Tükendi
Gelince Haber VerPlautus`la ilk kez 1956 yılında haşır neşir olmuş ve o yıl Küçük Parmakkapı`daki cep tiyatromuzda kendi kalemimden çıkan bir Amphitryon uyarlaması sahneye koymuştum. Amatör bir tiyatro tarafından oynanmasına rağmen oyun, o yıl beklenmedik bir başarı kazanmış ve bütün mevsim tıklım tıklım dolu oynamıştı. O amatör kadro, Erol Keskin, Altan Erbulak, Yıldız Alpar, Yılmaz Gruda, Bilge Zobu, Esin Eden ve Necdet Aybek gibi sonraki yılların parlak oyuncularından oluşuyordu.
Günün birinde oyunun çevirmeni Nurullah Ataç, "Yahu! Birçok bölümü kayıp bir oyunu nasıl sahneye koydun diye merak edip Ankara`dan oyunu izlemeye geldim" diyerek cep tiyatromuzun kapısında belirmiş ve ödümü patlatmıştı. Plautus yıllardır ortalarda yoktu, o zaten bana bir şey söyleyemezdi ama çevirmen Nurullah Ataç o yıllarda yaşıyordu ve "Oyunu ne hakla bu hale getirip rezil ettin?" diye beni doğduğuma doğacağıma pişman edebilirdi. Sonuçtan memnun kalmış olacak ki, oyundan sonra "sende çok iş var çocuk" diyerek boynuma sarılmış ve beni kutlamıştı.