Tükendi
Gelince Haber VerPlaton, doğudaki bilinen ismi ile Eflatun.
Sadece antik dönemin değil tüm zamanların göz kamaştırıcı dehası, parlak zekası.
Düşüncelerinden dolayı baldıran zehri içirilerek öldürülen büyük düşünür Sokrates’in sadık öğrencisi.
Zengin ve aristokrat bir ailede doğmanın avantajlarını erken dönemde kullandı. Felsefe tarihine yapacağı
katkılar için alt yapı hazırlanıyordu, görkemli aile imkanlarıyla.
Döneminin en güzel eğitimini aldı, müzik, gramer, beden eğitiminin yanı sıra hitabet ve felsefe dersleri aldı.
Kader onun karşısına Sokrates’i çıkardı, ondan çok şey öğrendi. Hocası ölüdürlürken o da yanındaydı ve
daha 20 yaşındaydı. Belki bu ölüm onun hayatının en kritik aşamasıydı.
Kararını vermişti artık, onun için sadece felsefe vardı.
Hocası Sokrates’in hiç yazılı eseri yoktu. Fakat o, eserlerinde hocasını yaşatacak, gelecek kuşaklara
Sokrates efsanesini o taşıyacaktı.
Daha sonra kendisi gibi tehlikede olan Sokrates’in bazı öğrencileri ile Atina’yı terk etmek zorunda kalacaktı.
Bu seyahatler ona yeni ufuklar, yeni fikirler, yeni tutkular kazandıracaktı.
Birkaç defa tekrar eden bu seyahatler sonunda Atina’ya dönünce, 40 yaşındayken, “Akademia” adında bir
okul açtı. Bu okul Antik Yunan dünyasının yatakhanesi, sınıfları, müzesi ve kütüphanesi olan ilk okuluydu.
İdama sebep olan felsefe, artık okullara taşınmıştı.
Platon’un seçkin öğrencileri arasında, ilerde kendisine bazı konularda antitezler sunacak olan, Aristoteles
de vardı.
Academia gerçekleşen bir düştü.