İnsanoğlunun, gerçeği aramak üzere koyulduğu metafizik yolculuğunda önünü açan ve aydınlatan ilk ve en önemli kapı dindir. Din, ilk insanla beraber doğmuş ve yeryüzünde varlığı devam ettiği müddetçe son insana kadar da yaşayacaktır.Gayba doğru açılmamızı sağlayan ikinci kapı, düşüncedir. İnsanoğlu, görülenden görülmeyene doğru ilerleyerek müşahhastan mücerrede; müceretten de Mutlak’a yönelir. Tabiatı icabı, Mutlak’ı kavraması imkansızdır. Bu nedenle de kendisini, Mutlak’a götürecek kılavuzlara ihtiyaç duyar. Müşahhas ve Mücerred alandaki tek kılavuzu olan akıl, bu konuda ona yeterli olmaz. Ama yine de o, aklını, olmazların zoruyla boğuşmaya sokarak mutlak hakikate erişmeye çalışır.