Tükendi
Gelince Haber VerAğaçlar da insanlar gibi çürüyor, dedi içinden.
Bugünden önceki herhangi bir günde aynı
kelimelerle bakacak olsaydı ağaca, çürümeyi
tersine kurar ve “İnsanlar da ağaçlar gibi
çürüyor,” derdi şüphesiz. Uzanıp soğuk
parmaklarıyla dokundu ağacın daha az soğuk
kovuğuna. Kan yok. Son üç saniye kala duydu
trafik ışığının sinyalini. Belki de sözcükler, dedi
içinden, ya da içlerinden sadece biri, ben onu
aklımda tutamadığım anlarda değiştiriveriyor
tümcedeki yerini. Böylece bütün anlam tersine
dönüyor. Kafası karıştığı zamanlarda yaptığı
gibi aklına bir tümce ipi gerdi. Sözcükleri tek tek
geçirip aklından dizdi ipe, okudu sonra. Değişen
bir şey yok. Ağaçlar da insanlar gibi çürüyor.
Emine Altınkaynak ikinci öykü kitabı Akrebin Kışı
ile yaşam dengesine, zihin oyunlarına, sınır
kişiliklere büyüteç tutuyor. Bu yakın bakış
sonrasında kendini çemberin içinde hisseden
herkese tek bir soru kalıyor: Dışarıda kalan aslında
biz olabilir miyiz?