 1906 yılında yayınlanan ikinci şiir kitabı "İlk Çelenkler" ile Bauernfeld Ödülü’nü kazanmıştır. İlk şiirlerini bir araya getirdiği kitabı "Silberne Saiten" adını taşımaktadır. İlk romanı ise 1904 yayımlanan "Die Liebe der Erika Ewald"tır. 1905 yılından sonra seyahatlere çıkmaya başlayan yazar 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwalior, Kalküta, Varanasi, Yangon gibi Hint adalarına ve Kuzey Hindistan’a seyahat etmiş,1912 yılında da New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko’yu kapsayan bir Amerika seyahatine çıkmıştır. Bu seyahatler ona değişik ülkelerden değişik sanatçılar ve edebiyatçılarla dost olma imkanı sağlamıştır.

1914 yılında başlayan 1. Dünya Savaşı sırasında Belçika’dan Viyana’ya dönen Stefan Zweig, orduya gönüllü katılmış, Viyana’daki Savaş Arşivi’nde görev almıştır. İlk başlarda savaşı coşkuyla karşılamış, gazeteci ve yazar olarak savaşı destekler gibi görünmüş olsa da kısa sürede bu tutumunun yanlış olduğunun farkına varmıştır.   Galiçya cephesinde yaşanan acılara tanık olması bu değişiminin temelini oluşturmaktadır. Zweig bu dönemden sonra her zaman savaş karşıtı bir insan olmuştur. "Babil Kulesi" ve "Zorlama" isimli eserleri bu döneminin ürünleridir. Döneminde cephede yaşanılan acıları ve savaşa karşı oluşunu "Yeremya" isimli oyunu ve "Yabancı Ülkedeki Dostlarıma" başlıklı açık mektubu ile de göstermiştir.

1917 yılında askerlik görevinden terhis olan Stefan Zweig, Viyana Neue Freie Presse gazetesinin muhabiri olarak savaşta tarafsız olduğunu ilan etmiş İsviçre’nin Zürih kentine taşınmıştır. Bu dönemde görüşlerini içeren yazılarını "Pester Lloyd" gazetesinde yayımlamıştır. 1917’de Salzburg’a taşınan yazar 1920 yılında, iki çocuklu Frederike von Winternit ile evlenmiştir. Burada yaklaşık yirmi yıl yaşamış olan Stefan Zweig’ın yazarlığının en verimli zamanı da bu dönemdir. Bu yıllarda kaleme aldığı eserler: Amok Koşucusu, Kendileriyle Savaşanlar, Şeytanla Savaş, Korku, Leporella, Kitapçı Mendel’dir. Burada "Paschinger Schlössl" adıyla bilinen iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş bir köşkte yaşayan Stefan Zweig, evinde Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss’u ağırlamıştır. Yine bu yıllarda Balzac, Dickens, Dostoyevski, Hölderlin, Kleist, Casanova, Stendhal, Tolstoy ve Nietzsche üzerine incelemeler kaleme almıştır.

1927 yılının Şubat ayının 20’sinde "Rilke’ye Veda" başlıklı konuşmasını yapan Stefan Zweig, 1928’de Leo Tolstoy’un 100’üncü doğum yıldönümü kutlamalarına katılmak amacıyla Sovyetler Birliği’ne gitmiştir. Buradayken Maksim Gorki’nin aracı olması ile eserleri Rusça’ya tercüme ettirmiştir. 1931 yılında da "Akıl Aracılığıyla İyileşme" adlı kitabını Albert Einstein’a ithaf ederek yayımlamıştır.

