Tükendi
Gelince Haber VerBu kitap, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’u gezerken, önünden geçip gittiğimiz yapıların sadece
kimliğini değil, şehrin tarihi ve insanı ile olan ilişkisini de ortaya koyma amacıyla yazıldı.
Bir şehri o şehir yapan, şehrin kimliğini oluşturan en önemli etken yapıları ve insanların o yapılarla kurduğu ilişkidir.
Yapılar sadece mimari özellikleri ile ön plana çıkmazlar, içlerinde yaşayan insanların hikâyeleri ve en sonunda da toplumun o yapılara verdikleri değer aynı zamanda bir kültür meselesidir de. Mimari dönüşümse kentin belleğine bıraktığı izle, bu kültürün nereden nereye geldiğini gösterir bize. Zira yapılar sadece mimarlarına ve o yapıların sakinlerine değil, toplumun kent kültürüne de aittir.
Bizans döneminde soyluların sürgüne gönderildiği yer olmasından ötürü ismi Prens Adaları olarak anılan Adalar’daki muhteşem köşklerden deniz tabanına çakılan sütunlar üzerine kurulan Florya’daki Atatürk Deniz Köşkü’ne; Mimar Sarkis Balyan’ın yaptığı, İtalyan Ressam Fausto Zonaro’ya da ev sahipliği yapan Akaretler’deki sıraevlerden Barok ve Rokoko tarzlarını bir araya getiren tek şerefeli iki minaresi olan Ortaköy Camii’ne; Art Nouveau akımının İstanbul’daki ilk örneklerinden biri olan, Mimar Raimondo D’aronco’nun inşa ettiği Casa Botter’den Mimar Vedat Tek’in kendi evine, kentin zarif çiçekleri Y. Mimar Serkan Ennaç’ın kalemi ile bugün kendini yeniden anlatıyor.