27 Aralık 1924’te Mustafa Kemal’in Polis Müdürü olarak İstanbul’da göreve başladım.Millî Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilân edilmiş, Misakı Millî hudutları içinde Türk ülkesi yeniden teşkilâtlanmış, Osmanoğlu’ların saltanat ve hilâfetle ilgili kişileri yurt dışına çıkarılmış ve Gazi, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş duruma getirilmesi için devrimlerini uygulamaya geçmişti.İşgal sırasında şımaran, düşmanlarımızla ortaklaşa çalışan Rum ve Ermeni azınlıklar, İstanbul’un kurtuluşunu takiben sinmişlerdi. Ama zaman zaman olaylar çıkarıyorlardı. Çalışmaları yeraltına intikal etmişti. Patrikhane de gizli gizli Yunan emellerini gerçekleştirme amacına ulaşmak istiyordu.Yumurta topuklu, bol paçalı külhanbeyler, kabadayılar türemişti. Kadınlar sokaklardan geçemiyordu. Kabadayılar, şehrin çeşitli bölgelerini aralarında paylaşmış, yol kesmeler, kadın, kız kaçırmalar artmıştı. Hırsızlar, yankesiciler vatandaşın canını yakıyor, kumarhaneler işliyor, oteller randevuevi çalışıyordu. İleride anlatacağım gibi kabadayılar polis karakollarını basma cesaretini bile kendilerinde buluyorlardı. İstanbul, Atatürk’ün arzuladığı bir şehir haline maalesef gelememişti.Kara Kemal sıkıştırıldığı kümeste intihar ediyorYankesiciler İkinci Şube Müdürünün mendilini çaldıİstiklâl Mahkemesi, İçişleri Bakanına ihtarda bulunuyorBelediye Reisinin makam otomobilini nasıl aldımAjanlar yine İstanbul’da harıl harıl çalışıyordu.Merkezefendi’deki hortlak ve ardındaki çıkarcılarŞapka Devrimini önce âmir ve polislerimiz uyguladıTurşucu Cemal de diğerleri gibi İstanbul’dan göç etti.Emekli Korgeneral Ekrem Baydar’ın Anılarını Yayınlamaya Devam Ediyoruz.