Almanya’da Hitler öncülüğünde Nasyonal Sosyalizm egemen olmaya başladığında Yahudi yazarlar tek tek kara listeye alınmaya başlamıştır. Bu kara listeye giren yazarlardan dirisi de Stefan Zweig’dır. 1933 yılında Naziler, kendi ideolojilerine uymayan kitapları meydanlarda yakmaya başlamıştır. Bu kitaplar arasında Stefan Zweig’ın eserleri de vardır.1934 yılında Gestapo’nun yazarın köşkünü basıp, silah araması üzerine ise yazar Zweig ülkesini terk etmek zorunda kalmış ve Londra’ya yerleşmiştir. Burada da kalamayan yazar daha sonra Bath’a yerleşmiştir. Rotterdamlı Erasmus’un Zaferi ve Trajedisi isimli kitabını yayımlaması da bu yıllara denk gelmektedir. 1937’de ilk eşi Frederike’den ayrılan yazar Stefan Zweig, 6 Eylül 1939 tarihinde Yahudi bir genç kadın olan sekreteri Lotte Altmann ile İngiltere’nin Bath şehrinde evlenmiş ve 1940’ta İngiliz vatandaşlığına geçiş yapmıştır. 1939 yılında aynı zamanda "Sabırsız Yürek" isimli romanı da yayımlamıştır. Hitler’in ordularının Avrupa’ya yönelmesi üzerine eşi ile birlikte önce New York’a sonra Arjantin’e, Paraguay’a ve Brezilya’ya giden yazar en sonunda New York’a geri dönerek "Amerigo-Tarihi Bir Hatanın Öyküsü" adlı kitabı yazmaya başlamıştır. 1941 yılında "Brezilya-Geleceğin Ülkesi" isimli kitabını yayımlayan yazar bu kitap sonrasında Brezilya’ya yerleşmiştir. Bu ülkede en ünlü eserlerinden biri olan “Satranç”ı kaleme alan yazar, 1941 yılında "Montaigne" eseri üzerine çalışmaya başlamış ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı kitabını da yazmıştır.

22 Şubat 1942 yılının gecesinde ”Kendi isteğimle ve bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce, son bir görevi yerine getirmeye kendimi mecbur hissediyorum. Bana ve çalışmalarıma, böyle iyi ve konuksever şekilde kucak açan harikulade ülke Brezilya’ya içtenlikle teşekkür etmeliyim. Her geçen gün, bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim ve benim lisanımın konuşulduğu dünya, bana göre mahvolduktan ve manevi yurdum Avrupa’nın kendi kendisini yok etmesinden sonra, hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim başka bir yer yoktu. Ama 60 yaşından sonra, yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyacım vardı. Benim gücüm ise, uzun yıllar süren yurtsuz göçüm sırasında tükendi. Böylece, ruhsal çalışması her zaman en büyük sevinci, bireysel özgürlüğü dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor. Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek sabahı görebilirler! Ama ben aşırı sabırsızım, bekleyemeyeceğim o sabahı.” satırlarını kaleme aldığı bir mektubun ardından eşi ile birlikte Brezilya’nın Petropolis kentinde aşırı doz Veronal alarak intihar etmiştir. Günlüğüne yazdığı ”Hayatlarımız on yıllarca düzelmeyecek, benim önümdeyse on yıllar yok. Olmasını da istemiyorum (…) Bitti. Avrupa’nın işi bitti, dünyamız çökertildi. İşte şimdi tam anlamıyla vatansızız (…) Yıkıldım. Fransa, Avrupa’nın bu sevimli ülkesi mahvoldu, yıkılışı yüzyıllarca düzelmeyecek, kimin için yazacağım, ne için yaşayacağım”  sözleri intiharının nedenlerini açıklamaktadır. Stefan Zweig’ın Petropolis’teki evi günümüzde müzeye dönüştürülmüş bir şekilde ziyaretçilerini beklemektedir.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabının Sayfa Sayısı Kaçtır?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı 80 sayfadan oluşmaktadır. Yayınevine ve özel baskılara göre sayfa sayısında değişiklikler olmaktadır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabının Türü Nedir?

