Tükendi
Gelince Haber VerAnayasa hukuku, özgürlük ile düzeni bağdaştırma ve bu iki temel bileşen arasında optimal denge kurma tekniklerini inceleyen bir disiplindir. Bu özelliği nedeniyle gerek içerik gerek yöntem açısından diğer hukuk dalları gibi saf anlamda pozitif hukuk niteliğine ve yöntemine sahip değildir. Bir hukuk dalı olması nedeniyle kendine özgü konusu, kaynakları ve yargılama esasları şüphesiz vardır. Ancak diğer hukuk dallarından farklı olarak, isminin çağrıştırdığının aksine, sadece belirli bir ülkenin anayasasının normatif açıdan incelenmesinden ibaret değildir. Duverger`nin çarpıcı betimlemesiyle "Anayasada olmayan bir anayasa hukuku, anayasa olmadan da bir anayasa hukuku vardır".
Siyasal iktidarın İngiliz düşünür Acton ile mottolaşmış değişmez yasası vardır: "İktidar yozlaştırır; mutlak iktidar ise mutlaka yozlaştırır." İşte anayasacılık, iktidarın hamurunda mevcut yozlaşma potansiyelini önlemek ve özgürlüğü güvence altına almak amacı taşıyan düşüncedir. Bu düşünceden ve felsefeden yoksun bir anayasa hukuku bilgisi kuru metin yığınından ibarettir.
Gerçek şu ki, anayasa hukukunun teorik temelleri ve arka planı bilinmeden herhangi bir anayasal metin ve düzen gerektiği gibi değerlendirilemez. İyi bir "anayasa okur-yazarlığı"nın yolu öncelikle anayasa hukukunun teorik çerçevesine ya da genel kısmına vakıf olmaktan geçer. İşte anayasa hukukunun genel kısmı ya da yaygın deyimle genel esaslarını ele alan kitap, anayasal düzenlerin kökleriyle ve felsefesiyle okunmasını ve yorumlanmasını sağlama amacı taşımaktadır.
Kitap; hukuk fakültesi lisans öğrencileri ile hukuk ve siyasal bilimler alanında lisans-üstü çalışma yürütenler başta olmak üzere, anayasa hukuku kavram ve kurumlarına ilgi duyan herkese hitap etmektedir. Konular, görsel ve zihinsel hafızaya hitap edebilecek çok sayıda şekil ve karşılaştırmalı tablo ile gündelik yaşam kesitlerinden özenle seçilmiş olgu ve örnekler eşliğinde açıklanmaya çalışılmıştır.