Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 – Sayı: 8 Aralık 2016

Üretici Liste Fiyatı
43,50 TL
41,33 TL
%5 İndirim
Kazancınız
2,17TL
Parapuan: 41
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 – Sayı: 8 Aralık 2016
Türü : Akademik Kitaplar
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 205
ISBN : 2147721316121
Basım Yılı : 2016
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuku Fakültesi Dergimizin bu sayısı beşi hakem incelemesinden geçmiş, birisi İngilizce toplam yedi makale ile bir mahkeme kararı çevirisinden oluşan yetkin bir içerikle hazırlanmıştır. Her zaman olduğu gibi bu sayıdaki yayınlarımız da hem Kamu Hukuku hem de Özel Hukuk alanındaki çalışmalardan oluşmaktadır. Hukuk alanında yazılan makalelerin, yapılan çevirilerin ve karar incelemelerinin eleştirel ve karşılaştırmalı bir bakış açısına sahip olması dergi yayın politikamız açısından önem arzetmektedir. Yine dergimizde Hukuku interdisipliner bir bakış açısıyla ele alıp onun Sosyal Bilimler alanında yer alan disiplinlerle ilişkisini kuran, Sosyal Bilimler alanındaki yeni gelişmeleri hukuka uyarlayan ve yaşayan bir disiplin olan Hukuku diğer disiplinlerden elde edilen verilerin yanında yöntemsel, analitik, eleştirel, hermenötik, modern, postmodern vesair bakış açılarıyla zenginleştiren makalelerin önümüzdeki sayılarda daha çok yer almasına özellikle özen gösterilecektir. Amacımız kuru, dogmatik, sadece betimleyici ve eleştirel olmayan bir dergiyi değil, karşılaştırmalı, interdisipliner ve eleştirel bakışın hakim olduğu ve bu anlamda literatüre anlamlı katkılar yapacak bir dergiyi okurlarımızın hizmetine sunmaktır. Bu vesile ile dergimize katkıda bulunan ve bulunacak olan tüm akademisyen ve yazarlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz. Dergimizin bu sayısında, Doç. Dr. Halit Yılmaz "Düzenleyici İşlemlere Karşı Açılan İptal Davasının İvedi Yargılama Usulüne Tabi Olması" başlıklı makalesinde, 6545 sayılı Kanun ile idari yargılama usulü hukukuna giren ivedi yargılama usulünden kaynaklanan bazı sorunlara değinmektedir. Yılmaz'a göre bu sorunlardan birisi ivedi yargılama usulüne tabi bireysel işlemle, dayanağını oluşturan düzenleyici işlemin birlikte dava edilmesi ihtimalidir. Yılmaz Danıştay'ın bazı kararlarında sadece bireysel işlemin ivedi yargılama usulüne tabi olup, düzenleyici işlem için ayrı bir dava açılmasının gerekliliği sonucuna varmasının davacı aleyhine sonuçlar doğurması ihtimalinin yüksekliğini vurgulamaktadır. Doç. Dr. Cenk Akil ve Arş. Gör. Vildan Peksöz tarafından kaleme alınan"Para Alacaklarına İlişkin İlamsız Takipte İcra Dairelerinin Yetkisinin Belirlenmesi" başlıklı makalede icra dairelerinin yetkisinin kamu düzeninden olmamakla beraber Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda kesin yetki olarak belirlenen hallerde icra dairelerinin yetkisinin de kesin olması gerektiği iddia edilmektedir. Ayrıca makalede icra dairelerinin yetkisizliği halinde bu durumun itirazın bertarafı için başvurulan icra mahkemesindeki yargılamaya ve itirazın iptali davasının görüldüğü mahkemedeki yargılamaya etkisinin ne yönde olacağı hususu da tartışılmaktadır. Yrd. Doç. Dr. Ekrem Kurt tarafından kaleme alınan "Kendilerine Yasal Danışman Atanan Kişilerin Hukuki Durumu" başlıklı makalede Kurt, fiil ehliyeti bakımından kural olarak ehliyetli olan, kendilerine yasal danışman atandığında ehliyetsizlik halinin istisnai olduğu kişilere atanan yasal danışmanın kendisine yasal