Bir Kadının Hayatından 24 saat kitabının türü novelladır. Novella türü ilk olarak İtalya’da ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 17.500 ila 40.000 arası kelime içeren hikayeden uzun, romandan kısa olan edebi türe verilen isimdir. Orta Çağ’da siyasal veya aşk ile ilgili yöresel gülünç olayların anlatılmasıyla başlanan tür Giovanni Boccaccio, Franco Sacchetti ve Matteo Bandello gibi yazarlar sayesinde gelişmiştir. Türün İngiltere’de tanınmasını sağlayan isim Geoffrey Chaucer’dır. Almanya’da bu tür Heinrich von Kleist, Gerhart Hauptmaun, Johann Wolfgang von Goethe, Thomas Mann ve Franz Kafka gibi yazarların yapıtları sayesinde gelişmiştir.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabının Konusu Nedir?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı, 1900’lü yılların başlarında Fransız Rivierası kıyısında, içerisinde farklı milletten burjuvazi sınıfına mensup insanların konakladığı küçük bir pansiyonda yaşanan bir olayın anlatımı ile başlamaktadır. Pansiyonda konaklayan insanlar evli bir kadının, iki üç saat içerisinde tanıdığı bir adam ile kaçması üzerine konuşmaktadır. Otelde kalan konuklardan birisi de herkes tarafından saygı duyulan Bayan C’dir. Bayan C’nin geçmişinde sadece 24 saat süren fakat hayatı boyunca unutamadığı bir hikaye gizlidir. Kitap Bayan C.’nin bu bir günlük hikayesini konu almaktadır.

Kitaptan alınan "Ne daha önce ne de daha sonra o saniyede yaşadığım şaşkınlığı ve öfke dolu çaresizliği yaşamadım, her şeyi göze almaya hazırken – biriktirdiğim, üst üste yığdığım, bir arada tuttuğum hayatımı bir teknede fırlatıp atmaya hazırken- ansızın karşımda bir anlamsızlık duvarı bulmuştum ve benim ihtirasım bu duvara elinden bir şey gelmeden toslamıştı." alıntısı, kitabın konusunu anlamaya yardımcı olmaktadır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Ana Karakterleri Kimlerdir?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabının karakterleri aşağıda listelenmiştir.

  • Bayan C. : Kitabın başkarakteridir. Kitapta anlatılan olaylar Bayan C’nin başından geçmiştir. Bayan C, genç yaşta kocasını kaybetmiş bir kadındır. Eskiden kocası ile beraber gittikleri gazinoda tek başına vakit geçirdiği sırada kumar oynayan bir adamın elleri dikkatini çekmiştir. Ellerini incelediği bu adam ile yaşadığı bir gün ise kitabın konusunu oluşturmaktadır.
  • Henriette: Evli, iki çocuk annesi genç bir kadındır. Genç bir Fransız adamla tanıştıktan saatler sonra eşini ve çocuklarını bırakarak o adamla birlikte kaçmıştır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabı Kimler için Uygundur?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı tüm kitapseverler için uygundur. Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabını okuyabilecek yaş grupları aşağıda listelenmiştir.

  • 16-22 yaş arası
  • 25-34 yaş arası
  • 35-44 yaş arası
  • 45-54 yaş arası
  • 55-64 yaş arası
  • 65-75 yaş aradı
  • 75-85 yaş arasıdır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitapları Kişisel Gelişime Nasıl Katkı Sağlar? 

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabını okumak kitabın yazıldığı dönem ve o dönemde yaşamış bir kadın hakkında fikir sahibi olmayı sağlamaktadır. Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabının kişisel gelişime katkıları aşağıda listelenmiştir.

  • Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı hafızayı güçlendirir.
  • Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı hayal gücünün gelişmesine katkı sağlar.
  • Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabında yaşanan maceralar okurların empati kurma kabiliyetini geliştirir.
  • Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı analitik düşünme kabiliyetini geliştirir.
  • Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı entelektüel birikimi artırmaktadır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabı için Kapak Fotoğrafı Nasıl Çizilir?

