Tükendi
Gelince Haber Ver*Babam beni köle olarak sattığı zaman 12 yaşındaydım. Bir piliç, yahut bir köpek eniği veya bir sıpa gibi, pazara çıkarıldım. Bunun için şikayetçi olduğum sanılmasın, hayır: babam buna ağlaya ağlaya razı olmuştu.
Oturduğumuz yer Doğu Roma İmparatorluğu’nunTrakya Eyaleti’ndeydi. Hükümetin vergi için durmadan sıkıştırdığı günlerdi. Bu sırada Hunlara ödenecek vergiyi halkın sırtından çıkarmayı adet edinmişlerdi. Zaten bütün dünya Hunların adıyla çalkalanıyordu.*
Hunların torunları Macarlar, bu kardeş halk, klasik edebi eserleriyle Yeni İnsan Edebiyat’ta sıra sıra diziliyor. Tarihi roman okumayı sevenler, gelin bu kez bir büyük Macar romancının gözünden çok çok öncelere gidelim. Ancak coğrafya tanıdık: Trakya. Devletler tanıdık: Bizans ve Hunlar. Hikaye ise çok sıradışı. Hayatına özgür başlayıp köle olarak satılan bir çocuk ve onun adım adım bu karmaşık siyasi iklimde, kendini yokluktan kurtarma mücadelesi.