Tükendi
Gelince Haber VerAşk Mevsimi Gelmeden, Gönül Rengini Bulamaz!
Aşk; sihirli, gizemli bir sözcük mü? Yürekleri hoplatan, gönül telimizi titreten, huzur veren bir duygu mu ?
Aşk sandalında bizimle yolculuk yapmak isteyen var mı?
Ey Sevgili!
Al yüreğimi eline. Bak sıcacık değil mi? Nasıl da kıpır kıpır. Yerinde duramıyor, senin aşkında dile geliyor. Al beni, sar beni, diyor adeta. Sev beni, diyor baksana...
Yüreğim senindir sevgili... Biz sevda bahçesinin gülü ve bülbülü değil miyiz? Aşk dilde değil, yürekteyse Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kam ber, Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha’nın aşkları gibi yıllardır dillerde dolaşır.
Sevginin tarifi nasıl yapılır ki? Sevgi Anlatılmaz, yaşanır değil mi? Hani, Züleyha Yusuf’a (a.s.) aşkını anlatmak için saraya çağırdığı kadınlara şöyle demişti ya: *Siz Yusuf’u bir kez görmekle elmaların yerine ellerinizi kestiniz ya. Siz beni anlayın ve kınamayın.* Züleyha’yı beşeri aşktan ilahi aşka döndüren, sevgiyi yüreklere koyan Rabbimdir.* Kun fe yekûn* (Ol der o şey oluverir) emriyle her şeye mutlak kadir olan Allah’tır.(C.C.)
Gel ey sevgili!
Seninle bir anlaşma yapalım. Sevgimiz bizi Rabbimize ulaştıran bir yol olsun. Mevla’yı bulan Leyla’yı ne yapsın değil mi?