danışman olarak atandığı kişinin yaptığı hukuki işlemlere ilişkin hukuki konumunu ve yetkilerini tartışma konusu yapmaktadır. Kurt'a göre yasal danışmanlık altındaki kişinin belirli hukuki işlemleri yapmak açısından yasal danışmanın rızası alması gereği onun için sınırlı ehliyetsizlerden bile daha dar bir uygulamaya yol açabilir. Arş. Gör. Olgu Özdemir tarafından "Uzaktan Çalışmada İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Yükümlülükleri" başlığı ile kaleme alınan makalede Özdemir, işçinin uzaktan iş görmesi nedeniyle oluşabilecek iş kazalarının belirlenmesinin, iş sağlığı ve güvenliği hukuku anlamında sorunlara neden olabileceğini iddia etmektedir. Özdemir'e göre bu sorunların bertaraf edilmesi için işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükleri, uzaktan çalışma bakımından özellikle değerlendirilmeli ve kriterler işveren açısından da makul olacak şekilde belirlenmelidir. Öğr. Gör. Isabelle Kirsch "Prosecuting Child Soldiers for International Crimes" başlıklı İngilizce makalesinde uluslararası suçlarda çocuk askerlerin failliği konusunda ortaya çıkan bazı hukuki sorunları tartışmaktadır. Kirsch bu makalede ilk olarak çocukların uluslararası suçlardan bireysel sorumluluğuna yönelik engelleri ele almaktadır. Ayrıca, Kirsch makalesinde çocukların korunmasını sağlayarak ve işledikleri suçların mağdurları için adaleti temin ederek çocuk askerlerin cezasız kalmasını sona erdiren değişik iki hukuki yaklaşım arasındaki farklılıkların giderilmesine yönelik teklifler sunmaktadır. Doç. Dr. Sezgin Seymen Çebi "Anayasacılık ve Demokrasi" başlığı ile kaleme aldığı makalede anayasacılık ve demokrasi kavramları arasındaki gerilim ve çatışmaların mahiyeti hakkında kamu hukukçuları ile siyaset bilimcileri arasında yapılan bazı tartışmalara değinmektedir. Buna göre makalede hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, insan hakları ve sınırlı devlet ilke ve kavramlarıyla birlikte düşünülen anayasacılık ile halkın hiç bir sınırlamaya tabi olmaksızın yönetime ilişkin iradesini ortaya koyması olarak düşünülen demokrasi anlayışı arasındaki gerilimin kaçınılmazlığı vurgulandıktan sonra, doğru bilgilendirilmiş halkın iradesinin ortaya çıkması yolundaki anayasal ve politik engellerin bertaraf edilmesinin demokratik bir yönetim için önemi anlatılmaktadır. Prof. Dr. Erdem Büyüksağış ve Arş. Gör. Kerem Öz tarafından yazılan"Tıbbi Ürünlerin Yol Açtığı Zararlardan Sorumluluk: Karşılaştırmalı ve Eleştirel Yaklaşım" başlıklı makalede Türk uygulamasında kararların tıbbi ürüne atfedilebilecek "ayıp"tan ziyade üreticiye atfedilebilecek "ihmal" kavramı çerçevesinde eksik olarak şekillendiğinden bahisle kusur sorumluluğunu düzenleyen hükümler üzerinden bir kusursuz sorumluluk ihdas edildiği ileri sürülmektedir. Bu bağlamda makalede karşılaştırmalı hukuk verilerinden de yararlanarak, tıbbi ürün üreticisinin sorumluluğunun dayanakları, kapsamı, şartları, bu konudaki doktrine de atıf da bulunularak eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Arş. Gör. Bengüz Öz Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nin IOC v. Kleber Da Silva Ramos Kararını İngilizceden Türkçeye çevirmiştir. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda uygulanan IOC Anti-Doping Kurallarının uygulanmasını içeren bu karar ülkemizde özellikle Spor Hukuku alanında çalışanlar için önemli bir karar niteliğindedir. Gelecek sayıda buluşmak üzere.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.