Tükendi
Gelince Haber Ver“En zoru da söze başlayabilmek aslında. Tamamıyla dürüst olmak, yaşadıklarımı olduğu gibi aktarmak için kendimi günlerdir hazırlıyorum, umarım bunu başarabilirim. Bir yabancıya tüm bunları anlatacak olmama bir anlam verilmez belki fakat başımdan geçen bu olayı düşünmediğim tek bir gün, tek bir saat bile yok. Tüm yaşamım boyunca hayatımdaki tek bir zamana, tek bir güne kilitlenip kalmak gerçekten dayanılmaz bir durum çünkü anlatmak istediğim her şey yirmi beş yıllık hayatımın sadece yirmi dört saatini kapsıyor. Hiçbir zaman unutamayacağım hayatımın hikâyesine babasına âşık bir kız çocuğu edasıyla başlıyorum...”
Yazacağım zaman elime kâğıt ve kalemimi alıyorum, sözcükler kendiliğinden diziliyor sıraya, uyum ve ahenk içinde. Lakin bir gün o ahengin bozulup rotasının başka yöne çevrileceğini nereden bilebilirdim? Sevgili Okur! Yaşam, bir döngü içinde; asla durmayan bir döngü. Her insan için farklı hikâyeler oluşturan bir döngü bu. Birçok insanın yaşam döngüsünün içinde büyük ya da küçük dönüm noktaları vardır. Benim de dönüm noktam var tabii ki hatta senin de. Hayatımızı zehir zemberek mesken tutan, bir limandan diğer limana savuran fakat nihayetinde hayatımızdaki güzel pencereleri zuhur ettiren dönüm noktaları. Hatırımızdan hiç silinmeyen, büyüsek de hep taze kalan dönüm noktaları. Buna da aklımdaki “Akıl Panosu” diyordum.
Ve Sevgili Okurlarımız, bu “Akıl Panosu” sizi, aklınızın derinliklerinde yüzerken sıcacık saracak...