Bilgilenme ve kültürel gelişme aracı olan kitap, günümüz iletişim ve bilgi çağında hem görsel hem içerik alanı içinde sayfa düzeni, kapak tasarımı ile bir sanat yapıtı ve yazar ile okur arasında ilk iletişimi sağlayan kaynaktır. Kitap kapağı, içeriğindeki mesajı görsel iletişim yoluyla hedef kitleye duyurma işlevini, estetik nitelikleriyle birlikte, resim ve yazıyı birbirini tamamlayan bir düzenleme içinde önem arz etmektedir. Kitap kapağı, yazar ile okur arasındaki mühim bir köprüdür. Kapak fotoğrafları aynı zamanda içerikteki espriyi, konunun anlamını ve dinamizmini görsel açıdan güzel bir görünüm içinde yansıtmalıdır. Çünkü kitap tüketiciye yani okura sunulmak üzere, kapağıyla paketlenmiş bir nesne durumundadır. Kitap kapağı ile kendisinin reklamını yapar ve kitap ile okuyucunun arasında bağ kurmasını sağlar.

İllüstrasyon, grafik tasarım içinde önemli bir yere sahiptir. İllüstrasyon bilgiyi bazen tasvir etmek, bazen yorumlamak bazen de belgelemek için kullanılmaktadır. Kitap kapağı illüstrasyonları yayın illüstrasyonlarına girer. Yayın illüstrasyonları; gazete, dergi, kitap ve ansiklopedilerdeki makale, haber, öykü, roman, şiir ve açıklamalara eşlik eder. Yayın sektöründe çalışan bir illüstratör, üzerinde çalışacağı metnin içeriği hakkında bilgi ve görüş sahibi olmalı, metindeki mesaj ve duyguyu resim diline aktarabilmelidir. Yayın illüstrasyonu içinde en rahat ve esnek çalışabilecek alan çocuk öykü kitaplarıdır. İllüstratör, metne estetik ve fantastik destek vermek için kendi yorumunu katabilir. ( T.C. Milli Eğitim Bakanlığı)  1984 kitabı için kapak fotoğrafının çizilme aşamaları aşağıda listelenmiştir.

  • Eskiz hazırlama: Eskiz hazırlamak kitap kapak fotoğrafı için ön çalışma aşamasıdır.
  • Kapakta kullanılacak resmin konusuna karar verilir.
  • Görsellerin yüzey üzerinde kullanılacak alan belirlenir.
  • Görseller okuyucu kitlesine göre belirlenir.
  • Görsellerin kitabın içeriği ile uygun olması kontrol edilir.
  • Boyama teknikleri ile çalışma sonlandırılır.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Kitabı için Kullanılan Malzemeler Nelerdir?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat kitabı için kullanılan malzemeler ve bu malzemeler kullanılırken dikkat edilmesi gerekenler aşağıda listelenmiştir.

  • Bir cilt, birbirine bağlı yaprak kümesidir. Her kitap bir cilttir ve ciltlere bölünmektedir.
  • Cildi sağlam, dayanıklı olmalı ve sayfalar dağılmamalıdır.
  • Sayfaları kalın, temizlenebilir, kullanışlı olmalıdır.
  • Kapak resimleri kitabın konusuyla ilgili, canlı ve çekici olmalıdır.
  • Kitabın kâğıdı olabildiğince sağlam ve en az ikinci hamurdan olmalıdır. Mat renkli kâğıda öncelik verilmelidir.

Bir Kadının Hayatından 24 Saat Benzeri Roman Türündeki Diğer Eserler Nelerdir?

Bir Kadının Hayatından 24 Saat benzeri bazı kitaplar aşağıda listelenmiştir.

Stefan Zweig Benzeri Diğer Yazarlar Kimlerdir?

Stefan Zweig’a benzeyen bazı yazarlar aşağıda listelenmiştir.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.