Tükendi
Gelince Haber VerVictor Hugo`nun kaleminden çıkan Bir İdam Mahkumunun Son Günü, idam cezası bekleyen bir mahkûmun zihnindeki karmaşık, korkutucu ve umutsuz düşüncelerin keskin bir portresini sunuyor. Ölüme mahkûm edilmiş bu karakter, bir zamanlar özgürce hayal kuran, hayat dolu bir gençken; şimdi sürekli ve kaçınılmaz ölüm düşüncesinin gölgesinde, zindanda bir tutsak olarak yaşamaktadır. Bu mahkûm için her gün, her an, tek bir düşünce ile şekillenmektedir: “Ölüme mahkûm edildim.” Artık özgürce düş kurmak ya da geçmişin neşesini hatırlamak mümkün değildir. Hayatındaki tüm umut, korkunç bir kesinlik ve ölümün kıskacındaki çaresizlikle yer değiştirmiştir.
Zihninde her an beliren giyotin görüntüsü, ona yalnızca sonunu hatırlatır. Uyanıkken peşini bırakmayan bu düşünce, geceleri rüyalarında da kabus olarak karşısına çıkar. Hugo, karakterin bu derin korkularını ve çaresizliğini çarpıcı bir üslupla işlerken, ölüm cezasının insan ruhu üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne serer. Bu eser, yalnızca bir mahkûmun zihnine değil, aynı zamanda insanlık vicdanına da hitap eden bir başyapıt niteliğinde.