Altın Ordu, göçebe bir toplumdan, kültür ve medeniyetin nasıl inkişaf ettirilebileceğinin en büyük örneklerinden birisidir. Altın Ordu Devleti’nin liderlik sanatının inceliklerini öğrenmek için de, onun büyük hanlarının icraatlarının bilinmesi zaruridir. Altın Ordu’yu önemli kılan hüküm sürdükleri sınırların genişliği ve yıkılmasından sonra ortaya çıkan hanlıklardır. Altın Ordu, Türk ulusundaki devlet kurma kültürünün en büyük abidelerinden biridir. Altın Ordu’nun ihtişamını öğrenmek için başkent Saray şehrini ziyaret eden Arap seyyah ve yazarların eserlerindeki hayranlık ifade eden pasajları okumak yeterlidir. Kazan Hanlığı ise Altın Ordu’nun varisidir. Bu eser, ünlü Tatar tarihçisi ve düşünür Rizaeddin Fahreddin’in, başmuharrirliğini yapmış olduğu "Şura" adlı dergide, "Altın Ordu ve Kazan Hanlığının Büyük Hanları" başlıklı bir dizi halinde kaleme aldığı makaleleri 1996 yılında Ravil Amirhan tarafından kitap haline getirilmiştir. Amirhan önsözünde şöyle diyor: "Her hükümdarın tarihte oynamış olduğu roller vardır. Bununla birlikte bazıları başrol oynar." İşte bu eserde, tarihte başrol oynayan Batu, Berke, Özbek, Canibek, Toktamış, Uluğ Muhammed Han, Ahmed Han ile Nogay, Mamay ve Edigey Mirzalar kaleme alınmıştır.