Tükendi
Gelince Haber VerHayatın kıyısından değil; tam ortasından geçen öyküler. Büyük bir hızla ve sakin bir sarsıntıyla. Sevtap Ayyıldız sözcükleri bir büyücü ustalığıyla kullanıyor ve hayata, hepimizin yaşadıklarına ya da yaşamayı umduğumuz ne varsa, onlara; teğet geçmiyor, doğrudan temas ediyor. Gerçeklikten kopmadan gerçeğin yeniden yorumlanmasıyla yazılmış sarsıcı ama sarsmakla yetinmeyen öykülerden oluşuyor Aylak Adamın Düşleri. Sıkı okur için, kadim okur için, uçup giden aklının peşinden koşmayı reddeden okur için küçük bir ipucu: Aylak adam sensin galiba. Galiba benim. Biziz büyük olasılıkla! Bir kadın geçiyor önünden, koku bulutunun içinde ayakları yere basmıyor da uçuyor gibi hafif, uzaklaşıyor. Saçlarına takılı kalıyor gözleri, uzun kızıl saçlar. Kor gibi yakardı yüreğini. Koşsa ardından, tutup kendine çevirse, aynı gözler mi? Anlık düşüncesinden hemen pişman oluyor, sevdiği yanında, birlikte oturuyorlar ya saatlerdir bu bankta. Bankın üzerine kazınmış yazıları birlikte okuyup güldüler ya. Yanağını yakan gözyaşları gülmektendi, ağlamaktan değil. Kum saatine benzer bir şekil vardı sırtını yasladığı yerde, yanına ok işareti çizili, ucunda aşk. Kalp; dolu kısım, akıl; boş kısımdı. Kendi aklı neredeydi şimdi, kim bilir?