Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Akademik Aklın Öz Yitimi ve Üniversiteler

Üretici Liste Fiyatı
105,00 TL
86,10 TL
%18 İndirim
Kazancınız
18,90TL
Parapuan: 86
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Akademik Aklın Öz Yitimi ve Üniversiteler
Türü : Akademik Kitaplar
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 152
ISBN : 9786052149713
Basım Yılı : 2019
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Satış Rakamları:2 adet satılmıştır.

Modern üniversitelerin kurumsal bünyesi, bizatihi bilginin değerini inkâr eden kolektif bir bilince dönüşme tehlikesi taşımaktadır. Üniversitelerin, bilginin değer ile olan otantik ilişkisini yadsıyan bir tutum geliştirme yönlü kurumsal yapılanması, anti-sosyal ve anti-entelektüalist akademi kültürünü benimsemesi, özüne yabancılaşmış bir akademik habitus üretmiştir. `Akademik Entelektüalizm`in yadsındığı yozlaşma ve yabancılaşma süreci, üniversitelerin özgün ve yaratıcı fikrî üretimine ket vurmaktadır.

Akademi dünyamız, kendinden menkul bir değer ve içe kapalı bir bilgi/bilim evreninde devinmektedir. Akademi, kurumsal örgütlenmesi içerisinde üretilmiş statüler, sınıfsal aidiyetler, içkin ideolojik eğilimler ve hiyerarşiler üzerinden yapılandırılmıştır. Kendisini sorgulamaya kapalı tutan `bilimsellik` ve `doğruluk` iddiaları, bütün bu yapısal bütünlük içerisinde kendisini gizleme imkânına kavuşmaktadır. Söz konusu seçkin ve kapalı kurumsal örgütlenme, bizatihi kendisini eleştirel akademik aklın üretkenliğine kapatmaktadır.

Bugün üniversitelerin `Akademik Aklı`nın belirli pragmatik politik perspektifler üzerinden `yüksek-öğretimsel disiplin` altına sokulması sorunu ile karşı karşıyayız. Üniversitelerin tözsel değerini ifade eden akademik özün yitimine tanıklık ediyoruz. Kuşkusuz bu tözsel değer ancak özerklik -akademik aklın kendisini kendi özgül dinamikleri üzerinden üretebilme yetkesi- üzerinden kendisini muhafaza edebilir, dinamik biçimde üretebilir ve varlığını sürdürebilir.

Giderek atomize olan disipliner alanlar ve çeşitlenen/çoğalan uzmanlıklar, akademiyi tümelin bilgisine yabancılaştırmıştır. İhtisaslaşmayı fetişleştiren bu akademi düzeninde, her bir disipliner alan bir `bilim` tapınağına dönüşmüştür. Deyim yerindeyse tapınak muhafızlığı yapan `bilim` şövalyelerinin rutinleşen ayinleri, fikrî çoraklığın akademik topografyayı tümüyle sarmasına yol açmıştır. Öz-doku yıkımına yol açan bu düşünsel sığlaşma ve çoraklığın sebepleri üzerine teemmül edebilmek için öncelikle muhafazakâr muhafızlığın korunaklı statüsel alanlarından feragat edebilme cesaretini göstermek icap etmektedir. Felsefesizleştikçe sığlaşan akademi dünyamızın eleştirel entelektüel yoksunluğu üzerine yapılacak her fikrî mesai değerlidir.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.